Etiket: Dostoyevski

Karamazov Kardeşler, Dostoyevski külliyatının büyük finali

Karamazov Kardeşler Dostoyevski, 1856’da bir arkadaşına yazdığı mektupta, “Gençken insanın üzerine fikirler adeta yağıyor, ne var ki bunları hemen kapmak ve söze dökmek hata olur. İnsanın sentezi beklemesi, düşünmesi ve bir fikri meydana getiren her bir ayrıntının bir bütünü oluşturacağı günü beklemesi gerekir” der. Dostoyevski, eserleriyle ilgili olarak, muhteşem bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Bir kentin mutluluğu, her gün bir kızın işkence görmesine bağlı olsaydı, o kentin halkı ne yapardı?” Dostoyevski

Ursula K. Le Guin’in Omelas’ı Bırakıp Gidenler öyküsünün çıkış noktası Dostoyevski’nin şu sorusu: “Bir kentin mutluluğu, her gün bir kızın işkence görmesine bağlı olsaydı, o kentin halkı ne yapardı?” Ursula K. Le Guin’in Omelas’ı Bırakıp Gidenler öyküsü:

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski – Sigmund Freud

“Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’i şimdiye dek yazılmış romanların en güçlüsü, “Büyük Engizisyoncu” epizodu dünya edebiyatının şimdiye dek ortaya koyduğu yaratıların en üstünüdür ve ne denli övülse azdır.” Sigmund Freud “Karamazov Kardeşler” adlı romanın Büyük Engizisyoncu adlı epizodu Ele aldığım olay Onaltıncı Yüzyılda oluyor. O zamanlar, o zamanlar gökyüzündeki varlıkları şiirler yazarak dünyaya

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kuşkunun Ardındaki – Hatice Balcı

‘’Kimileri dünyayı yönetir, kimileri de yönetilen o dünyanın ta kendisidir. Servetini İsviçre’de ya da İngiltere’de saklayan bir Amerikalı milyonerle bir kasabanın sosyalist lideri arasında nitelik bakımından hiçbir fark yoktur; fark nicelikten kaynaklanır yalnızca. Uzakta, aşağıda biz varızdır, yani kılıksız insanlar, biz, bohem oyun yazarı William Shakespeare, biz, öğretmen John Milton,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yeraltı Adamı* – Hatice Balcı

Sizin hiç gözünüze kıymık battığı oldu mu? Adorna’ya göre bazen göze batan kıymık en iyi büyüteçmiş. Ben onun yalancısıyım. Ya da şöyle sorayım: Gördükleriniz, duyduklarınız karşısında ‘’ bu kadarı da olmaz!’’ deyip dehşete kapıldığınızda ne yaparsınız? Ben öyle anlarda bundan birkaç yıl önce tanıştığım Dostoyevski’nin ‘’yeraltı adamı’’nı düşünüyorum. Zira gözüme

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’nin yirmi sekiz yaşında ağır hapisle cezalandırılmasına ve sürülmesine yol açan olayın içyüzü – E. H. Carr

Dostoyevski’nin yirmi sekiz yaşında ağır hapisle cezalandırılmasına ve sürülmesine yol açan olayın ana hatları iyice bilinmektedir; ayrıntılardaki belirsizlikler ise güvenilemeyecek belgelerin çokluğundan gelmektedir. Bu olaya adı karışanlar -bunların çoğunun Soruşturma Komisyonu?ndaki yazılı ifadeleri bilinmektedir- komisyonun bildiğine inandıkları konularda aşırı bir açık sözlülük göstermişler, saklayabileceklerini ümit ettikleri konularda ise ustaca yalanlar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski, içeriden yaşamadıkça bir hiçtir

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski ’den ve onun iç dünyamız için taşıdığı anlamdan layıkıyla söz etmek zor ve sorumluluk gerektiren bir şeydir; çünkü bu benzersiz cesamet ve güç, yeni bir ölçü ister. İlk yaklaştığında kendi içinde bütün bir eser, bir yazar bulacağı yanılgısına kapılır insan; fakat sınırsız bir şey, kendi yörüngelerinde dönen

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kafka’nın Suç ve Ceza’ya, Hamlet’e ve gerçeğe ilişkin görüşü

Kafka bir gün çantamdaki kitaplar arasında polisiye bir roman görerek dedi ki: «Böyle bir şey okuduğunuz için utanıp sıkılmanıza gerek yok. Nihayet Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sı da doğrusu polisiye bir romandan başka şey değil. Ya Shakespeare’iıı Hamlet’i? Bir dedektif yapıtı. Olayın orta noktasında bir giz vardır, yavaş yavaş aralanır üzerindeki

OKUMAK İÇİN TIKLA

İlk Yapıtlarındaki Özellikleriyle Dostoyevski ve Tolstoy – Ataol Behramoğlu

Fyodor Dostoyevski ve Lev Tolstoy, 19. yüzyıl Rus edebiyatının iki dev yazarıdır. Gerek yaşadıkları dönemde gerek ölümlerinden sonra kendi edebiyatları ve dünya edebiyatı üstünde etkileri olağanüstü büyük olmuştur. Yazarlık yetenekleri ve yarattıkları etki bakımından aynı değerde büyük yazarlar olmalarına karşın yapıtları arasında bu iki yazarı birbirinden derinliğine ayıran farklılıklar vardır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’nin ilk romanı İnsancıklar, edebiyat tarihinin tuhaf vakalarından biri – Orhan Pamuk

“Ah şu masalcılar! Yazacak yararlı, hoş, kişiye haz veren bir şey bulamazlar da, ne kadar pislik varsa dökerler ortaya!.. Yetkim olsa yazmayı yasak ederdim onlara! Ne biçim şeylerdir yazdıkları? Okurken ister istemez düşünüyor insan… Kafasını kaşıyor, inan olsun yasak ederdim onlara yazmayı! Basbayağı yasaklardım.” [Kn. V F Odeyevski]

OKUMAK İÇİN TIKLA

Niçin ülkede yoksulluk olmadığına inandırmaya çalışıyor herkesi? Dostoyevski

(…) Niçin yoksulların hepsini bir yere tıktı da, ülkede yoksulluk olmadığına inandırmaya çalışıyor herkesi? Niçin beylik edebiyatla yetiniyor? Dergilerinin parayla satın alınmış olmadıklarına kendini inandırmayı niçin öylesine çok istiyor? Gizli polise böylesine çok para harcanmasına niçin göz yumuyor? Meksika’ya düzenlenen bilim gezisine karşı bir sözcük söyleme yürekliliğini niçin gösteremiyor? Tiyatro

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’nin hapishane yaşamından notlar

Bütün Rus mahpusları, kendilerine en çok acıyan, en çok merhamet edenlerin doktorlar olduğunu bilirler. Doktorlar; bir de basit halk tabakası, diğerlerinin elde olmayarak yaptığı gibi, mahpuslar arasında fark gözetmezler. Halk, suçu ne kadar ağır da olsa, mahpusu küçümsemez, çektiği ceza ile başına gelen felaketi, onu ayıplamamak için az çok bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’nin çocuğunu kaybedişi. “Onu bir daha hiç görmeyeceğimi düşünemiyorum.”

Şubatta, sabırsızlıkla beklenen şey oldu: Dostoyevski’nin ilk çocuğu doğdu. Madam Snitkina, Petersburg’dan gelmek niyetindeydi ama hastalığı bunu engelledi. Anna’nın ilk sancılan başladığında, kocası güçlü bir sara nöbetinin etkisiyle uyuyor, kendisinden geçmiş bir halde yatıyordu; Anna onu kaldırmaya cesaret edemedi. Evde yarı-budala bir hizmetçiden başka kimse yoktu ve Anna bütün gece

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski Aramızda Olsaydı! – Dağhan Dönmez

Evet, on dokuzuncu yüzyıl insanının her şeyden önce karaktersiz olması gerekir, böyle olmak zorundadır. Karakterli olan insan ise herşeyden önce dar kafalıdır. Dostoyevski-Yeraltından Notlar Günlerden bir gün İlber Hoca’nın dersine üç öğrenci girer; girer girmesine de geç girer. İlber Hoca sorar: “Neredeydiniz?” Konuşma nasıl olduysa, öğrencilerin kredi notunu bilmemesine kadar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yeraltından göğe yükselen peygamber: Dostoyevski

Dostoyevski sanatçılığının derinliği ve modernitenin krizlerine dönük peygamberane esrimeleri hakkında çok şey yazılabilir ancak sözü Henry Miller’a bırakalım: “Dostoyevski okumaya başladığım o ilk gece hayatımın en önemli olaylarından biridir.” “Dostoyevski, kendisinden bir şey öğrendiğim tek psikologdur. (Nietzsche)” Tozlu raflar arasında dolaşan parmakların ve okuma isteğiyle tutuşan bakışların ısrarla odaklandığı az

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mistik Cinayet Romanı Yazarı: Dostoyevski – Ahmet Ümit

Kimi eleştirmenler Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sı ile Karamazov Kardeşlerini polisiye roman olarak adlandırırlar. Benzer değerlendirmeler Sofokles’in Oedipus’u ve Shakespeare’nin Hamlet’i için de yapılmıştır. Hamlet’in başına geldi mi bilinmez ama önemli tiyatro okullarında öğrencilerin Oedipus’u dedektif giysileri içinde sergiledikleri bile olmuştur. Gerçekten de bu yapıtların ekseninde suç, dahası cinayet yer alır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’nin idamdan kurtuluşunun yansımaları… Ümit Yıldırım

“Nerede okumuştum, hani bir idam mahkûmu ölümünden biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü: ‘Yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört bir yanım uçurumlar, okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek bir fırtınayla sarılmış durumda yaşamak zorunda olsam ve bütün ömrümce,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski evlenmeseydi İstanbul?a gelecekti!

Dostoyevski Vakfı Başkanı Prof. İgor Volgin ?Dostoyevski?nin pek çok eserini St.Petersburg?da yazdı. Doğum yerine göre Moskovalı, gönlü ve sanatına bakılırsa Petersburglu?dur. 8 defa Rusya dışına çıkmış ve toplam beş buçuk yılını yurt dışında geçirmişti. Batıya yaptığı zorunlu yolculuk 1867?de alacaklılardan kaçabilmek içindi. Eşi Anna ile birlikte üç aylığına

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski?nin ?İkiz? adlı kitabına dair

??İşte şimdi gözlerinin önüne sonsuzca bir gece bağlıyorlar/ Ama şu anda,/ Damarlarında dolaşmakta olan kan daha da renkli/ Ve bu kandan/ Pırıltılı dalgalar halinde akan/ Bütün bir yaşam fışkırıyor./ Ve o/ Bu anda, şu ölüm anında/ Kaybedilmiş bütün bir geçmişi/ Ruhunda yeniden canlandırıyor;/ Bütün bir yaşam yeniden uyanıyor içinde??(İnsanlığın Yıldızının

OKUMAK İÇİN TIKLA