Fahri Petek Üzerine M. Şehmus Güzel ile Söyleşi – Uğur Hüküm

24 Aralık 2010?da Paris?te yitirdiğimiz Fahrettin Petek siyasi düşünceleri nedeniyle yurtdışında yaşamak zorunda kalan çok değerli bir bilim insanıydı. 1 Mart 1922?de İstanbul?da doğan Fahri ağabeyimiz yalnızca Fransa?daki duayenimiz değil, aynı zamanda ortalamanın çok üstünde insani erdemlere sahip bir kişilikti. Fahri Petek : Bir Hayat, Üç Can isimli 357 sayfalık

OKUMAK İÇİN TIKLA

Edebiyatla Siyaseti Sevgide Yoğunluklu Kılan Bir Kalem: Mikail Erdil i Hatırlamak – Müslüm Kabadayı

Dostluk, defne gibi yaprağı hep yeşil kalan ve mücadelede zafer kazananların alınlarını taçlandıran bir içtenlik bağıdır. Altının yere düşmekle kirlenmeyeceği gibi gerçek dostluk, aradan yıllar geçse de sevgi ve güveni yeniden harlayan bir duyarlıktır. Mikail Erdil?le çalışma koşullarımız nedeniyle kesintiye uğrasa da 15 yıl süren bir dostluğumuz oldu. 1985?te Ankara?da

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir İdea Olarak Komünizm – Alain Badiou, Slavoj Zizek

İlk olarak kullanıldığı on dokuzuncu yüzyıl Avrupa’sında, komünizm her şeyin ortak mülkiyete tâbi olduğu özgür bir dünyayı hedefleyen bir düşünce olarak ortaya çıkmıştır. “Komünizm” kavramı Fransız Devrimi’nden yirminci yüzyılın “reel sosyalizm” deneyimlerine, Cabet’nin “İkarya” adını verdiği ütopyadan Marx ve Engels’in sınıfsız ve sömürüsüz toplum öngörülerine, Lenin’in ve Mao’nun devlet ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Koçero Vatan Şiiri ? Hasan Hüseyin Korkmazgil

Koçero Vatan Şiiri üç bölümden oluşuyor. 1. Olgunlaşan Ağrı, 2. Başka Bahçelerden, 3. Yitik şiirler. Birinci bölümde farklı kökenden olan insanların yaşayışını, çelişkisini, kendisiyle ve toplumla çatışmasını; ikinci bölümde Türkiye dışından bazı Avrupa ülkelerinin insanlarını, yaşantılarını, doğasını, nehirlerini betimlerken bir bölümünde de Ortadoğu’daki sorunlara el atar; son bölümdeyse bazı nedenlerle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Meme Alan Destanı – Anonim

Meme Alan Destanı, Kürt halkı arasında yüzyıllardan beri söylenegelen, “dengbej” denen türkücüler tarafından kuşaktan kuşağa aktarılan ünlü bir destandır. Meme Alan’la şimdiye kadar pek çok araştırmacı ilgilenmiş, onun çeşitli derlemeleri yayınlanmıştır. Kürdolog Roger Lescot tarafından, özenle yapılan derlemelerinden biri, Celadet Bedirhan’ın yardımıyla Fransızca’ya çevrildi ve Kürtçesiyle birlikte Beyrut’ta yayınlandı. Çağdaş

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tüfek, Mikrop ve Çelik – Jared Diamond

“Neden Avrupalılar Amerika’yı keşfetti de Amerikalılar Avrupa’yı keşfetmedi?” Bu basit sorunun ardında insanlığın MÖ 11.000’den günümüze tarihi gizli. Fizyoloji profesörü Jared Diamond, Tüfek, Mikrop ve Çelik’te, aklımıza gelmeyen, geldiğinde çocukça bulduğumuz soruların yanıtlarını araştırırken, tarımın başlamasından yazının bulunuşuna, dinlerin ortaya çıkışından imparatorlukların kuruluşuna, tarihin seyrini belirleyen pek çok önemli adımı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Fırtına 1. ve 2. Cilt ? İlya Ehrenburg

Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga’dan oluşan nehir roman, 20.yüzyılın en hareketli dönemini tüm tarafları ve çeşitli yönleriyle tasvir eden dev bir eserdir. Üçlemenin elinizdeki cildi, İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa’nın ortasından başlayarak Moskova’ya kadar uzanan nazi dehşeti sırasındaki ölüm kalım mücadelesini anlatıyor. Bir yandan olağan bir biçimde sürüp

OKUMAK İÇİN TIKLA

Oğlak ? Hasan Hüseyin Korkmazgil

“Her basım, benim gözümde, yeni bir kitaptır. Bir kitabımın her basımında ilk basımdaki kadar gergin ve sancılıyımdır. Çünkü şiir, etimdir benim, ka­nım, kemiğim, sinirlerimdir. Birbirimizi sürekli denetleriz. Oğlak?ın yeni basımının yapılacağını öğrendiğim zaman, doğumu yaklaşmış bir kadın gibi, sancılar duymaya başla­dım. İlk düşündüğüm, yapıtı baştan sona gözden geçirmenin gerekeceği oldu.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Elektronik Göz / Gözetim Toplumunun Yükselişi – David Lyon

Bankalarda otomatik para çekmemizi sağlayan ATM makineleri, bilgisayarlar, E-mail, sağlık sigortaları, kredi kartları, uydular, marketlerdeki kameralar yani teknolojinin 20 yıllık evriminin çocuğu olan bu “nimetler” insanoğlunun yüzyıllardır süregelen özel yaşamında girilmemiş en küçük bir alan bile bırakmadı. Kişisel yaşamımızın hassas ayrıntıları her gün büyük şirketlere ve devlet dairelerine ait dev

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mavi Karanlık – Vedat Türkali

Vedat Türkali’nin 1983 yılında yayınladığı “Mavi Karanlık”, Korhan’la Özgür arasında bocalayan Nergis’in sevdası ekseninde; asıl, aydınlarla halk arasındaki ilişki ve çelişkinin hesaplaşmasının segilendiği bugün de güncelliğini yitirmemiş bir romandır… Zaman: 12 Eylül 1980 Darbesi öncesinin minyatür, kaotik “iç savaş” yılları. Yer: Bodrum… Kişiler: Aydınlar… Olayların eksenini, doktora Öğrencisi Nergis’in ölümle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Erdal Öz’ün Yaralısın yapıtına dair – Süleyman Deveci

Erdal Öz “Yaralısın”ı Mayıs 1973’te yazmış. Konu işkence. Edebiyatta işkenceyi bu denli anlatan yapıt maalesef çok az, işkence görenlerin sayısı ülkemizde milyonları bulmuş olmasına rağmen hem de. Osmanlıdan, cumhuriyetin kuruluşundan beri süregelen, uluslararası insan hakları kuruluşlarının belgelerine, envai ve Avrupai kurumların raporlarına kadar yansımış acı ve utanç verici bir gerçeğimiz.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Güç Buyruk Düzen – Ali Murat Özdemir

Uluslararası hukuk, emperyalizm dahil, küresel güç ilişkilerinin belli bir düzleme oturtulması için göz ardı edilemeyecek bir alandır. Bu alan, küresel güç ilişkilerinin basit bir tezahürü ya da türevi olmadığı gibi, kendi kendine ortaya çıkan ve havada asılı kalan kuralların özgül bir bileşkesi de değildir. Güç Buyruk Düzen, uluslararası hukukun küresel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sermaye İmparatorluğu – Ellen Meiksins Wood

“…Bir zamanlar sömürgeci emperyal güçlerin, ekonomik sömürüleri de hayli şeffaftı. Güney Amerika’daki İspanyolları veya Kongo’daki Belçikalıları gözlemleyen biri, kölenin servetinin efendiye akratılma yollarını anlamakta güçlük çekmezdi. Tıpkı feodal lordların emek hizmetlerine ve kiralarına el koydukları köylüler arasındaki ilişkide belirsiz birşey olmadığı gibi. Modern kapitalizmde sermaye ve emek arasındaki ilişkiyi anlamak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dik Duran Aykırı İnsan(lar)[*] – Temel Demirer

?Artık yapar gibi yapmak değil, gerçekten yapmak söz konusu.?[1] Horatius?un, ?In vitium ducit culpae fuga/ Kusur korkusuyla suç işliyoruz,? sözleriyle betimlenen tiranlık koşullarında, dik duran aykırı insan(lık)ın, yeniden ve bir kez daha en büyük gereksinimimiz olduğu kanısındayım. Evet, evet dik duran aykırı insan(lık)a muhtacız yine; hem de ?Ben gidince hüzünler

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bugünden Yarına: Şike ve Medya – Osman Bulugil

Futbol dünyasında patlak veren şike iddiası her an yeni bilgilerle kafa karıştırmaya devam ediyor. Aynı zamanda zamanda sürecin sığ değerlendirmerle dolu tekrarı da. Süreç boyunca birçok kişi tutuklandı ve bu devam edecek gibi görünüyor. Fakat bunun, şike olaylarının bir çözüme kavuşması anlamında hiçbir değeri yok. Bunun bir tarafı devletteki hesaplaşmalara,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şiir Suyunun Mühendisi: Sabahattin Yalkın – Müslüm Kabadayı

Şairler, sözün öz oranını yapanlardır; onlar, bir bakıma hayatın altın oranını söz kuyumlarıyla bezeyen sanatçılardır. 1934?te Antakya?da doğan şair Sabahattin Yalkın, ?söz kuyumculuğu?nu ortaokul yıllarındayken mitolojik öğeleri işleyerek gösterir. Her ne kadar, 1940?lı yıllarda dersine giren Kimya Öğretmeni Kâmil Gülçat?ın hem övgü hem de ?Sen tanrılı manrılı şiirleri bırak?? uyarısıyla

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Faşistin Ölümü – Rebecca Pawel

İspanya’da üç yıl süren iç savaşa neden olan toplumsal kamplaşma, üzerine yığılan acılı yıllarla iyice derinleşmiş, insanlar sadece hayatta kalabilmek için yaşar hale gelmiştir. Önyargıların alabildiğine derinleştiği, güven sözcüğünün anlamsızlaştığı bu kaotik ortamda hayatlar devam etmektedir. Büyük idealler, zaferler, yenilgiler, her şey daha iyi bir dünya umudu etrafında şekillenirken, sıradan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Büyük Petro?nun Arabı ? Aleksandr Sergeyeviç Puşkin

Puşkin’inanlatı türünde ilk yapıtı, 1827 yılında yazmaya başladığı Büyük Petro’nun Arabı’dır. Bu öz yaşamsal-tarihsel roman denemesi tamamlanmamış olmasına karşın, sağlam kuruluşu, yalın anlatımı, kişilerin gerçekçi betimlenişleriyle göze çarpar. Puşkin öncesi Rus yazınında anlatı dili şiir dilinden henüz tam olarak ayrılmamıştı. Büyük Petro’nun Arabı bu ayrımın oluşmasında önemli bir adım olmuştur.

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Post-Modernizm ve Toplum Bilimleri”ne dair – Serkan Fırtına

?Toplum biliminin başında post-modernizm hayaleti var bugün: Post-modern yaklaşımlar, bazılarının akla yatkın bazılarının abes olduğu söylenebilecek birçok açıdan, anadamar toplum biliminin temelinnde yatan varsayımları ve son otuz yıldaki araştırmalarının ürünlerini sorguluyorlar. Post-modernizmin meydan okumadığı şey yok gibi. Epistemolojik varsayımları reddediyor, metodolojik uzlaşımları çürütüyor, bilgi iddialarına direniyor, hakikatin her türlü versiyonunu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Soyadını yanıtlayan hayat: Aziz Nesin – Asaf Güven Aksel

Sokrates?in ?kendini bil? düsturu gibi bir şeydir seçtiği soyadı. Ama felsefi derinliğiyle, yoksa gündelik dildeki basite indirgenmiş bir ?haddini bil?cilikle, tevazuya davetle sınırlı değil. İnsan tekine, kendisiyle birlikte, dış dünya üzerindeki etkisini sorgulatan önerme. Nesin? ?Her türlü yağmada hep sona kaldığım için güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. Ortada böbürlenebileceğim

OKUMAK İÇİN TIKLA