Etiket: Marx

Artı Kapital’in Yazarı Suat Kamil Aksoy ile Söyleşi: “Kavranması kolay olmayan gerçeklerin anlaşılabilmesi için yerleşik fikirlerin baskısından kurtulmuş zihinlere ihtiyaç vardır.”

Öncelikle adı ve içeriği ile oldukça iddialı bir çalışma olan “Değerin ve Rantın Doğası – Artı Kapital”in kaleme alınış öyküsünü bize kısaca özetleyebilir misiniz? Suat Kamil Aksoy: Çok geçmişine gidersek, ortaokul döneminde  macera ekonomi politik okumakla başlıyor. Babamın “bunu şimdi okuma anlayamazsın” dediğini hatırlıyorum. Ancak beni bugüne getiren mikrobu o

OKUMAK İÇİN TIKLA

ARTI KAPİTAL – Değerin ve Rantın Doğası – Suat Kamil Aksoy

Burada iktisadın felsefesi konuşuluyor ama öylesine konuşulmuyor. Önemli bazı başlıklar hakkında ulaşılmış olan kimi gerçekler ilk ifadelerini burada buluyorlar. Doğal ki siyasal ve tarihsel uzanımlar var. Fark edemediğimiz ama hayatımızı derinden etkileyen ve etkilemeye devam eden olgular büyük oranda aydınlatılıyor. Gündelik yaşamın rutinleri içerisinde sıradanlık perdesinin ardında gizlenen ve belki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Friedrich Engels: “Yeryüzünde kapitalistler ve işçiler bulunduğundan beri, işçiler için bu kitap kadar önemli bir kitap çıkmadı.”

Marks’ın Kapitali I Yeryüzünde kapitalistler ve işçiler bulunduğundan beri, işçiler için bu kitap kadar önemli bir kitap çıkmadı. Bugünkü bütün toplumsal sistemimizin üzerinde döndüğü eksen olan sermaye ve emek arasındaki ilişki, ancak bir Alman’ın yapabileceği bir kavrayış ve kesinlikle, ilk kez bu kitapta bilimsel olarak geliştirilmiştir. Bir Owen’ın, bir Saint-Simon’un

OKUMAK İÇİN TIKLA

Marks ve Tarih: Kutuplaşma – Immanuel Wallerstein

Genelde çoğu çözümlemeciler (özellikle de Marksist çözümlemeciler), Marx’ın tarih yazımıyla ilgili en çok belirsizlik taşıyan dü­şüncelerini vurgulama ve süreç içinde onun en özgün ve verimli düşüncelerini ihmal etme eğilimi göstermektedirler. Bu belki de şaşırmamamız gereken bir şeyse de işimizi hiç kolaylaştırmadığı açıktır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Foucault’yu Marx’la Okumak – Jacques Bidet

Marx ile Foucault’nun düşüncelerinin birbirine zıt olduğu, bağdaşamayacağı kabul edilir. Foucault’nun bir dönem Marksizme yakın dursa da sonrasında onu sert biçimde eleştirdiği, düşüncesinin temel kavramlarını Marksizme alternatif olmak üzere geliştirdiği bilinir. Yine de bu iki düşüncenin iletişime sokulması büsbütün imkânsız mıdır? Değilse bu iletişimin koşulları nelerdir? Dahası, böyle bir ilişkiden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karl Marx’ın büyük kişiliğine dair küçük ipuçları

Daha genç bir öğrenciyken babam, Karl Marx’ın ateşli bir hayranıydı. Marx’ın Londra adresini, kendisi gibi aynı öğrenci kulübünün üyesi olan Miguel’den alarak ona bir mektup yazdı. Marx bu mektuba babamı sevinçten uçuran bir yanıt verdi. Böylece aralarında yavaş yavaş· düzenli hale gelen bir yazışma başladı. Mektuplar Marx’a A. Williams adıyla gönderiliyordu; zira bu tür yazışmaları hükümet

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kapitalistin Yabancılaşması

Şu ana kadar yabancılaşma sanki öncelikle işçi sınıfına ait bir olguymuş gibi tartışıldı. Ancak, yabancılaşma insanlar ile canlı ve cansız doğa arasındaki bir dizi ilişki olarak alınırsa, o zaman proletaryada gözlemlenebilen birçok özellik, sadece birkaç değişiklikle diğer sınıflarda da bulunabilir. Proletaryanın yabancılaşması ve insanlığın geri kalanının yabancılaşması arasında Marx’ın gördüğü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bertell Ollman: Bir değer ilişkisi olarak din

BİR DEĞER İLİŞKİSİ OLARAK DİN I Din, etik, bilim, aile ve sanat, değer İlişkisi olarak henüz ele almadığımız konular. Ancak yabancılaşma alanının neresinde gezinirseniz gezinin, hikâye aynıdır. İnsanın her bir alanda etkinliğiyle, ürünüyle, türünün diğer üyeleriyle ve türüyle dörtlü ilişkisi, komünizmde ortaya çıkacak ilişkilerin, güdük halidir. Ancak din, bu ilişkilerin

OKUMAK İÇİN TIKLA