Kategori: Yeraltı Edebiyatı

Yeraltı Edebiyatı: Varoluşun Çığlığı mı, Kaotik Bir İsyan mı?

Yeraltı Edebiyatının Varoluşsal Kökenleri Yeraltı edebiyatı, modern insanın ruhsal yarasını deşen bir bisturi gibidir; ne steril bir felsefi teori sunar ne de yalnızca estetik bir başkaldırının peşindedir. Dostoyevski’nin Yeraltıdan Notlar’ındaki isimsiz anti-kahraman, Sartre’ın varoluşsal özgürlük fikrinin karanlık bir yansıması gibi, kendi bilincinin hapishanesinde çırpınır. Bu edebiyat, insanın özgürlüğünün hem lanet

OKUMAK İÇİN TIKLA

Türk edebiyatında “fazla laf, az iş” veya “boşboğazlık, tembellik, işten kaçma” gibi özelliklerle öne çıkan 10 roman karakteri.

Türk edebiyatında “fazla laf, az iş” anlayışıyla öne çıkan, boşboğazlık, tembellik veya işten kaçma eğilimleri gösteren karakterler, genellikle eleştirel veya mizahi bir dille ele alınır. İşte bu özelliklere sahip 10 roman karakteri: 1. Turşucu Kazım – Şıpsevdi (Hüseyin Rahmi Gürpınar) Kazım, Batılılaşmayı yüzeysel olarak anlamış, alafranga görünmeye çalışan ama tembel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Korku filmlerinden fırlamış bir roman: Tehlikeli yakınlaşma

Jenn Ashworth’e Betty Trask ödülü kazandıran ilk romanı Tehlikeli Yakınlaşma, yer yer okuru yoruyor olsa da, sürükleyiciliği, sağlam kurgusu, yarattığı güçlü karakterleri ve salgılattığı adrenalinle bir çırpıda okunabilecek türden başarılı bir roman. Bir dönem, 2000’li yılların başında, gece yarısı filmleri epey yaygındı özel televizyonlarda. Yatmadan önce karanlıkta izler izler gerilirdik.

OKUMAK İÇİN TIKLA

La Tierra Esta La Notre* – Başak Baysal

İkinci Dünya Savaşı?nın ardından 1950?lerde Amerika?da tüketimin yüceltilmeye başlandığı bir dönemde yaratılan değerlere karşı çıkan Jack Kerouac, Allen Ginsberg, William S. Burroughs ve Neal Cassady başta olmak üzere bir grup insan bu değerleri hiçe sayıp sürüden ayrılarak engel olunamayacak bir karşı kültür hareketinin, bir gençlik isyanının öncülüğünü üstlenirler. Beat Kuşağı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gösteri Toplumuna Çomak Çekmek – Melis Yalçın

“Dünyayı istiyoruz, hemen şimdi istiyoruz.” Jim Morrison Yeraltında yaşayanlar, hırsızlar, fahişeler, deliler, torbacılar, katiller; yeraltına itilenler, eşcinseller, idealist üniversite öğrencileri, anarşistler, direnişçiler? Aralarından bir yazar çıktığında ve kendi marjinal (kime göre?) dünyasını anlattığında buna ?yeraltı edebiyatı? diyoruz. Robert Desnos, Arthur Rimbaud, Edgar Allan Poe, Louis-Ferdinand Celine, Jean Genet ve hapishanelere, toplama

OKUMAK İÇİN TIKLA

Eşekarısı Fabrikası – Iain Menzies Banks

İskoç yazar Iain Banks’in ilk romanı Eşekarısı Fabrikası, çocuk ve şiddet öğelerini ele alır. Yazar, romanda şiddet öğesini sert bir dille eleştirerek dünyada olduğu gibi ülkemizde de yankılar uyandırdı. Roman, *”1980’li yıllarda İngiltere’de yayımlanan tüm romanlar arasında en çok tartışılan kitaplardan biri oldu. Gazete ve dergilerde abartılı yergi ve övgülerle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pigme – Chuck Palahniuk

“?Pigme?de hedef tahtasında yine vahşi kapitalizm var. Palahniuk, bir üçüncü dünya ülkesinden gelip Amerikan orta sınıf ailesinin ?boktan? hayatına dahil olan pigmenin nefret dolu dilinden anlatıyor bir gerçekliği. 67 numaralı ajanın ?aptallık, yozlaşma ve önyargı gücüyle yürüyen bir gemi? olarak gördüğü Amerika ?da ?arzu kültürünün pençesinde kıvranan? insanlığı resmediyor.” Meliha

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şeyler – Georges Perec

( * ) ?Bir arkadaşım yeni evlenen çiftlerin evine ziyarete gittiğinde kendini “İstikbal Showroom”da zannettiğini söylüyordu. En mahrem alanımız, evimizin içinde bile bir gösteri merkezinde, vitrinde, sette ya da sahnede gibi yaşamak… Ne kadar yorucu. Her evlenen, her yeni eve çıkan, belirli bir yaşa gelen, önceden anlaşmış gibi, çarkların içine

OKUMAK İÇİN TIKLA

Underground ya da Çağımızın Bir Kahramanı ? Vladimir Makanin

Çağdaş Rus edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Vladimir Makanin, yeraltı kültürünü temsil eden anti-kahramanı Petroviç’in realist portresi ile günümüz insan ve toplumunun psikolojik düzensizlik ve dengesizliklerini ortaya çıkartıyor. Yazarın en önemli eseri sayılabilecek “Underground ya da Çağımızın Bir Kahramanı”, varoluş, öz saygı ve özgürlük temalarını nükteli bir biçimde işlerken

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çarpışma Partisi – Chuck Palahniuk

( * ) Chuck Palahniuk’un dilimize çevrilen son romanı ‘Çarpışma Partisi’, ünlü romanı ‘Dövüş Kulübü’ne benziyor. Palahniuk, toplumsal düzenin kirli ve iğrenç addettiği tüm motifleri kullanarak bir vahşet ve cinsellik ikonografisi kurdu. Kendi tahmininin ötesinde kahramanlaşıp bir yeni zaman tanrısına dönüşmüş bir yazar. Babalar şiddet evrenine dişlerini geçirmişse, çocukların dişlerini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gösteri Dünyasında Bir Peygamber? – Canan Koçak

Hatırlarsınız, 1998 yılında, siyah pantolonlu, siyah gömlekli ve nike ayakkabılı bir grup insan, Hale Bopp kuyruklu yıldızı?nın gerisine saklandığına inandıkları bir uzay aracıyla cennetin krallığına gidecekleri inancıyla birer bavul hazırlayıp, votka ile birlikte içtikleri fenobarbital?la, kafalarına naylon poşet geçirerek intihar etmişlerdi. İlginç bir şekilde çoğu bilgisayar programcısı olan bu insanların

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sallanmakta Olan Bir Gevezelik Kulesi Ve Ninni – Canan Koçak

Yaşam ve ölüm üzerinde söz sahibi olmak, bir nevi ?tanrılaşmak?. Mutlak bir güce sahip olduğuna inanarak, insanların yaşamlarını noktalamak yada küçük bir virgülle yola devam etmek. Yanlış anlaşılmasın, kimseyi yok etmeye niyetim yok, fakat insan, eğer elinde böyle bir güç olsaydı, acaba? demekten kendini alamıyor. ?Tek bildiğimiz, hiçbir şey bilmediğimiz?

OKUMAK İÇİN TIKLA

Brooklyn’e Son Çıkış – Hubert Selby Jr. ‘ABD toplumunda dipte kalanların hayatlarından kesitler sunan bir roman’

1928’de Brooklyn’de doğan Hubert Selby Jr. kendisini uluslararası üne kavuşturan, altı yılda tamamladığı ilk kitabı ‘Brooklyn’e Son Çıkış’ı 1964’te yayımladı. Kitap ilgi görünce Alman yönetmen Uli Edel hikayeyi beyazperdeye uyarladı. “Brooklyn?e Son Çıkış, İkinci Dünya Savaşı sonrası ABD toplumunda dipte kalanların hayatlarından kesitler sunan bir roman. Belki de aynı semtte

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dünya Bizim Hem Beşiğimiz, Hem de Kapanımız? Canan Koçak

Orijinal olan her şeyden soyutlanmış yüzlerce nesil, hepimiz öyle değil miyiz? Hayatın televizyon için bir mecaz olduğunu hiç düşündünüz mü? Peki televizyonun bizi bir şekilde tanrılaştırdığını düşündünüz mü? Saklanan, gizlenen ve sonra da gerçek diye sunulan yalanlarımız var. Kendi kendimize edinmiyoruz bu yalanları, öğretilen ve imrendirilen sahte hayatlardan, tek tipleşmiş

OKUMAK İÇİN TIKLA

Herkes kendi kişisel komasında ?Günce?sini yazar? Canan Koçak

İlham için hastalık, yara ve delilik mi lazım? İnsanların sevdikleri şeyi yapabilme riskini göze alabilmeleri için gerçekten acı çekmeleri mi gerek? Frida Kahlo, El Greco, Michelangelo, Robert Schumann, Bernini gibi sanatçıları yaratıcı kılan özellikleri başlarına gelen korkunç hastalıklar yada kaybettikleri sağlıkları olabilir mi? Maura Kincaid kimdir? Stendhal Sendromu nedir? Soru

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dövüş Kulübü (Fight Club) – Chuck Palahniuk “Sahip olmak istediklerin gün gelir sana sahip olur.”

‘Dövüş Kulübü’nü (Fight Club) yüzü morarmış halde gittiği işyerinde kimsenin kendisine aldırmamasından ilham alıp yazan Chuck Palahniuk, bu romanında ‘tüketim kültürüne, hırs ve üstünlük duygusuna, güzellik idealine ve iş dünyasına’ zehir zemberek bir eleştiri yöneltiyor. ?Biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olmayacağız… Hepimiz heba

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mantığın Hükmünün İptali Ve “Kayboluş”un İktidarı – Canan Koçak

Yeraltından notlar 19.yy?ın sonu ve 20.yy?ın başı, kuşkusuz dünyanın hızlı bir değişime ve buhrana sürüklendiği bu yıllar, edebiyat içinde de köklü değişiklikler yarattı. Sistemlerin ve sınırların değiştiği bu dönem, dünyanın hemen her yerine kapitalizmin yerleşmesini ve tüm saldırganlığı ile kök salmasını sağladı. Kapitalizmin güç gösterisi eşliğinde, kapitalist yaşam biçimi ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yaşam Kullanma Kılavuzu – George Perec

Perec’in doksan dokuz bölümde tamamladığı sihirli bir başyapıt olan ‘Yaşam Kullanma Kılavuzu’ adlı roman (Le Vie Mode D’Emploi) 1978 yılında Fransa’da yayımlandığı yıl Medicis ödülünü almıştı. 1978 Medicis ödülü jürisini tam anlamıyla hayran bırakan bir titizlik ve büyüleyici bir virtüözlükle kurulan; yaşanmış ve düşlenmiş anıların, yan yana gelen, zincirlenen, iç

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsan Postuna Bürünmüş Köpek – İngvar Ambjörnsen

İngvar Ambjörnsen’in 1982 yılında yayımladığı “İnsan Postuna Bürünmüş Köpek” adlı yapıtı, kalplerinde bomba taşıyan, içindeki duvarların dışına çıkamayan, başka insanların da kendisine ulaşmasına izin vermeyen insanlardaki “kötücülüğün” romanıdır… “Köpek efendi istemezdi, efendi köpeğin dünyasını yıkmasaydı eğer” diyerek zorunluluğa dönüşmüş sadakatin ikiyüzlülüğüne dikkat çeken Ambjörnsen, bu kez “köpeksi” bir insanı anlatıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tavandaki Kukla – Ingvar Ambjörnsen

İngvar Ambjörnsen’in Tavandaki Kukla (Dukken I Taket) adlı romanı, intikamcı bir kadının hikayesi.. Ama aynı zamanda “suç”, “ceza” ve “intikam” üzerine düşünmeye davet eden bir yeraltı kitabı.. İnsanlığın “ilkel” diye adlandırılan dönemlerde kişi sorunu kendi çözerdi. “Uygarlık”la birlikte “toplumsal sözleşmeler” yapıldı ve “ceza” verme görevini devlet üstlendi. Peki, verilen her

OKUMAK İÇİN TIKLA