Kategori: Romanlar

Birgün Bile Yaşamak – Orhan İyiler

“Torunlarımız kapitalist çağın kalıntılarıyla belgelerini büyük bir merakla izleyecekler; Nasıl olur da özel kişilerin ellerinde bulunabilir yiyecek-içecek maddelerinin alım satımı; fabrikalar ve işletmeler nasıl olur da özel kişilerin ellerinde bulunabilir… Bir insan başka bir insanı nasıl sömürebilir; Çalışmadan nasıl sırtüstü yaşayabiliyordu birtakım insanlar? İşte tüm bunları kafalarında canlandırmakta zorluk çekecek

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ses Sese Karşı – Aldous Huxley

Aldous Huxley’in 1928 yılında yayımladığı ‘Ses Sese Karşı’ (Point Counter Point)  ilk “fikir romanı” sayılır. Aldous Huxley, dünya edebiyatında “düşünce edebiyatı” denen türün başlatıcılarındandır. Huxley, koyunların tiroid guddelerinden Kızılderililerin totemlerine, fosforun yeryüzünden eksilmesinden Mozart müziğinin en ince ayrıntılarına kadar birçok konuda bilgi sahibi bir yazardır. Böyle bir yazarın romanlarında, düşüncenin,

OKUMAK İÇİN TIKLA

İtiraflarım – Lev Nikolayeviç Tolstoy

Lev Nikolayeviç Tolstoy, ‘Savaş ve Barış’ ile ‘Anna Karanina’yı, yazdıktan sonra 1880 yılında yeniden, bu sefer eskilerden daha şiddetli, bir moral çöküntüsüne uğradı ve bunu, “İtiraflarım” (1882) adlı eserinde şöyle anlattı: “Çevremizdeki yaşamla ilişkimi tamamen kestim.” Geniş halk yığınlarının, özelikle Rus köylüsünün yoksul, perişan durumu onu çok üzüyordu. Toprağı işlemeye

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gecenin Kapıları – Ozan Özgür

Yıl 1978, Bahçelievler, Ankara. Bir yanda reis Abdullah, Ercüment, Mahmut, Kürşat, Haluk, Bünyamin, Ünal, İbrahim, Duran, Ömer ve diğerleri… Bir yanda Türkiye İşçi Partisi üyesi yedi genç. Bu roman sizi yakın geçmişin unutulmaya yüz tutmuş patikaları arasında uzun bir yolculuğa çıkaracak. Yıllarca hüküm süren ve hâlâ varlığını hissettiren karanlığın kaynağına,

OKUMAK İÇİN TIKLA

35 Mayıs – Erich Kastner

35 Mayıs’ta her şey mümkün! Konrad için amcası ile geçirdiği perşembe günleri çok eğlenceliydi. Aritmetiği iyi olduğu için kompozisyon yazmak zorunda kaldığı bu perşembeyse canı biraz sıkkındı. Yolda karşılaştıkları ve onlardan bir parça şeker isteyen bir sirk atı günün sürprizi olabilir mi dersiniz? (Tanıtım Bülteninden)

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cenaze Merasimi – Jean Genet ‘Bir halkın utandığı suçlar onun gerçek tarihini oluşturur. Aynı şey insan için de geçerlidir’

“Asil davranmak için bir insan uzun süre düş görmelidir ve düşler gecenin koynunda beslenir” diyen Jean Genet, bu romanında evrensel bir insanlık hali olarak savaşa ve işgal dönemi Paris’indeki insan ilişkilerine odaklanıyor. İnsanlar tıpkı aşkta olduğu gibi savaşta da politikanın, idealizmin ve etiğin sınırları aşar; yani aşkta ve savaşta her

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tebaa – Heinrich Mann

Heinrich Mann’ın, otoriter kişiliğin oluşumunu canlı bir biçimde betimleyen ve başyapıtı olarak taçlandırılan romanı Tebaa, Alman toplumunun alelade bir karakteri olan Diederich Hessling’in hayat hikâyesi üzerinden 19. yüzyıl şafağındaki Kayzer Almanyası’nın toplumsal ilişkilerini gözler önüne seriyor. İtaatkâr, korkak, medeni cesaret yoksunu, konformist bir iktidar destekçisi olan Hessling, romanda, bir yandan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Derviş ve Ölüm – Meşa (Mehmet) Selimoviç “Hokka ile kalemi ve yazmakta olan şeyleri tanıklığa çağırıyorum.”

Boşnak yazar Meşa (Mehmet) Selimoviç’in otuz dile çevrilmiş, Yugoslavya’da edebiyat dersleri programında yer alan, 1967’de yayımlanan Derviş ve Ölüm adlı romanı, mutlak dinî doğrular üzerine kurulu dünyasında yaşayan Ahmed Nureddin’in, erkek kardeşinin suçsuz yere tutuklanıp idam edilmesinden sonra düştüğü derin karmaşayı resmederken insanın ruh dünyasındaki çelişkileri, gelgitleri incelikle işler.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tatar Çölü – Dino Buzzati

Tatar Çölü, 2. Dünya Savaşı sonrasında parlayan modern İtalyan edebiyatının ilk ve en usta ürünlerinden biri, çağdaş dünya edebiyatında da önemli yer edinmiş bir eser. Genç ve hevesli bir teğmenin, ilk görev yerini çevreleyen uçsuz bucaksız çölle ?savaşı?. Çöl, hem teğmenin muhtaç olduğu düşmanı ondan esirger hem bizzat ?düşman?ın yerini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Öteki – Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

İnsancıklar yayımlandığında, dönemin büyük edebiyat eleştirmeni Belinski, Dostoyevski?yi şöyle övmüştü: ?Yeni bir yazarın, yeni bir yeteneğin kalemi bu; onu tanımıyorum, ama bu roman Rusya?da hayatın sırlarını öyle kahramanlarla veriyor ki bize, bundan önce hiçbir yazar bu kadarını düşlerinde bile göremezdi.? Ama bu övgülerin sarhoşluğuyla hemen ikinci romanını, Öteki?yi yazıp yayımlayan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mutlu Ölüm – Albert Camus

Mutlu Ölüm, yazar Albert Camus?nün 1930?ların sonunda tasarlayıp oluşturduğu, ancak hayattayken yayımlatmadığı bir roman. Bir başka romanı, Yabancı üzerindeki çalışmasının, Mutlu Ölüm?ü ertelettiği söylenegelmiştir. Mutlu Ölüm, yazarın Belcourt?ta çocukluğunun geçtiği yoksul mahallenin, deniz taşımacılığı şirketindeki memurluğunun, 1936 yazında Orta Avrupa?ya yaptığı yolculukların, sanatoryumda kaldığı günlerin, Fichu?nun evinde ya da 1936

OKUMAK İÇİN TIKLA

Muzaffer Oruçoğlu’ndan “Dersim” – Süleyman Deveci

Yaşayan usta romancılarımızdan, aynı zamanda radikal sol gelenekten gelen çok yönlü sanat ve kültür adamı Oruçoğlu’nun “Dersim” isimli romanı türdeşlerinden büyük farklılıklar taşıyor. Acı ve acındırma edebiyatına dahil olmaması ilk sevinilecek yanı. Bu edebiyatın acıları ele almaması anlamına gelmez, tersine sanatın birebir verilen gerçeklikle pek o kadar bir bağı olmamasıyla,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doğu, Batı (*) ? Nejdet Evren

Gün-güneşin- doğuşu ve batışını ve buna göre yönlerin bir kısmını açıklayan, kavramlaştıran ?Doğu, Batı? (*) neye ve kime göre doğu ve neye ve kime göre batıyı ifade etmektedir? Oryantalist Avrupa merkezli aydınlanma dönemi ile başlayıp günümüze kadar paradigması ile taşınan öğreti Avrupa?yı batı, Ortasında-Asyayı doğu olarak tanımlamıştır. Batının uygarlaşmasına koşut

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yedi Asılmışların Hikayesi – Leonid Nikolayevich Andreyev

Rusya’da 1905’de patlak veren ve ancak 1907’de bastırılabilen ilk devrimden sonra, o karanlık, karışık yıllarda (1907-1917) idamlar, intiharlar salgın şeklini almıştı. Rusya’nın dört bir yanında darağaçları kuruldu. Cellatlar gece gündüz, durmadan çalışıyor, cellat yetişmiyordu. O mahut Schlüsselburg kalesi ve çoğunluğu kale şeklinde olan diğer hapishaneler, mahpuslarla dolup dolup taşıyordu. Çar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sabırsızlık Zamanı 2 – Yuri Trifonov

Çar II. Aleksandr, 1861’de imzaladığı bir fermanla 25 milyon serfi kölelikten azat etti; ancak, amacından saptırılan, kapsamı daraltılan reformun başarısızlığa uğraması sonucu, halktan gelen tepkileri zorbaca ve zalimce bastırma hareketlerine girişti. Bu yüzden “kurtarıcı çar” yerine “cellat çar” adıyla tarihe geçen II. Aleksandr, 1 Mart 1881’de, sokak ortasında, bombayla öldürüldü.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sabırsızlık Zamanı 1 – Yuri Trifonov

Lenin, Rusya’nın, marksizmi tek doğru devrimci teori olarak benimsemesinin bedelini, yarım yüzyıllık acı ve fedekarlıkla, benzeri görülmemiş bir devrimci kahramanlıkla ödediğini söylemiştir. Yuri Trifonov, Sabırsızlık Zamanı adlı eserinde bu tarihi gerçeği okuyucunun gözleri önüne seriyor. Çar II. Aleksandr, 1861’de imzaladığı bir fermanla 25 milyon serfi kölelikten azat etti; ancak, amacından

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kurdu Öldürmek İçin – Julio Travieso

Kurdu Öldürmek İçin (Para Matar al Lobo) romanının 1940 doğumlu yazarı Julio Travieso, Küba edebiyatının en ünlü temsilcilerindendir. 1967 yılında Savaş Günleri (Dias de Guerra) adlı öykü kitabıyla, Granma Yayınevi ödülünü kazanmıştır. Travieso’nun 1976 yılında yayınlanan bu ilk romanı, Batista diktatörlüğüne karşı savaşan Küba gençliğinin yaşamından bir kesittir. Romanda, mücadelenin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Köpekler Manifestosu – Mahmut Alınak

Dışarıdayken yazımına başlanıp Kandıra 2 No’lu F Tipi cezaevinde tamamlanan roman… Mahmut Alınak’ın Köpekler Manifestosu’ndaki Can adlı köpek, Jack London’ın Vahşetin Çağrısı’ndaki Buck adlı köpeğin kardeşi bir bakıma. Ama Can, Buck gibi kurtların arasına karışıp vahşi doğaya dönmek yerine, ona türlü acılar yaşatan düzene isyan ederek trajik olduğu kadar destansı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pigme – Chuck Palahniuk

“?Pigme?de hedef tahtasında yine vahşi kapitalizm var. Palahniuk, bir üçüncü dünya ülkesinden gelip Amerikan orta sınıf ailesinin ?boktan? hayatına dahil olan pigmenin nefret dolu dilinden anlatıyor bir gerçekliği. 67 numaralı ajanın ?aptallık, yozlaşma ve önyargı gücüyle yürüyen bir gemi? olarak gördüğü Amerika ?da ?arzu kültürünün pençesinde kıvranan? insanlığı resmediyor.” Meliha

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Şehir Mektupları” Üzerine, Erinç Büyükaşık

Bir süredir okumakta olduğum Mustafa Kutlu’nun “Şehir Mektupları” adlı kitabı yoğunluklu bir düşünme süreci içinde olduğum kente dair bazı soruları sormamı zorunlu kılıyor. Yazarın Dergah Yayınevi tarafından yayımlanmış kitabı birçok açıdan kenti tarihsel serüveniyle ve dün-bugün çatışmasıyla kavrama uğraşısında olan metinlerden oluşuyor. Kentin değişen yüzünü Osmanlılık vurgusuyla anlamaya çalışan yazarın

OKUMAK İÇİN TIKLA