‘Hayat, insanın yaşadığı değildir; aslolan, hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır.’ Gabriel Garcia Marquéz ? Canan Koçak

24 yaşında yazdığı ?İnsancıklar? adlı romanıyla ?yeni bir Gogol doğdu? diyerek edebiyat dünyasında karşılanan Dostoyevski darağacından kurtulduğu sıradaki düşüncelerini yazarken: ?Yazmak, bir yazarın tüm yaşamıdır. Yazmak içimizdedir, yaşamdır. Kalemi elimden almasınlar tek, onbeş yıl tutsaklığa katlanırım’. demiştir. Dostoyevski, en umutsuz koşullarda bile, yazacağım diye umut ve sevinç dolar. Çünkü onun

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yılın Yazarı – Petros Tatsopoulos

Yunanistan edebiyatında 80 Kuşağı?nın en tanınmış temsilcilerinden Petros Tatsopoulos, Yılın Yazarı romanında Yunanistan edebiyatını tartışıyor. Aslında konu ettiği edebiyat değil, edebiyat kurumu; edebi alana yön veren kişiler, kurumlar, siyaset ve gelenek… Böyle bir romanın okuyucuya çekici gelmeyeceğinin farkındalığıyla mizahi bir anlatımı tercih etmiş. Yılın Yazarı, Yunanistan edebiyat kumpanyasının sergilediği bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dilek Şurubu – Michael Ende. ‘Kötülüğe karşı iyiliğin galip geldiği bir roman.’

Michael Ende ‘Dilek Şurubu’yla, iyiliğin kötülüğe galip geldiği, belki de dünyanın en vazgeçilmez öyküsünü tekrar anlatıyor. Öykünün sonu gün gibi ortada ama Ende’nin büyüleyici dünyası ‘Dilek Şurubu’nu bir dikişte içiriyor. Böylelikle Michael Ende, bir kez daha hayallerin iyileştirici özelliğini ortaya koyuyor. Dünyanın geleceği bir kedi ve karganın pençelerindeydi. En azından

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yeni Bir Sayfa – İtalo Calvino “En kesin sözler ettiğimde bile, sonuçta geride belli bir içsel kekemeliğin kaldığını duyumsarım”

Yeni Bir Sayfa adlı kitap, Italo Calvino’nun dergilerde ve gazetelerde 1955-1978 yılları arasında yayımlanan yazılarını bir araya getiriyor. Calvino’nun arzusu doğrultusunda, yazarın entelektüel biyografisini ortaya koymak üzere hazırlanan bu seçkide edebiyat ve toplum üzerine eleştirel değerlendirmeler, yazar profilleri ve yazı, üslup, dil ve yazı tekniklerine ilişkin metinler yer alıyor. “Deneme

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sakızköy Günceleri – Azad Ziya Eren “kentli ben’in taşralı ben’le buluşması”

Sakızköy Günceleri, Azad Ziya Eren’in 2002-2003 yıllarında Mardin?in Mazıdağı ilçesi Sakızlı dağ köyünde ilkokul öğretmenliği yaparken tuttuğu günlüklerden oluşan yaşadıklarını anlatan ilginç bir anı kitabı. Turistik bir fotoğraf değil, çarpıcı bir röntgen filmi koyuyor önümüze yazar. Sakızköy Günceleri, ?Anadolu Notları? (Reşat Nuri Güntekin), ?Bizim Köy? (Mahmut Makal) ve ?Kimse? (Ferit

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hüzünlü bir sevgi ustası Yusuf Atılgan’a dair – Semiha Şentürk

Yusuf  Ziya Atılgan, 27 Haziran 1921?de, Kurtuluş Savaşı?nın devam ettiği yıllarda Manisa?da dünyaya gelir. Annesi Avniye Hanım, babası ise aşar memuru Hamdi Atılgan?dır. 1922 yılının Eylül?ünde Yunanlılar kaçarken kenti yaktıklarında evleri de yanar ailenin; babası Manisa?nın Hacırahmanlı köyüne yerleşmeye karar verir. Önce bir bakkal dükkanı açar, daha sonra birkaç tarla

OKUMAK İÇİN TIKLA

Momo – Michael Ende “Haydi, kendi elinizle teslim ettiğiniz zamanınızı almanın tam sırası!”

Michael Ende’nin sade üslubuyla kolaylıkla okunan, yaklaşık otuz dile çevrilen bir kitap Momo. Türüne ister roman ister masal ister bir felsefe kitabı deyin insanın içine işliyor. Kitap bizi zaman kavramı üzerinde düşündürürken bir yandan da bir çocuk saflığıyla kaybettiğimiz değerleri hatırlatıyor. Momo adlı küçük kızın gelmesiyle insanlar birbirlerini dinlemediklerini bütün

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çirkef Dünyanın “Cici” Yalancı Tanıkları Ve Yanlış Zamanlı Bir Roman – Canan Koçak

Ülkemizin geçmişi, Dünya ve Türkiye tarihine damga vurmuş olaylarla dolu, fakat nedense halkımız toplumsal hafıza konusunda hep balık kıvamında kalmaya devam ediyor. Düşünmek, yorumlamak ve yeni dersler çıkarmak yerine, tercih edilen genelde unutmak yada unutmaya çalışmak oluyor. Kuşkusuz geçmişin tozlu sayfalarına baktığımızda, askeri darbelerle dolu tarihimizin en hareketli anlarını 70?li

OKUMAK İÇİN TIKLA

1789 Fransız Devrimi Şarkıları

Uyanın kulak verip sesimize Kurtulun karanlığından gecenin Dört elle sarılın haklarınıza Güneşin ışığı hepimiz için. 1789 Fransız Devrimi’ni, Bastille Zindanı’na ve Garnizonu’na saldırarak, Paris’in yoksulları baldırı çıplaklar (sans-culottes) başlattı. Krallığa, Feodalite’nin ve Kilise’nin saltanatına onlar son verdiler. Versailles Sarayı’na onlar yürüdüler. Cumhuriyet uğruna, “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” uğruna onlar öldüler, öldürdüler.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gogol’e Mektup – Vissarion Grigoryeviç Belinski

Dünya düşün ve edebiyat tarihine baktığımızda önemli, unutulmaz yazılar vardır. Her dönemde insanlığın gelişimine ve onuruna ışık tutan yazılar. Yazarının ölümü üstünden uzun yıllar geçse de yazıldıkları kişiler var oldukça, bu yazılar da hep var olacak, okunacak, ışık saçmayı sürdürecektir. İşte böylesine önemli ve ölmez yazılardan biri de Rus eleştirmen

OKUMAK İÇİN TIKLA