Ömer Hayyam ‘ın 181 – 200 arası dörtlükleri. Çeviren: Sabahattin Eyuboğlu

181. Neylesem bu benim iç kavgalarımla? Pişmanlığım, kendime düşmanlığımla? Sen bağışlasan da ben yerim kendimi: Neylesem bu yüzkaram, bu utancımla? 182. Kalk sevinç dolduralım garip gönüle İçelim doğan güne karşı bülbülle Yırtalım biz de gömleği aşık gülle Verelim çiçekler gibi ömrü yele. 183. Aklı olan paraya değer vermez, Ama parasız

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ömer Hayyam ‘ın 161 – 180 arası dörtlükleri. Çeviren: Sabahattin Eyuboğlu

“Filozof, matematikçi ve astronom olan Ömer Hayyam’ın edebiyat tarihindeki yerini sağlayan, sonraki yüzyıllarda da doğu İslam dünyasının en büyük şairlerinden biri olarak anılmasına yol açan Rubaiyat’idir (Dörtlükler). Ömer Hayyam, İran ve doğu edebiyatında rubai türünün kurucusu sayılır. Sonraları aralarına başkalarının eserleri de karsian bu rubailer iki yüz kadardır. Hayyam, oldukça

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gurbette Bile Bir Gökyüzü Varmış, M. Şehmus Güzel

“Paris’i ‘ışıklandıranlar’ sadece Parisliler değildir. Sadece Fransızlar değildir. Birçok yabancı, göçmen, gönüllü veya gönülsüz sürgünün de bu işte/bu eylemde payı vardır. İnkar edilemez bir boyutta hem de. Paris gurbette yaşamanın türkçesidir. Bu kent ister başkent olsun, ister isyanların doğduğu ve hedefine asla ulaşamadan tarihe karıştığı isyankent olsun. Hiç fark etmez.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ömer Hayyam ‘ın 141 – 160 arası dörtlükleri. Çeviren : Sabahattin Eyuboğlu

141. İnsan çeker çeker de sonra hür olur; İnci sedef zindanlarda yuğrulur. Paran pulun yoksa bugün, sağlık olsun: Bugün boş duran kadeh yarın doludur. 142. Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti; Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi. Hani sevincin, o cıvıl cıvıl kuş? Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti? 143. Her

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nazım Hikmet’le 3.5 Yıl, Orhan Kemal

Edebiyatımızda her zaman eksikliği hissedilen türlerden biridir anı kitapları. Bu kitap ise bu büyük eksiği gideren çalışmaların başında geliyor. Romancılığımızın en önemli isimlerinden biri olan Orhan Kemal, şiirimizin en önemli isimlerinden biri olan Nâzım Hikmet’i anlatıyor. İki dev yazarın hapishane günlerini dile getiren bu çalışma, dünya edebiyatı için bile az

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ömer Hayyam ‘ın 121 – 140 arası dörtlükleri. Çeviren: Sabahattin Eyuboğlu

121. Bir testici gördüm, çamur içindeydi: Ayağı çarkında, elinde bir testi; Testinin başında bir yoksulun ayağı Kulpunda bir padişahın kellesi. 122. Bir testi aldım çarşıdan ucuza; Gizli gizli neler anlattı bana; Bir şahdım, dedi; altın kupam vardı; Şimdi neyim? Testi oldum şaraba. 123. Bilmem, ne sayar durursun bir, iki; Ha

OKUMAK İÇİN TIKLA

Beyrut Kasidesi, Mahmud Derviş

Mahmud Derviş, 1982 Eylül’ünde Sabra-Şatilla’da yaşanan soykırımın ardından Beyrut Kasidesi’ni yazmış ve bu kaside ile 1983’te de dönemin Sovyetler Birliği’nde Lenin ödülünü almıştır. Gölgeyi Yüksekten Övmek-Beyrut Kasidesi?nden küçük bir bölüm: “Ey kızım seviyorduk seni Şimdi yüksek suskunluğu bekliyoruz Huş ağacından süpürgeler taşıyoruz Üstümüzde öfkeyse dağıtırız? dağıtırız Ah ondan? ne diye

OKUMAK İÇİN TIKLA

Filistin halkının şairi Mahmud Derviş’ in Hayatı.

Filistin’in bağımsızlık mücadelesini konu alan şiirleriyle tüm dünyada tanınan ve yaşamı siyasi mücadeleyle geçen Mahmud Derviş’i 9 Ağustos 2008 tarihinde yitirdik. Filistin’in ulusal bağımsızlığını sembolize eden şiirleriyle ünlü Filistinli şair Mahmud Derviş, sürgünde yaşamı ve İsrail’in Filistin topraklarını işgalini konu alan şiirleriyle Ortadoğu’da geniş kitlelerce tanındı. Derviş, 2007 yılında Filistin’in

OKUMAK İÇİN TIKLA

İranlı kürt emekçilerinin şairi Hemin Mukriyani

İranlı kürt emekçilerinin şairi Hêmin Mukriyanî, bugün İran sınırları içinde yer alan Mahabad yakınlarında bulunan Laçîn köyünde 1920 yılında doğmuştur. 21 yaşında şiirlerini yayınlamaya başladı. ?Tarîk û Ronî? ve ?Nalleyî Cudayi? adlı kitaplarının ilk baskıları İran dışında yayınlandı. Bu iki kitaptaki şiirler Hêmin?in sürgünde yazdığı şiirlerdir. 1942 yılında Mahabad?ta yayınlanan

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnce Memed 4 – Yaşar Kemal

*”Otuz iki yıl gibi büyük bir zaman dilimi içinde yayımlanan dört cilt İnce Memed’de Yaşar Kemal hep aynı üslubu, hep aynı roman tekniğini kullanır. Bu yıllarda yazdığı öbür romanlarda anlatı biçimi değişir, İnce Memed’lerde hep aynı kalır: Hep o çocuksu, hep o masalsı anlatım; anlatıcı ile anlatılanlar hep aynı dünyanın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kemal Tahir’e Mapusane’den Mektuplar, Nazım Hikmet Ran

‘Kemal Tahir’e Mapusaneden Mektuplar’ı adlı kitap, Nazım Hikmet’in, Kemal Tahir’e mahpushaneden yazdığı mektuplardan oluşuyor. Bu mektuplar, bir gün yayımlanabilir kaygısından ve özentiden uzak, içten geldiği gibi yazılmış metinler.  Bu mektupların asıl önemi, Nâzım’ın, sanat ve edebiyat anlayışını; yaşadığı çağın sorunlarıyla ilgili düşüncelerini, yaşamının bir bülümünü yansıtmasından kaynaklanıyor. Dahası, bu mektuplar, işlemediği

OKUMAK İÇİN TIKLA

San Giovanni Yolu, İtalo Calvino

*”Kitabında, geçmişin bugüne denk düşen süreçlerini, kaçırılmış noktalarını yakalayan Calvino, aynı zamanda da irademiz dışında kaldığını sandığımız yaşamın birçok noktasının bilinçdışı uzantılarına ulaşmış. Italo Calvino, güçlü betimlemeleri ve kelimelerle gerçeklik arasında kurduğu ilişkide görünür olmayanı kolaylıkla açığa çıkaran bir yazar. Bu yüzden Calvino okumak felsefenin sürekli kıyılarında dolaşmak demektir. Zira

OKUMAK İÇİN TIKLA

Daha da Fazla Kumkurdu (Sandvargen och hela Härligheten), Asa Lind – Gülsüm Aksoy

Kumkurdu ve Zackarina ile kızım sayesinde tanıştım. Tanıştığıma da bu kadar memnun olabileceğimi hiç düşünemezdim. Bir park dönüşüydü ve kitapçıya girmiştik. Kızımın çocuk kitapları bölümünde dikkatini çeken ilk şey inanılmaz güzellikteki kapak resmiyle “Daha da fazla Kumkurdu” olmuştu. Kumsalda birbirlerine yaslanarak bağdaş kurmuş oturan iki kahraman, mutlu ve huzurlu bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pir Sultan’a Selam, Sabahattin Eyüpoğlu

Anadolu halkının bağrında açılmış bir kızıl güldür Pir Sultan. Kişiliği, özü, sözü halkla öyle içten içe kaynaşmış ki, nerede kendisinin, nerede halkın dile geldiğini kestiremezsiniz. Halk öldürülen sevgilisini kendi soluğuyla diriltmiş, diline diller, sazına sazlar katmış yaşatmış, ölüsüne dirisinden daha güçlü, daha etkili bir varlık kazandırmış, sönmüş bir canı bin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kedi Donmuştu Karda adlı öykü, Wolfgang Borchert

Geceleyin adamlar yürüyordu yolda. Bir türkü mırıldanıyorlardı. Arkalarında bir kızıl leke gecenin koynunda. Çirkin bir lekeydi. Leke bir köydü de. Köy mü, o yanıyordu. Adamlar kundaklamışlardı. Çünkü adamlar askerdi. Savaş vardı da. Ve kar adamların kabaralı postalları altında feryat ediyordu. Çirkin çirkin feryat ediyordu kar. Herkes evlerinin çevresinde dikeleşiyordu. Evler

OKUMAK İÇİN TIKLA

Benim Nasrettin Hocam, Hazırlayan: Sennur Sezer

“Evrensel Basım Yayın?dan Sennur Sezer?in editörlüğünde çıkan ?Benim Nasrettin Hocam? adlı kitapta, 12 yazar ve bir çizer Hoca?yı bugüne taşıyor. Evrensel Basım Yayın?ın geçtiğimiz günlerde yayımladığı ?Benim Nasrettin Hocam? kitabında, aralarında Adnan Özyalçıner, Feyza Hepçilingirler, Tahsin Yücel, Tarık Dursun K., Orhan Duru ve Muzaffer İzgü?nün de bulunduğu 12 yazar, bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nazım Hikmet için, Louis Aragon

Nazım Hikmet’in 3 Haziran 1963 yılında ölümü üzerine Fransız şair Louis Aragon üç gün sonra şu satırları kaleme alır… “Hayır , yazamam, şimdi olmaz, rica ederim. Bırakın benim için bütünüyle ölsün, yoksa, daha önce, altmış yaşındaki bu delikanlı, bu sarışın boğa, ne hapisanenin, ne hastalığın, ne yaşın etkileyebildiği bu insan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şair Duyarlılığı, Afşar Timuçin

Hiçbir sanat yoktur ki sanatçı için özel bir duyarlılık, özel bir seziş, özel bir bakış biçimi gerektirmesin. Bunun bir başka anlamı şiir yazabilmek için şair olmanın, resim yapabilmek için ressam olmanın, tiyatro yapabilmek için tiyatrocu olmanın bir zorunluluk olduğudur, insanlar genelde sanatçıyı sanat yapmakta üst yetenekleri gelişmiş olan insan diye

OKUMAK İÇİN TIKLA