Aydınlar çoktan unuttu, hatta ona saldırdı da, BU HALK NİYE YILMAZ GÜNEY’İ UNUTMADI? – Zahit Atam

Aydınlar çoktan unuttu, hatta ona saldırdı da, BU HALK NİYE YILMAZ GÜNEY?İ UNUTMADI? Bu çok ilginç bir soru. Yıllar önce SİP üç afiş yapıştırdı, biri Deniz Gezmiş, diğeri Aziz Nesin ve elbette Yılmaz Güney. Nedense afişler yırtılıyordu, birileri afişlere dayanamıyordu. Ama Umut Sosyalizmde sloganı ve faytoncu Cabbar imgesi kalıcı oldu,

OKUMAK İÇİN TIKLA

YILMAZ GÜNEY: sahip çıkamadığımız büyük miras? – Zahit Atam

Sürü filminin senaryosunu okumak gerçekten büyük bir enerji ve sabır gerektiriyor. Çünkü Yılmaz Güney?in 1978 ve 1981 arasındaki üç senaryosunun özelliği çatışmanın ve çelişkinin dibine vurmasıdır. Her sekans, hatta her bir plan yeni bir çatışmaya, yeni bir ruhsal gerilime bizi tanıklığa çağırmaktadır. Her sekansın kendi içinde çatışmalı bir enerjisi var,

OKUMAK İÇİN TIKLA

‘Sosyalizm ve Savaş’tan 100 yıl sonra

“Sosyalizm ve Savaş” iki motivasyona dayanarak yazılmış: savaş koşulları karşısında örgütsel pratiğin genişleme ve koordinasyonu ihtiyacı, atılan her adımda -1905?deki gibi- yalnız Rusya’dan Avrupa’ya değil, Avrupa’dan da Rusya’ya etkisi olacak devrimci taktiklerin-yöntemlerin belirlenmesinin uluslararası marksist hareketin geleceği açısından önemi. Lenin’in yalnızca kendi dönemine özgü taktiksel duruşlarına değil de düşüncelerine, onun

OKUMAK İÇİN TIKLA

2 milyon 700 bin okumaz yazmaz

Bugün 8 Eylül Dünya Okuryazarlık Günü. Dünya çapında 781 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 2 milyon 700 bin yetişkin okuma yazma bilmiyor ve hesap yapamıyor. Bu anlamlı günde, okuma yazma kampanyalarıyla fark yaratan AÇEV’e ABD’den bir ödül geldi. Dünya çapında 781 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 2 milyon 700 bin yetişkin okuma

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yıkıcı, boyun eğmez ve asi?

Edebiyatın dünü ve bugünü üzerine yazan iki Latin Amerikalı yazar, Mario Vargas Llosa ve Carlos Fuentes, Edebiyata Övgü başlığı altında toplanan yazılarında tartışıla gelen pek çok konu üzerinde odaklanıp edebiyatın neden baş tacı edilmesi gerektiğini anlatıyor, bizleri edebiyat üzerine düşünmeye, gerçek edebiyatı yapay olandan ayırt etmeye davet ediyor. Edebiyat, özgürlüğe

OKUMAK İÇİN TIKLA

Galileo Galilei’nin Hayatı ‘Kuşku, bilimin babasıdır’

(Fotoğraf: Galileo Galilei’nin Ottavio Leoni tarafından çizilmiş portresi) Modern fiziğin ve teleskobik astronominin kurucularından olan İtalyan bilim adamı Galileo Galilei, 1564’te İtalya’nın Pisa şehrinde doğdu. Dönemi­nin tanınmış müzikçilerinden Vincenzo Galile­i’nin oğlu olan Galileo, ilk tahsilini Floransa’da yaptı. 1581’de Pisa Üniversitesi’nde tıp tahsiline başladı. Ancak parasızlıktan okulu terk etti. 1583’ten itibaren

OKUMAK İÇİN TIKLA

Irmak Zileli: İktidarla iyi geçinme algısı yerleştiriliyor

Yazar Irmak Zileli, İleri Haber’in ?Edebiyat’a devlet teşviği? dosyasına verdiği yanıtta; ?Burada temel sorun şu; hükümet vatandaşın ödediği vergilerle oluşturulmuş bir devlet fonunu meşrebine uygun biçimde işletmiş oluyor. Böylece ‘iktidarla iyi geçinirsen bu senin de çıkarınadır’ algısını yerleştirmiş oluyor? dedi. Zileli’nin soruşturmamıza verdiği yanıtlar şöyle: – Sizce devlet, edebiyatçıları ücret

OKUMAK İÇİN TIKLA

Prof. McNamara: Sorun politik ayrımcılık

Kültür Bakanlığı?nın ?Edebiyat Eserlerinin Desteklenmesi? yönetmeliği edebiyat dünyamızda tartışılıyor. Prof. Dr. Kevin McNamara, İleri Haber’in soruşturma dosyasına verdiği yanıtta ?Sanata devlet desteği olmalı ama sorun başvuran insanların politik görüşlerinden dolayı destek alamamasıdır? dedi. Prof. Dr. Kevin McNamara (Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi / Houston-Clear Lake Üniversitesi) Edebiyat profesörü Kevin McNamara, İleri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Fuat Sevimay: Desteklenen kalem, hırsızlığı yazamaz!

Kültür Bakanlığı?nın ?Edebiyat Eserlerinin Desteklenmesi? yönetmeliği edebiyat dünyamızda tartışılıyor. Öykücü Fuat Sevimay, İleri Haber’in soruşturma dosyasına verdiği yanıtta ?Desteklenen bir kalem, hırsızlığı, emek sömürüsünü, ölümleri yazabilir mi?? diye sordu. Öykücü Fuat Sevimay, İleri Haber’in ?Edebiyat’a devlet teşviği? dosyasına verdiği yanıtta; ?Desteklenen bir kalem, hırsızlığı, emek sömürüsünü, ölümleri yazabilir mi? Yoksa

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mustafa Köz: Özgürlükçü yazarlar bu oyuna gelmemeli

Kültür Bakanlığı?nın ?Edebiyat Eserlerinin Desteklenmesi? yönetmeliği edebiyat dünyamızda tartışılıyor. Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Şair Mustafa Köz, İleri Haber’in soruşturma dosyasına verdiği yanıtta ?Devlet, para vererek yazarın sadece özgürlüğünü, özgünlüğünü değil, ruhunu da almak istiyor? dedi. ?Devlet, para vererek yazarın sadece özgürlüğünü, özgünlüğünü değil, ruhunu da almak istiyor. Edebiyatın kamusal alan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cihan Demirci: ‘Bu iktidarın desteği edebiyatçı için utanç vericidir’

Cihan Demirci, Kültür Bakanlığı’nın yönetmeliği hakkında, ?Bu tür yazarların sayısının çığ gibi arttığı, gerçek edebiyatçının neredeyse yayınevi bulamaz hale geldiği bir ülkede bu teşvik oyunu da bence aynı kapıya çıkıyor. O kapı, ipleri sizin elinizde olan, bağımlı ve güdümlü yazar yaratma kapısıdır? yorumunu yaptı. Demirci’nin verdiği yanıtlar şöyle:

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çağrı merkezi çalışanlarını anlatan kitap: “İnatçı Köstebek”

Gamze Yücesan-Özdemir, ?İnatçı Köstebek?te Türkiye?de hem metropol, hem de taşradaki çağrı merkezlerinde yürütülen saha araştırmasına dayanarak bu merkezlerde çalışan ve ?beyaz yakalı? olarak tanımlanan gençlik kesiminin sınıfsal konumunu, emek sürecine bakışını ve direniş konularını ele alıyor. Kitabı, Atilla Özsever değerlendirdi… ‘İtaatkâr robotlar’ Kitapta, kapitalizmin gelişim sürecinde sembol haline gelmiş dokuma

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ugresiç?in vurguladığı gibi, kitapların üretilmesi edebiyatın da çoğaldığı anlamına gelmez ki?

Lafını esirgemeyen ve yer yer alaycı bir dili var Dubravka Ugresiç?in. Bunu ister cesaretine, isterse politik bağlamda tam Avrupalılaşmamış zihni işleyişine bağlayalım, sonuçta, işlek ve etkili bir üslubu var. Batılı yazın ve yayın dünyasının ruhunu kavramakta gecikmemiş. Yer yer geçmişe, Sovyet dönemine göz kırpmaktan, gönül düşürmekten de geri durmuyor. En

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kışkırtıcı bir tarih

Yahudi ulusunun tarihi zorunlu göçün, yersizyurtsuzluğun, bunun yanında paranın ve zekânın tarihidir. ?Yahudiler, Dünya ve Para? ile ?Yahudilerin Siyonizm Karşıtlığı? bu tarihi daha iyi anlamamızı sağlıyor. Slovoj ?i?ek, ?Anti-Semitizmin Paradoksları? başlıklı makalesinde, Yahudi ulus-devletinin kurulmasıyla birlikte yeni bir Yahudi figürünün ortaya çıktığını, İsrail devletiyle özdeşleştirilmeye direnen, İsrail devletinin esas yuvası

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karabiberin adı ticaretin tadı

Ufak şeyler, günlük yaşamın görünüşte önemsiz ayrıntıları da dünya düzeninde sarsıntılar yaratabilir. Küreselleşmenin kökeni doğrudan baharat ticaretine dayandırılabilir pekâlâ. Karabiber, tarçın ve karanfil olmasa ne farkederdi hayatımızda? Ben vatandaş olarak soframda kokulu başka tatlandırıcılar kullanırdım; kırmızı biber, kekik, reyhan, nane. Belki arada bir ıtır yaprağı. Ama bunların hiçbiri kahvaltıdaki yumurtama,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cazdaki Doğaçlama: Julio Cortázar

?Mademki ?ne zaman?? sorusunun yanıtı ?şimdi? başlayalım.? İlk kez tanışacağın yazarın dünyasına girmenin yolu, kendi dünyanı da yeniden düzenlemekten ve yeni alanlar yaratmaktan geçiyor kuşkusuz. Mutlaka bir okuma köşesi belirlendiğinde; nesneler ve onların yerleri, sessizlik ve istenilen sesler de bu usûlde değişiyor. Her şey bütünlük oluşturduğunda okumanın ve derinleşmenin hazzına

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jale Parla Eleştirisinde ‘Yazar Bunalımı’ ve Kimlik – Yasemin Yılmaz

“Direnişin başkalaşım yoluyla gerçekleştirildiği bir distopya coğrafyasında iktidarı çileden çıkarmanın en iyi yolu tam da budur.” Jale Parla’nın yazarın başkalaşım sürecini ve sancılarını incelediği Türk Romanında Yazar ve Başkalaşım kitabının dördüncü bölümü bu cümleyle biter. Hasan Ali Toptaş’ın Bin Hüzünlü Haz romanının incelendiği bölümde 1990 sonrası edebiyatta yazma eyleminin başlı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yapıtın Anahtarını Sunan Eleştirmen: Nurdan Gürbilek – Sibel Doğan

Nurdan Gürbilek, ?Her yazar etkilendiği yapıta kendi kapısından girer,? der. Bazıları da o kapının anahtarını sunar okura, Gürbilek gibi. Edebiyatımızda eleştiri denince aklımıza gelen ilk isimlerden biri olsa da yazılarını denemeye daha yakın bulanlar da var. Nurdan Gürbilek, incelemelerinde egemen edebiyat anlayışına göre doğru ve yanlışları sıralamak yerine bilindik düşünme

OKUMAK İÇİN TIKLA

İkinci Yeni İçin Bahisleri Hatırlatmak – Nilüfer Altunkaya

Mehmet H. Doğan, İkinci Yeni Şiir adlı kitabında İkinci Yeni?nin başlangıcını şöyle anlatır: ?1950?lerin başlarında, birkaç şairin (Cemal Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever, İlhan Berk, Ece Ayhan) birbirinden habersiz, bildirisiz, İstanbul ve Ankara?daki birkaç dergide (Yenilik, Yeditepe, Pazar Postası) yayımladıkları şiirlerle başlamış olan bu hareket, adından da anlaşılacağı gibi birinci

OKUMAK İÇİN TIKLA

?Yarım Kalan? Eleştiri – Ayşegül Tözeren

Türkiye edebiyatında eleştiriye emek veren yazarların içinde eleştirinin durumunu meseleleştiren eleştirmenlerin sayısı çok değildir. Edebiyat eleştirisini, eleştirisinin nesnesi haline getiren bir yazar vardır ki? Eleştiriye Beş Kala isimli eserde ?yarım kalan? eleştirisine ilişkin metinler derlenmiştir. 1978 yılında katledilen Bedrettin Cömert? Cömert?in eleştiri yazılarında bazen polemik yan ağır basar, bu durumun

OKUMAK İÇİN TIKLA