Umudun Gölgesi – Zafer Köse

Sevgili Gülay, ne güzelsin sen. Ne kadar saf, ne kadar insan, ne kadar onurlu. Hep haklı olanlar kazanır sanıyordun. Ve siz haklıydınız. Barbarların, zulmetmek için kendi kurallarıyla gelip egemenlik kurdukları o 12 Eylül gününden sonra, bak, ne çok zaman geçmiş. O günden sonraki her gün, sizin haksız olduğunuz, kötü olduğunuz

OKUMAK İÇİN TIKLA

İsahag Uygar Eskiciyan ile söyleşi – Lora Sarı

İsahag Uygar Eskiciyan?ın ?Pause Anıtı? kitabı Agos?a ulaştığında, ne yalan söyleyelim ilk aklımıza düşen Eskiciyan?ın Ermeni olup olmadığıydı. Hak verirsiniz ki sayfalarımızda Ermeni olanlara öncelik tanıyoruz, kurum prensibi? Aramızda Eskiciyan?ı tanıyan yoktu; bu soyadını da ilk defa duyuyorduk. Son zamanlarda adını ilk defa duyduğumuz ?yan?lara sıkça rastladığımızdan, biraz da paranoyakça

OKUMAK İÇİN TIKLA

Süt Rengi: Özgürlük deyip düşmek lazım yollara

Hardy?nin Tess?ini anımsatan Mary, para karşılığında bir paket gibi satılmış, ailesi tarafından umursanmamış bir çiftlik kızı. Pek çok kez ?başka bir seçeneğim yok, değil mi?? diyerek yaşadıklarını sorgulama durumunda olsa da, ne yazık ki feci sona gelmeden bir seçim yapma şansını yakalayamıyor. Mary, bu kitabı kendi elleriyle yazarken noktalamalarda, imlalarda

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çağ Tiyatrosu ve Anılar 1970 – 1971 – Ayhan Hüseyin Ülgenay

Yazımda Çağ Tiyatrosu’nun kuruluşunu 13.10.1970 tarihli Akşam Gazetesi’nde yayınlanan haberi aynen aktarmak istiyorum. “Kurucularının arasında Ceyhun Atuf KANSU, Tahsin SARAÇ, Orhan ASENA, Sedat Veyis ÖRNEK gibi yazarların bulunduğu Ziya DEMİREL’in yöneticiliğini yaptığı Çağ Tiyatrosu bu gece Aziz NESİN’in ‘Düdükçülerle Fırçacıların Savaşı’ isimli 24 kişilik oyunu ile sahne hayatına atılmaktadır. Yöneticiler

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yusuf Değirmenci?nin narin şiirleri denizden ılgıt ılgıt esen meltem-i çağrıştırıyor.

Diğer edebiyat dallarında olduğu gibi şiir de paha biçilmez çok önemli bir sanat alanıdır. Şiir farklı kavramlarla toplumun sorunlarını irdeleyen, dile getiren, düşündüren ve yönlendiren bütün kötülüklerden arınarak şairlerin kaleminde imgeleşen değerli kültürel ürünlerdir.. Şiirin hamuru sevgiden oluştuğundan ötürü insanlık tarihine büyük katkılar sunmuştur. Dolayısıyla şiir faydalı işlenmesi durumunda toplumun

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsandaki Kötülüğün / Yıkıcılığın Kökenlerine Dâir Bir Roman: Sineklerin Tanrısı

William Golding?in 1954?te yazdığı ve zamanla tüm dünya çapında büyük bir üne kavuşmuş, hattâ filmi de çekilmiş olan Lord of the Flies / Sineklerin Tanrısı adlı romanı, her ne kadar ilk okunmaya başlandığında bir çocuk romanı izlenimi verse de, ilerleyen sayfalarda gelişen olaylarla birlikte bir çocuk romanının aksine tam da

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tanrı Öldü, Yaşasın Yeni Tanrılar! – Ali Mert

Daha ilk sayfalarda, ?Aydınlanma?nın Sınırları? başlığını taşıyan birinci bölümün başında, ?Din gündelik yaşamımıza müdahil olmaya başladığı anda, ondan vazgeçmenin zamanı gelmiştir. Bu açıdan alkolle belirgin bir benzerlik taşır? diye bir cümle var. (s. 15) Temel olarak dinin gündelik yaşama müdahil olmasını, günlük hayatın dokularına işlemesini, özgürlük alanımızı daraltmasını vb. inceleyen

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yılmaz Güney ve Cüneyt Arkın arasındaki fark: Halk Kimin Yanında? 30. Ölüm Yıldönümünde Yılmaz Güney?i anarken… – Zahit Atam

Yılmaz Güney 1974 yılında hapisten çıktığında ilk önce ailesini bir araya getirdi, Kıyıköy?e yerleştiler ve Arkadaş?ı çektiler, ama olup bitenler gösteriyordu ki Yılmaz Güney?in zihninde başka bir proje vardı, görüşmeleri konuşmaları araştırmaları Türkiye?yi sarsacak bir film hazırlığında olduğunu gösteriyordu. Güney?le görüşmek işi zorlaşmış, gelenler üstü aranarak ofisine girebiliyorlar, bir tedirginlik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aydınlar çoktan unuttu, hatta ona saldırdı da, BU HALK NİYE YILMAZ GÜNEY’İ UNUTMADI? – Zahit Atam

Aydınlar çoktan unuttu, hatta ona saldırdı da, BU HALK NİYE YILMAZ GÜNEY?İ UNUTMADI? Bu çok ilginç bir soru. Yıllar önce SİP üç afiş yapıştırdı, biri Deniz Gezmiş, diğeri Aziz Nesin ve elbette Yılmaz Güney. Nedense afişler yırtılıyordu, birileri afişlere dayanamıyordu. Ama Umut Sosyalizmde sloganı ve faytoncu Cabbar imgesi kalıcı oldu,

OKUMAK İÇİN TIKLA

YILMAZ GÜNEY: sahip çıkamadığımız büyük miras? – Zahit Atam

Sürü filminin senaryosunu okumak gerçekten büyük bir enerji ve sabır gerektiriyor. Çünkü Yılmaz Güney?in 1978 ve 1981 arasındaki üç senaryosunun özelliği çatışmanın ve çelişkinin dibine vurmasıdır. Her sekans, hatta her bir plan yeni bir çatışmaya, yeni bir ruhsal gerilime bizi tanıklığa çağırmaktadır. Her sekansın kendi içinde çatışmalı bir enerjisi var,

OKUMAK İÇİN TIKLA

‘Sosyalizm ve Savaş’tan 100 yıl sonra

“Sosyalizm ve Savaş” iki motivasyona dayanarak yazılmış: savaş koşulları karşısında örgütsel pratiğin genişleme ve koordinasyonu ihtiyacı, atılan her adımda -1905?deki gibi- yalnız Rusya’dan Avrupa’ya değil, Avrupa’dan da Rusya’ya etkisi olacak devrimci taktiklerin-yöntemlerin belirlenmesinin uluslararası marksist hareketin geleceği açısından önemi. Lenin’in yalnızca kendi dönemine özgü taktiksel duruşlarına değil de düşüncelerine, onun

OKUMAK İÇİN TIKLA

2 milyon 700 bin okumaz yazmaz

Bugün 8 Eylül Dünya Okuryazarlık Günü. Dünya çapında 781 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 2 milyon 700 bin yetişkin okuma yazma bilmiyor ve hesap yapamıyor. Bu anlamlı günde, okuma yazma kampanyalarıyla fark yaratan AÇEV’e ABD’den bir ödül geldi. Dünya çapında 781 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 2 milyon 700 bin yetişkin okuma

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yıkıcı, boyun eğmez ve asi?

Edebiyatın dünü ve bugünü üzerine yazan iki Latin Amerikalı yazar, Mario Vargas Llosa ve Carlos Fuentes, Edebiyata Övgü başlığı altında toplanan yazılarında tartışıla gelen pek çok konu üzerinde odaklanıp edebiyatın neden baş tacı edilmesi gerektiğini anlatıyor, bizleri edebiyat üzerine düşünmeye, gerçek edebiyatı yapay olandan ayırt etmeye davet ediyor. Edebiyat, özgürlüğe

OKUMAK İÇİN TIKLA

Galileo Galilei’nin Hayatı ‘Kuşku, bilimin babasıdır’

(Fotoğraf: Galileo Galilei’nin Ottavio Leoni tarafından çizilmiş portresi) Modern fiziğin ve teleskobik astronominin kurucularından olan İtalyan bilim adamı Galileo Galilei, 1564’te İtalya’nın Pisa şehrinde doğdu. Dönemi­nin tanınmış müzikçilerinden Vincenzo Galile­i’nin oğlu olan Galileo, ilk tahsilini Floransa’da yaptı. 1581’de Pisa Üniversitesi’nde tıp tahsiline başladı. Ancak parasızlıktan okulu terk etti. 1583’ten itibaren

OKUMAK İÇİN TIKLA

Irmak Zileli: İktidarla iyi geçinme algısı yerleştiriliyor

Yazar Irmak Zileli, İleri Haber’in ?Edebiyat’a devlet teşviği? dosyasına verdiği yanıtta; ?Burada temel sorun şu; hükümet vatandaşın ödediği vergilerle oluşturulmuş bir devlet fonunu meşrebine uygun biçimde işletmiş oluyor. Böylece ‘iktidarla iyi geçinirsen bu senin de çıkarınadır’ algısını yerleştirmiş oluyor? dedi. Zileli’nin soruşturmamıza verdiği yanıtlar şöyle: – Sizce devlet, edebiyatçıları ücret

OKUMAK İÇİN TIKLA

Prof. McNamara: Sorun politik ayrımcılık

Kültür Bakanlığı?nın ?Edebiyat Eserlerinin Desteklenmesi? yönetmeliği edebiyat dünyamızda tartışılıyor. Prof. Dr. Kevin McNamara, İleri Haber’in soruşturma dosyasına verdiği yanıtta ?Sanata devlet desteği olmalı ama sorun başvuran insanların politik görüşlerinden dolayı destek alamamasıdır? dedi. Prof. Dr. Kevin McNamara (Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi / Houston-Clear Lake Üniversitesi) Edebiyat profesörü Kevin McNamara, İleri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Fuat Sevimay: Desteklenen kalem, hırsızlığı yazamaz!

Kültür Bakanlığı?nın ?Edebiyat Eserlerinin Desteklenmesi? yönetmeliği edebiyat dünyamızda tartışılıyor. Öykücü Fuat Sevimay, İleri Haber’in soruşturma dosyasına verdiği yanıtta ?Desteklenen bir kalem, hırsızlığı, emek sömürüsünü, ölümleri yazabilir mi?? diye sordu. Öykücü Fuat Sevimay, İleri Haber’in ?Edebiyat’a devlet teşviği? dosyasına verdiği yanıtta; ?Desteklenen bir kalem, hırsızlığı, emek sömürüsünü, ölümleri yazabilir mi? Yoksa

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mustafa Köz: Özgürlükçü yazarlar bu oyuna gelmemeli

Kültür Bakanlığı?nın ?Edebiyat Eserlerinin Desteklenmesi? yönetmeliği edebiyat dünyamızda tartışılıyor. Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Şair Mustafa Köz, İleri Haber’in soruşturma dosyasına verdiği yanıtta ?Devlet, para vererek yazarın sadece özgürlüğünü, özgünlüğünü değil, ruhunu da almak istiyor? dedi. ?Devlet, para vererek yazarın sadece özgürlüğünü, özgünlüğünü değil, ruhunu da almak istiyor. Edebiyatın kamusal alan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cihan Demirci: ‘Bu iktidarın desteği edebiyatçı için utanç vericidir’

Cihan Demirci, Kültür Bakanlığı’nın yönetmeliği hakkında, ?Bu tür yazarların sayısının çığ gibi arttığı, gerçek edebiyatçının neredeyse yayınevi bulamaz hale geldiği bir ülkede bu teşvik oyunu da bence aynı kapıya çıkıyor. O kapı, ipleri sizin elinizde olan, bağımlı ve güdümlü yazar yaratma kapısıdır? yorumunu yaptı. Demirci’nin verdiği yanıtlar şöyle:

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çağrı merkezi çalışanlarını anlatan kitap: “İnatçı Köstebek”

Gamze Yücesan-Özdemir, ?İnatçı Köstebek?te Türkiye?de hem metropol, hem de taşradaki çağrı merkezlerinde yürütülen saha araştırmasına dayanarak bu merkezlerde çalışan ve ?beyaz yakalı? olarak tanımlanan gençlik kesiminin sınıfsal konumunu, emek sürecine bakışını ve direniş konularını ele alıyor. Kitabı, Atilla Özsever değerlendirdi… ‘İtaatkâr robotlar’ Kitapta, kapitalizmin gelişim sürecinde sembol haline gelmiş dokuma

OKUMAK İÇİN TIKLA