Kategori: Anlatı

Babamın Daktilosu* – Adil Okay

(20 Eylül 1999’da kaybettiğimiz babam şair Süleyman Okay’a sevgiyle özlemle) “Ya sınırların çocuğu Adiloş / nerede şimdi / karanlık gecelere /ansızın kayıp giden / yıldızlar üretiyor mu hâlâ / çarmıhta mı sakıncalı Nurettin / kolları uzadı mı bir mavzer kadar / hele bir bakın Sülo döndü mü / yoksa sorguda

OKUMAK İÇİN TIKLA

Elden Ele – Zafer Köse

Apartmandaki bencilliklerden, fabrikadaki hırslardan, trafikteki akılsızlıklardan kaçıp geldiğim çay bahçesinde, elimdeki kitabın son sayfasını da okuyup başımı kaldırınca… Seninle karşılaşmak güzel şey be kardeşim! Sayfaların arasından çıkıp gelmiş gibisin. Buyur, otur, bir çay söyleyeyim. İyi bir kitap okumanın coşkusunu, o sarsıntıyı, birçok kez yaşamışsındır mutlaka. Ama her güzel kitapta, insan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bursa’daki Orman Yangını ve İddialar – Tamer Uysal

-1- Hadi uyan Gün ışığı çilemeye başladı başucunda Denizler bir mavilik edindi günden Seher yeline uyup kuşlar tüneğine uçtu Bu türküyü dinlemeyecek misin (Metin Eloğlu) Genç yaşta yitirdiğimiz öğretim üyesi Sevilay Kaygalak Bursa’yla ilgili çok güzel bir inceleme kitabı kaleme almıştır. Kaygalak kitapta Uludağ eteklerinde kurulan Bursa’nın Anadolu’nun bir iç

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Ermeni Subayın Çanakkale ve Doğu Cephesi Günlüğü (1914 – 1918) – Avedis Cebeciyan

Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ordusu’nda görev yapan Ermeni asker ve subaylar, son zamanların hararetli tartışma konularından biri. Vatandaşı oldukları ülkedeki tüm tarihleri ihanet-sadakat sarkacına indirgenmek istenen Ermeni halkının gerçek hikâyesini anlatacak kitaplarsa son derece ender yayımlanıyor. Antep doğumlu bir doktor olan Avedis Cebeciyan’ın, Çanakkale ve Doğu cephelerinde subay olarak yaşadıklarını

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Bizi yetişkin yapan şey kendimizi kandırma yeteneğimizdir.” Jess Walter

“Sanırım kendimizi birçok farklı biçimde kandırabiliriz. İnsanlar, sanki geçmemiz gereken fiziksel, duygusal ya da zihinsel bir eşik varmış gibi bir çocuğu yetişkin yapan şeylerden bahsederler. Ama söylüyorum size ve eğer kendinize karşı dürüst olursanız, bunun doğru olduğunu anlarsınız: bizi yetişkin yapan şey kendimizi kandırma yeteneğimizdir. Bu kadar… Hayatlarımıza bakar ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yasaklı “Numero 31328” / Amele Taburu Türkçede

İlias Venezis’in yasaklı “Numero 31328 Amele Taburu” kitabı Belge Yayınları tarafından Türkçeye çevrildi. Otobiyografik kitap, Kurtuluş Savaşı sonunda 18 yaşındayken Venezis’in çalışma taburlarına alınışı ve mübadeleye kadar orada yaşadıklarını anlatıyor. Numero 31328 Türk aleyhtarı olarak nitelenmiş ve Türkçeye çevrilmesi yasaklanmıştı. Belge Yayınları da bu yüzden yeni başlattığı Yasaklanmış Kitaplar dizisini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zararlı Kitaplar – Zafer Köse

ÖRNEĞİN, BİR ÖNGÖRÜ Temmuz 2015’in bu son günlerinde birçok kişinin “olamaz” diyeceği bazı gelişmeler, kısa süre sonra çoğu kişinin tahmini haline gelebilir. Örneğin, AKP, Tayyip Erdoğan’ı dışlayarak yoluna devam etmeyi tercih edebilir. Geçtiğimiz yıllar boyunca liderle özdeşleşme yaşanan bu kesimde, böyle bir değişim akla yatkın bulunmayabilir. İyi de, lider hayranlığı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dilsizler konuşacak ve sağırlar işitecekler – Florence Nightingale

Dünyanın en ünlü hemşiresi Florence Nıghtingale. çok sevdiği bu ülkeye hiç seyahat edememiş olsa da, doksan yıllık ömrünün büyük bir kısmım Hindistan’a adadı. Florence hasta bir hemşireydi. Kırım Savaşı’nda tedavisi mümkün olmayan bir hastalık kapmıştı. Ancak Londra’daki odasından Britanya kamuoyuna Hindistan gerçekliğini anlatmak isteyen sonsuz sayıda makale ve mektup kaleme

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kafka’nın Suç ve Ceza’ya, Hamlet’e ve gerçeğe ilişkin görüşü

Kafka bir gün çantamdaki kitaplar arasında polisiye bir roman görerek dedi ki: «Böyle bir şey okuduğunuz için utanıp sıkılmanıza gerek yok. Nihayet Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sı da doğrusu polisiye bir romandan başka şey değil. Ya Shakespeare’iıı Hamlet’i? Bir dedektif yapıtı. Olayın orta noktasında bir giz vardır, yavaş yavaş aralanır üzerindeki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ey Tebrizli Şems, yüzünü gördüğümden beri dinim aşktır – Mevlana

Yakın bir dosta ve düşünce arkadaşına sahip olmanın mutluluğundan sonra yeniden yalnız kalmak, Celâleddin için ölümden beterdi. Aklı bu ayrılığın düşüncesine bile karşı çıkıyordu. Tadına doyamadığım ömür gibi gidiyorsun ama bizi unutma İnadımıza ayrılık atma eyer vurdun ama, bizi unutma Gökkubbe altında ne dostlar bulursun sen ama

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bursa Üzerine – Tamer Uysal

1 “Söz uçar yazı kalır.” (Latin Atasözü) Bir yazı çalışmasına başlarken, aklıma sıkça Aziz Nesin gelir. Usta “hangi ortamda yazarsınız” sorusunu “Bu ortam, yazacağım yazı türüne göre değişir” diye yanıtlıyor ve ekliyor: ” Çok ciddi bir yazı yazacaksam odamın kapısını ve pencerelerini sıkı sıkı kapatırım.” Bende de bir yazı konusu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Halkın şairi Ali Yüce (Antakya) anmasından izlenimler – Müslüm Kabadayı

“Küçük bir tüy gibiyim / Büyük bir kuşun kanadında…” demiş Ali Yüce. İki dizeyle parça-bütün ilişkisini ustaca betimlediği gibi özgürlük için harcanan emeğin, yaşamın değerini de mütevazıyla dile getirmiş şair. 29 Nisan 2015’te o büyük kuş, halkın şairini alıp sonsuzluğa uçuverdi. 30 Nisan’da Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda onu sonsuzluğa uğurlarken bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Babamın Adı Hıdır – M. Şehmus Güzel

Göz alabildiğine bir genişlik. Sonsuzluk deryası içinde yeryüzü ve masmavi gökyüzü. Güneş tepede asılı altın bir tepsi. Güneşi çok seviyorum. Yer yarılmış. Karış karış. Toprak kuru. Kupkuru. Toprak susuz. Su yok. İstediğin kadar, yapabildiğin kadar gözlerini aç ve uzaklara, çok uzaklara bak, tek ağaç yok gölgesinde oturabileceğin. Oturup bir nefes

OKUMAK İÇİN TIKLA

Özel Yükseliş Koleji “ Kahvede Şenlik Var ” Anılar 1972 – 1973 – Ayhan Hüseyin Ülgenay

1972-1973 Tiyatro döneminde kendi Tiyatromda oynanan Alaaddin Ve Sihirli Lambası isimli oyunu o sezon sahneden kaldırmaya karar verdim.Oyun iki dönemdir oynuyordu. O seneler çocuk oyunu bulmak çok zordu ve bulunan oyunların yazarları ile anlaşmak da ayrı bir sorun olduğundan oynanacak oyunu kendim yazmaya karar verdim “ KONUŞAN EŞEK ” isimli

OKUMAK İÇİN TIKLA

KÖPRÜ; Kuşak-ötesi / Barışa değin – Nejdet Evren

Hayat bir köprüdür; o köprüyü inşa eden kişi hayatını gerçekleştirmiş, kurmuş demektir. Başka bir dünyaya, paylaşımcı, eşit ve özgür bireylerin hep birlikte barış içinde kardeşçesine yaşadığı bir dünyaya dönüştürmek için toplumsal dokuyu Devrimci Gençlik Köprüsü’nü Zap Suyu’nun üstüne inşa etmektir hayat….

OKUMAK İÇİN TIKLA

Harbiyeli Bir Osmanlı Ermenisi Kalusd Sürmenyan

Türkiye’de cumhuriyet kuşağının ardından doğup büyüyenler, Ermeni soykırımının varlığından büyük oranda habersiz yetiştiler. Bu konu, sanattan siyasete, müfredattan hatıratlara, toplumun bütün hücrelerinden adeta silinmiş, büyük bir sessizlik örtüsüyle kaplanmıştı. Kemal Tahir romanlarındaki birkaç paragraf bu gizi kaldırmaya yetmediği gibi, Charles Aznavour’a duyulan yakınlık da bir türlü sarih cümlelerle anlatılamıyordu.

OKUMAK İÇİN TIKLA

1916: İranlı yazarın güncesinden Ermenilerin yaşadıkları

Muhammed Ali Cemalzâde, 1916’da Ermeni azınlığın uğradığı zulme şahit olmuş. Cemalzâde, Birinci Dünya Savaşı sırasında, Osmanlı idaresindeki Bağdat’ta görev yapan bir grup genç İran vatandaşından biriydi. İngiliz güçleri Bağdat’a yaklaşırken, Cemalzâde, İran jandarmasında görevli iki İsveçli subayla birlikte İstanbul’a gitmek üzere yola çıktı.

OKUMAK İÇİN TIKLA