Kategori: İnceleme

Dostoyevski ve Tarkovski – Ulus Baker

Dostoyevski’yi Tarkovski’ye bağlayan bağ, üzerinden onca tank, bombardıman, acı, hayal kırıklığı, devrim ve karşı devrim, hatta varoluş üstünde tepinen onca olumlu şey –bilim, sanat, ahkâm ve şeriat– geçtiği halde nasıl yaşadı? Acaba neden Dostoyevski edebiyatın en yüksek noktasında yer alıyor? Ve bir asır sonra Tarkovski başka bir alanda sinemada, en

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sonuna Kadar – Cemal Süreya

“Tarih, insan toplumlarının ayıklayıcı bir hikâyesiyse, sanat da bileşik bir anlatımı oluyor.” Tepeden bakılırsa, her sanat eserinin siyasal bir anlamı vardır; belli bir sınıfın, belli bir hayat görüşünün koşullarıyla yüklüdür; belli hayat ve kültür değerlerini taşır. Ne var ki burada siyasal deyimi geniş anlamdadır, daha çok tarih açısındandır, tek eserden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jorge Luis Borges: “Milliyetçilik yalnızca olumlamalara ve şüpheyi ortadan kaldıran öğretilere izin verir; olumsuzlamalar ise fanatikliğin ve aptallığın bir türüdür”

Jorge Luis Borges “Futbol popülerdir; çünkü aptallık popüler,” demişti. Arjantinli yazarın bu “muazzam oyun”a karşı sergilediği tavır ilk bakışta günümüz futbol düşmanlarının ağızlarından düşürmediği laflara benziyor gibi. “Futbol sıkıcıdır. Çok fazla maç beraberlikle bitiyor. Sakatlanma numarası yapanlara da tahammülüm yok.”

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsanlığın Yörüngesindeki Tüm Aşamaları Sarıp Sarmalayan Çağların Çınarı: Gustave Flaubert

Bingöl otogarından elimde valizimle çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği eve doğru yürüyorum. İnsan içinde mi yoksa dışında mı aramalı kendi izdüşümlerini? Anılar dürüst olduğu için mi acımasızdır? Anıların vatanında yaşamaktır yalansız bir dünyada yaşamak. Anılar zamanın vicdanıdır. O vicdanda haklı da haksız da yerli yerindedir. Anılarımın elindeki pişmanlık neşterini kalbime saplıyorum.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Düellolara galip gelen aşkın öyküsü…

Gogol; Ölü Canlar’ı yazma fikrini kendisine veren Puşkin için “olağanüstü bir olaydır.” der; Dostoyevski daha mistik bir tavırla “Puşkin, bize gelecekten haber veren peygamberimizdir.” der. Nâzım’ın ise; “ömrüm boyunca bir tek şiir çevirdim Türkçeye.’’ dediği şiirin şairidir Puşkin. Modern Rus Edebiyatının oluşmasına en çok katkıda bulunan yazın ve düşün adamıdır

OKUMAK İÇİN TIKLA

Beden ve Kimlik Bağlamında V for Vendetta – Meral Gündoğdu Salioglou

“Burjuva toplumunda sermaye bağımsızdır ve kişiseldir, faal birey ise bağımlıdır ve kişiliksizdir.”  Komünist Manifesto, Karl Marx-Friedrich Engels Yıl 2030. Dünyada büyük savaş yaşanmış, ABD yenilmiş ve İngiliz sömürgesi olmuş, İngiltere’ de Adam Sutler liderliğinde faşist bir yönetim iktidara gelmiştir. Hitler faşizmini hatırlatacak şekilde sanat eserleri yasaklanmış, siyahlar, eşcinseller, muhalifler toplama kamplarına

OKUMAK İÇİN TIKLA

Walter Benjamin – Yanlış Yerde – Hans Heinz Holz

Adorno ve eşinin övgüye değer bir katkısı, Walter Benjamin’i Alman faşistlerinin onu gömdüğü unutulmuşluktan 1955’te iki ciltlik seçmelerden oluşan bir baskıyla kurtarmaları oldu[216]. Almanca konuşulan [diğer] ülkelerden farklı olarak Benjamin’in hassas, kendini sımsıkı kapatan edebi tarzı zaten henüz okuyucu bulamamıştı.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Füruğ Ferruhzad’ın hayatını alt üst eden şiir: “Günah”

Furuğ Ferruhzad’ın 1955 yılında, önce basın ve sonra kendi ikinci toplu şiir kitabının. Duvar”ın başlarında, yayımladığı ve onun birinci şairlik dönemi zihniyetini, yani ” Tutsak”, “Duvar” ve “İsyan” kitapları dönemini anlamamız açısından gerekli olan şiir, “Günah” şiirdir. Biz, onun birinci dönem şairliğini işte bu şiiri aktararak onun ışığı ve ekseninde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski der ki: “Her insan herkes karşısında her şeyden sorumludur.” Bu söz, gün geçtikçe doğruluk kazanıyor. – Jean-Paul Sartre

YAZARIN SORUMLULUĞU Dostoyevski der ki: «Her insan herkes karşısında her şeyden sorumludur.» Bu söz, gün geçtikçe doğruluk kazanıyor. Ulus topluluğu insan topluluğuna biraz daha katıldıkça, her insan ulus topluluğunda biraz daha kaynaştıkça, her birimiz gittikçe daha geniş ölçüde sorumlu oluyoruz. Nazi rejimine karşı koymamış her Almanı bu rejimden sorumlu saydık.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Erich Fromm: O dönemde milyonlarca kişi Hitler hükümetini “Almanya” ile özdeşleştirdi.

Nüfusun bir bölümü, herhangi bir büyük direnç göstermeksizin Nazi rejimine boyun eğdi, ama bunlar direnç göstermedikleri gibi Nazi ideolojisinin ve siyasal uygulamalarının hayranları haline de gelmediler. Bir başka bölüm insansa yeni ideolojiye iyice kendini kaptırdı ve onu savunanlara fanatik bir tutumla bağlandı. Birinci grupta daha çok işçi sınıfıyla liberal ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Varoluşun Yaşlılık Evresi – Elif Şahin Hamidi

Tam otuz yıldır yazıyor Erendiz Atasü. Tam tamına otuz yıl boyunca yazmakla, okumakla iç içe geçmiş, edebiyatla bütünleşmiş, varolmuş bir yaşam… Dile kolay; evet sadece dile kolay olsa gerek… . Eserleri üstüne çokça akademik çalışma yapılan çağdaş yazarımız Erendiz Atasü’nün ustalığının sırrı, edebiyatı fazlasıyla önemsemiş bir yazar olmasında yatıyor bana

OKUMAK İÇİN TIKLA

Eğitici acı – Çaresiz insana çektirilen acı onu yönetmenin, onun davranışlarına hatta bilincine egemen olmanın bir yoludur.

Eğitici acı Çaresiz insana çektirilen acı onu yönetmenin, onun davranışlarına hatta bilincine egemen olmanın bir yoludur. Burada acı ve günahın birlikteliği tuhaftır. Ahlak kurallarına her türlü tecavüz olayı yasayı temsil edenler açısından işlenen günahın derecesine göre ayarlanmış bir acıyla karşılık verilmesini gerekli kılar ilke olarak. Acı vermek ceza vermektir, bedenin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aldous Huxley ve Ütopya – Theodor W. Adorno

Geniş çaplı, uzun vadeli etkileriyle Avrupa felaketi, Amerika’da yeni bir toplumsal tip ortaya çıkardı: entelektüel mülteci. On dokuzuncu yüzyılda Yeni Dünya’ya giden biri, sınırsız imkânların cazibesine kapılmış demekti. Kendi şansını yaratmak için düşerdi yollara; ya da en azından, nüfus fazlası bulunan Avrupa ülkelerinde elinden gelmeyeni başarmak, geçimini sağlamak için. Hayatta

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yaşamak İçin Acı – “Acı çekiyorum o halde varım”

Dinle hiçbir ilgisi olmayan kimi insanlar hiçbir koşulun yok edemediği bir acı yolunda sürdürürler yaşamlarını. Bu eğilimde olan çeşitli tipler vardır. Ve bu eğilim bazı yaşam yörüngelerini özellikle zenginleştirir. Derinlerde yatan bir suçluluk bir durumdan ötekine değişen ve bireyi yaşatan bir acı çekme kolaylığını besler. Acı, çocuk için, annenin dikkatini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Virginia Woolf’un “hayatımda hiç bu kadar itibar gördüğümü hissetmemiştim” dediği romanı Mrs Dalloway

ARTIK YALNIZCA MRS. DALLOWAY… 20. yüzyıl İngiliz romancısı Virginia Woolf, en ilgi çekici ve en başarılı romanı olarak nitelendirilen Mrs. Dalloway’i, 9 Ekim 1924’te tamamladı ve roman 14 Mayıs 1925’te yayımlandı. Kötü eleştirilerden oldukça ürken ve iyilerine sevinen Woolf, bu romanıyla ilgili eleştirilerden dolayı oldukça mutluydu ve günlüğüne şu satırları

OKUMAK İÇİN TIKLA

Büyülü gerçekliğin güçlü sesi: Suzan Samancı

Yıllardır yaşanan akıl tutulması savaş sürerken sanat eylemi de devam ediyor. Bu savaş biterse geriye romanlar, öyküler ve şiirler kalacak. Nasıl ki Gılgamış Destanı ve Homeros’un Odsseia’sı kendi çağlarına tanıklık etmişlerse, romanlarda günümüze tanıklık edecek ve geleceğe de ışık tutacaktır. Bu anlamda en gerçekçi tarihçiler yazarlardır denir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostluğun Kadri Kıymeti – Şeyhmus Diken

İnsan sahiden zor zamanlar(ın)da dostluğun ne denli kıymetli olduğunu fark ediyor. Bu sebeple şair diyor ya şiirinin bir dizesinde “Dar vakit yetiştin tatar ağası”… Dar vakit yetişene asıl ihtiyaç var. Çiçero der ki; “Bir dost, ikinci ben’dir”. Şöyle bir dönüp baktığımızda ikinci ben’imiz diyebileceğimiz kaç insan teki var kendimizle birlikte

OKUMAK İÇİN TIKLA

Emma Goldman ‘ın “Dans Edemeyeceksem Bu Benim Devrimim Değildir” kitabından 23 alıntı

1. “Pek çok insan hayata bakar, ama onu yaşamaz. Onların gördükleri hayatın kendisi değil, sadece gölgesidir.” (s.1) 2. “On beşime geldiğimde karşılıksız bir aşka tutuldum ve bunun acısıyla bir ton sirke içerek romantik bir yoldan intihar etmeyi düşledim. Aşkımdan intihar etmenin beni mezarımda uçuk ve ilginç, solgun ve şiirsel göstereceğini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kürk Mantolu Madonna ‘ya ilişkin – Sadık Güvenç

Okullarda doğru dürüst edebiyat dersi işleyemez olduk. Bir yazardan, bir eserden söz ettik mi öğrencinin sorusu : “Hocam bu konu LYS ile mi YGS ile mi ilgili?” biçiminde. “Elinin körü,” diyesim geliyor, diyemiyorum. “Bakın, bu konu insan olmakla ilgili, duygu ile ilgili, düşünce ile ilgili, sizin kafanızı rahatlatacak güzel şeylerle

OKUMAK İÇİN TIKLA