Kategori: Romanlar

Fahrenheit 451 – Ray Bradbury

Guy Montag işini seven bir itfaiyeciydi. On yıldır kitap yakıyordu. Gecenin bir yarısında yola çıkışlarını, alevlerin kitapları yutuşunu hiç sorgulamamıştı… Hiç sorgulamamıştı, insanların korkusuzca yaşadıkları bir geçmişi anlatan o 17 yaşındaki genç kızla karşılaşana dek… Montag’ın hayatındaki bütün yanlışlar doğrularla yer değiştirir o andan sonra… İşini, eşini, yaşayışını yeni bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ölüler Genç Kalır – Anna Seghers

Ölüler Genç Kalır, Alman dilinin en büyük yazarları arasında sayılan Anna Seghers?in en önemli ve en kapsamlı romanıdır. Almanya?nın 1918-1945 yılları arasında yaşadığı büyük çalkantıları, emekçi ayaklanmalarını, Nazizmin iktidara gelişini ve İkinci Dünya Savaşı?nı büyük bir gerçeklikle anlatır. Roman, farklı sınıflardan ve siyasal eğilimlerden insanların hayat hikâyelerini bir araya getirerek

OKUMAK İÇİN TIKLA

Algı Kalesi / Rastlantı ve Devinim – Gültekin Karakuş

1873… Darwin’in Türlerin Kökeni kitabının ardından İnsanın Türeyişi yayınlanmış… Gılgamış Destanı çözümlenmiş ve Nuh Tufanı?nın bunun bir kopyası olduğunun anlaşılması tüm mabetlerin temellerini sarsmıştı. Artık kubbelerde ilahi cevaplar değil sessiz aklın ürünü sorular yankılanıyordu. 1873, İstanbul… Nice alimlerden bilgili Tahir Usta ve öğrencisi de sayılabilecek olan, dostu Levend. Tahir Usta

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kağıt İnsanlar – Salvador Plascencia

Sıradışı bir yazardan, oyuncaklı, dokunaklı ve fazlasıyla sıra dışı bir roman: Kağıt İnsanlar. Yazarı roman karakterlerinin arasına, kâğıdı olay örgüsüne katan, yıkımı körükleyip küllerinden yeniden doğan, özgün ve çarpıcı bir metin. Alınyazısına karşı koymanın, kurmacanın ve başkaldırının, kayıplara rağmen ayakta kalmanın hikâyesi… Kâğıt kadar hassas, kâğıt kadar tanıdık. Kağıt İnsanlar,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dilya ve Zalar – Mîr Qasimlo

Ar Yayınevi tarafından Mîr Qasimlo’nun kaleme aldığı 999 sayfalık “Dilya ve Zalar” romanı yayınlandı. Roman, Dilya ve Zalar?ın yaşadığı aşkı, aile ve çevreleriyle yaşadığı sorunları anlatıyor. Romanda, farklı inançlara sahip halkların yaşadığı mağduriyetler, kadın ve erkek ilişkileri, kadınların öldürülmesi, sünnet edilmesi ve transseksüellerin trajedilerinin görüleceği hikayeler de yer alıyor. Kürtçe

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çıkrıklar Durunca – Sadri Etem Ertem

Sadri Etem Ertem?in ?Çıkrıklar Durunca? isimli romanı Osmanlı?nın Tanzimat Dönemi ekonomisiyle iç piyasasının hızla yabancıların eline geçmesi ve bunun sonucunda da özellikle dokuma tezgâhlarımızın bir bir kapanmasıyla ortaya çıkan sosyal depremi ele alıyor. Kitapta, İngilizlerin Anadolu?nun tiftik keçisini, Güney Afrika?ya götürerek yetiştirmesi, çoğaltması ve yününü kumaş yaparak bize satmasının öyküsü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mektup Mektup Açacağıyla Açılır – Hüseyin Bul

“Müştak‘ın hezeyanları ve komplo teorileri sonucu karakterin sahiciliğine, canlı kanlı olduğuna inanıyorsak eğer, şehrin fethi esnasında Rum tarafındaki moral bozuklukları, kötü kehanetlerin kısa sürede yayılması, papalığın vaad ettiği gemilerin ufukta bir türlü görünmemesi üzerine en küçük kötü bir olayı bile uğursuzluğun işareti sayıyorken Rum halkı, bu uğursuzlukları, kehanetleri yayanların nedense

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yaşar Kemal’in yeni çıkacak eseri ‘Çıplak Deniz Çıplak Ada’ dan bir bölüm…

Yaşar Kemal için en güzel tanımlamayı Elia Kazan yapmıştır belki de. ?Yaşar Kemal, Homeros?tan bu yana gelen en eski geleneksel anlatıcıdır. Başka bir sesi olmayan halkın sesidir? diyor kazan. ?Yaşar Kemal çağdaş dünyanın en büyük anlatıcılarından biridir. Onu okumak yaşamın kendisini anlamaktır. O, korkusuz bir kahraman gibi yazıyor? diyen John

OKUMAK İÇİN TIKLA

İsa Bu Köye Uğramadı – Carlo Levi

Italo Calvino ile Jean-Paul Sartre’ın Önsözleriyle… Carlo Levi’nin bu kitabını ilk okuduğumda çarpılmıştım. Italo Calvino da söylüyor ya, bence de doğru. İnsanları, hayvanları, bitkileri öylesine büyük bir aşkla tasvir ediyordu ki, sanki zamanın ötesinde bir şeyden, bir büyük hakikatten, bir büyük aşktan söz ediyordu. Bunu bir tek Yaşar Kemal’de gördüm

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mirovên Hejar (Sefiller) – Victor Hugo

?EdîtorêMîlanoyî yê ku wergera îtalyanî ya Mirovên Hejar çapkiriyedîbêje ku evberhem ji bo hemî gelan hatiye nivîsîn, rast e, xebera wîye. Ez nizanimku wê pirtûk ji alî herkesî ve bê xwendin an na, lê mînew ji bo herkesînivîsandiye. Mirovên Hejar, çendî ji bo Îspanya,Fransa, Îrlanda hatibenivîsîn ewende jî ji bo

OKUMAK İÇİN TIKLA

Un Lun Dun – China Miéville

China Miéville?den fantastik ögelerle bezeli bir gençlik romanı… Nedir Un Lun Dun (Lon Dra Kis)? Londra?nın aynadan görülen imgesidir. Sözcüklerin canlı olduğu, sıradan bir evin kapısının ardında bir ormanın pusuda yattığı, etobur zürafaların sokaklarında fink attığı ve karanlık bir dumanın bütün dünyayı yakmaya can attığı, tuhaf zevklerle kuşatılmış bir harikalar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Theseus – Andre Gide

André Gide’in Yunan mitolojisinden esinlerek kaleme aldığı kısa bir roman Theseus. Tam bir tarihsel uygunluk peşinde olmayan Gide, mitlerin de çeşitli yorumlara açık olduğunu bir kez daha gösteriyor. Gide, Theseus’un ağzından, büyük kahramanın hayatının farklı dönemlerini, yaşadığı aşkları, gösterdiği kahramanlıkları, maceradan maceraya koşarken gerektiğinde nasıl kurnazca davrandığını, aklın merkezi Atina’yı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cennetin Kayıp Toprakları – Yavuz Ekinci

?Cehennem acı çektiğimiz yer değildir, acı çektiğimizi kimsenin duymadığı yerdir.? Hallac-ı Mansur Cennetin Kayıp Toprakları’nda yeni bir cehennem tasviri yapan Yavuz Ekinci: Toplum olarak bakıyoruz ama görmüyoruz, tanık oluyoruz ama anlamıyoruz. Sadece susuyoruz. Toplumsal körlük ve sağırlığı anlamış değilim. Bu tepkisizlik ve sessizlik hayra alamet değil.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yedinci Gün – İhsan Oktay Anar

Çizgilerin kürelere, zamanın sonsuzluğa, sonsuzlukların da hayâllere dönüştüğü bir hikâyedir bu. Sıradan insanların sıra dışılığı, bilinen hikâyelerin düşlere dönüşümü, zaafların asîlleşmesi, erdemlerin ardındaki günâhkârlık tüm içtenliğiyle akacak zihinlere. İnsan olmanın en zayıf ve en yüce yanları, bir hikâyenin dokunuşuyla bir kez daha bilinebilir olacak. İhsan Oktay Anar, bu yeni düşüyle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bertolt Brecht ya da “Brekt” Diyenler İçin Beş Paralık Roman – Kamuran Şirin

Üç Kuruşluk Opera(1928), Üç Kuruşluk Film(1931), Üç Kuruşluk (ya da Sevgi Soysal?ın çevirisiyle Beş Paralık) Roman(1934). 20. yüzyılın önemli bir oyun yazarı, kuramcısı, şairinin kuruşlarla bu denli uğraşmasına ilişkin birkaç şey söylemek bu yazının varlık amacına değinir. Yılmaz Onay Evrensel Kültür?de(Ağustos 2011) Brecht romanıyla ilgili yazısında bir belirlemede bulunur: ?Öyle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Meleklerin Uğramadığı Yer – E. M. Forster

Meleklerin Uğramadığı Yer, her şeyden önce, bizlere ciddi bir çağrıda bulunan toplumsal bir komedidir; bizi ne tür risklerle karşı karşıya olursak olalım hayata müdahil olmaya davet eden, hayata seyirci kalmaktan daha kötü, daha tehlikeli hiçbir şey olamayacağını hatırlatan bir komedi. FRANK MALONEY Yaşadığı çağı en iyi yansıtan, yorumlayan yazarlardan biri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Howards End – E. M. Forster

Zenginle fakirin, kadınla erkeğin, gelenekle geleceğin sonsuz kavgasına derinlikli bir bakış… İngiltere?de 20. yüzyılı karşılayan sosyal, ekonomik ve felsefi güçlere ilişkin müthiş bir gözlemin ürünü olan Howards End?de üç farklı sosyal katmandan karakterler bir aradadır: Sanat ve kültür çevrelerinde tanınan Margaret ve Helen Schlegel, üst sınıfların idealist ve entelektüel yönünü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mühendis Menni / Kızıl Yıldız 2 – Aleksandr Bogdanov

Rus düşünür ve eylemci Aleksandr Bogdanov?un bilim kurgu türündeki romanı Mühendis Menni (1912), Yordam Kitap tarafından yayınlanan Kızıl Yıldız?ın devamıdır. Kızıl Yıldız?da, okur, bir Dünyalının gözünden, Marslıların kendi gezegenlerinde inşa ettikleri sosyalist düzene tanıklık etmişti. Bu romanda ise Mars?ta sosyalizm öncesi dönem ve sosyalizm için verilen mücadeleler, aynı heyecan verici

OKUMAK İÇİN TIKLA

Stefan Zweig’in Son Günleri – Laurent Seksik

Stefan Zweig, ta Brezilya’ya gitse de, geride bıraktığı, yıkılmakta olan bir dünyayı içinde taşıyordu. Bazen aralık kalan pencereden esen ılık rüzgâra kapılıp geçip giden yılları unuttuğu oluyordu. Utanç duygusunun bir huzur hissiyle aynı anda benliğini kapladığı zamanlar, bir umut ışığı olarak Lotte’ye bakıyordu. Buralara aşinaydı sanki… İnsana yaşadıklarını unutturacak bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Turquetto – Metin Arditi

1519’da Osmanlı topraklarında, Konstantiniyye’de dünyaya gelen Eli, resim yapma tutkusuyla yanmaktadır. Ancak o bir Yahudi’dir ve dini, resim yapmasını yasaklamıştır. Tutkusunun peşinden gitmeyi seçen delikanlı, özgürce resim yapabilme hayaliyle bir gemiye atlayıp Rönesans’ı yaşayan İtalya’ya, Venedik’e kaçar. Sanatı için her şeyden, hatta kimliğinden bile vazgeçen, Venedik’in en büyük ressamlarından Eli

OKUMAK İÇİN TIKLA