Etiket: Erinç Büyükaşık

Kirlenmek Güzeldir veya ?Metropol?e Dair – Erinç Büyükaşık

Kent üzerine bilinç-akışıyla düşüncelerimi sağaltmayı istiyordum günlerdir. Bu kent tüm kalabalığının içinde yalnızlığımla beni kuşatırken her gün aksamadan süren koşturmacanın içinde yitirdiğim veya yitirdiğimiz ?görmek? ve ?göz teması? olgusunu irdelemeliydim zihnimde. Şehirliliği taşrayla ilişkilendirdiğimiz modernlik algım ?kent?i yüceltirken, kentliliğim yitik bireyi içimde yeniden inşaa ediyordu şantiyeler boğulmuş metropolde.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yazmak ve Okumak Eylemi Üzerine – Erinç Büyükaşık

Yıllar öncesinde bir gazete manşetinde yansıyan küçük bir haber dikkat çekiciydi. AVM?lerin birinde öğrenciler kitaplarını açıp özgün sayılabilecek okuma ?eylem ?i düzenlemişlerdi habere göre. Herbirinin elinde MEB?ce onaylanmış 100 temel eser örnekleri bulunuyordu. Eylemin alt metni tüketim alışkanlıklarını sorgulamak değildi kuşkusuz; daha çok kendince AVM?lere kültürel bir anlam yüklemekti. Bireyin

OKUMAK İÇİN TIKLA

İkinci Yeni-Gelenek ve İkinci Yeniyi Anlamak – Erinç Büyükaşık

İkinci Yeniyi anlamak adına yola çıkıldığında çoğunlukla gelenek sorununun nasıl algılandığı, ikinci yeninin kendi öncül şiir anlayışlarına bakış açısı daha az tartışılmıştır. Kapalı bir şiir evreninde karşımıza çıkan bu simgeci şiir anlayışının farklı siyasal tutum ve düşünsel çerçeveyi sahiplenmiş nice ozanı ortak kılabilmesi de bu akımı önemli kılan başlıca nokta

OKUMAK İÇİN TIKLA

Söz Üzerine – Erinç Büyükaşık

Bir sessiz çığlık yazmak eylemi. Kendinle baslayan yolculukta kılavuzunun sözcükler olduğunu fark ettiğinde yalnızlığınla barışırsın bu eylemci tavrında. Korkunla yuzleşemediğinde söz büyüsüyle kuşanır. Yola çıkılmıştır artık, yeni ülkeler ve yüzler sığıverir anlatılan her öyküye. Öykü sensin, siz, onlar ve herkes. Yeter ki büyüsünü yitirmesin söz ırmağı.Sözün olduğu yerde başlıyor insanın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yazar – Metin Çözümlemesi Işığında Kafka ve Prag – Erinç Büyükaşık

20. yüzyılın elbette en büyük roman ustalarından biri sayılan Kafka, yazdıkları kadar yazdıklarının yaşamıyla oluşturduğu ilintiler açısından da önemli bir isim olagelmiştir. Praglı yazarın kentle kurduğu bağın ve yaşadığı sokak, okuduğu okul, baba figürü ve içindeki öfkeyle içkin olan anlatı dilinin kaçınılmaz sonucu olarak Dava, Dönüşüm, Amerika gibi temel yapıtlarında

OKUMAK İÇİN TIKLA

Radyodan Yükselen Cohen Şarkıları – Erinç Büyükaşık

Gecenin unutkanlığında Leonard Cohen ses vermişti.?.Democracy? şarkısında duvardaki çatlaktan, evsizlerin ateşlerinden yükselecek bir demokrasiyi anlatıyordu ruhumunu dinlendiren o tok, bas bariton sesiyle. Gitar sesle uzlaşmıştı.Odayı kaplayan akustik tını uysalca Cohen?in ardısıra şarkının sözleriyle barıştığı o an gece uysal, sakince bu düşsel beklentiye tanıktı. O Amerika?ya gelecek demokrasiyi bir karışıklığa, gündüzün

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yol Ayrımı (Bir İstanbul Öyküsü) – Erinç Büyükaşık

Ağustos sıcaklarının yerini serin ve yer yer yağmurlu bir İstanbul havası almıştı. Günü bir kahveyle başlatmalı dedi içinden, giderek sigara altı atıştırmalık bir şeyler yemenin ötesinde iştahı da kalmamıştı son günlerde. Büyük şehrine pek de uzun sayılmayacak bir uzaklaşmanın ardından dönmüştü. Sokağa çıkmalı diyordu içinden. Ne zamandır yazmayı düşünceden eyleme

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yazmak Eylemi Üzerine Yazarca Bakışlar – Erinç Büyükaşık

Bugünlerde birkaç kitabı bilinçli bir okuma eylemi adına gözden geçirme gereği duydum. Yazmak ve sözcükler üzerine kaleme alınmış söz konusu üç kitabı kayda geçirmenin ve üzerine birkaç söz söylemenin gereğine inandım. Bu üç kitaptan ilki Ayşe Böhürler?in Yazmasam Ölürdüm başlıklı kitabı. Birçok yazarın edebiyata girişini kendi ifadeleriyle, röportaj atmosferi içinde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Ada Söylencesi (Marmara Adası) – Erinç Büyükaşık

Her tatil öyküsü rutinleriyle ve ezberlenmişlikleriyle yaşanır. Yola çıkış sürecinde bunların birçoğunu bilerek, uysal bir kabulleniş içinde sığınıyorum Marmara Adası?na. Çetrefilli sayılabilecek bir yolculuğun ardından feribotun oldukça Trakyalı tavırları kadar darbukayla birleşen roman ezgileri kafamdaki tekrarlar öngörümü haksız kılacak adeta. Marmara Denizi serin,yeşille mavinin bileşkesinde İstanbul?un sıcağından ve dört duvarın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Antakya?ya Dair – Erinç Büyükaşık

Antakya. Yıllar sonra bir trajedinin izdüşümleriyle dönüyorum bu kente.Beklediğim hüzünlü bir tablonun aile bireylerine yansıyan yüzü olsa da özlediğim baba memleketine hasretimi daha iyi anlıyorum yol hazırlığı ve telaşında. Bir süre sonra havalimanına varmış olacağım, zorlu sayılabilecek bir kontrol işkencesinin ardı sıra yine gecikeceğini bildiğim Hatay uçağında koltuğuma yerleşeceğim. 2

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bilge Karasu Üzerine – Erinç Büyükaşık

BİLGE KARASU?NUN METİNLERİ VE METİNLERDEKİ ?BEN? Türk edebiyatında farklı bir izlek ve söylem olarak Bilge Karasu metinlerinin çoğunlukla post-yapısalcı bir irdelemeyle çözümlendiği görülmektedir. Metinlerin elbette alt-metin ilişkidi üzerinden bakıldığında felsefece bir edebiyat yaratma savının somutlukları Bilge Karasu?nun edebi evreninde fazlasıyla gözümüze çarpar. Yaşam ve edebiyat bağlamını metinler aracığıyla ve bireyin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pedro Almodovar Üstüne Düşünmeler, Erinç Büyükaşık

İspanyol yönetmen Pedro Almodovar sinema eğitimi almamış olmasına karşın sinemayı kısa film çekerek tanıyan ve ilk filmi “Pepi, Luci, Bo y otras chicas del monton” ile izleyicisine ulaşan ve ardısıra kendi prodüksiyon şirketini kuran sıradışı bir yönetmen. Kuşkusuz bu sıradışılığın gerekçesi onun sinema dilindeki tematik farklılaşma… Franco faşizminden başlayarak İspanya’nın

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Kimliksizleşme” ve “Kültürsüzleşme”nin Eşiğinde İnsan ve Sanat – Erinç Büyükaşık

‘Dünya beni oruspu yaptı, ben de onu bir geneleve çeviriyorum.’ Yaşlı Kadının Ziyareti’nden Yazımızın ana başlığı olan ve günümüz dünyasının kapitalizm merkezli değerler dizgesi sonucu yaşanan kültürsüzleşme olgusu aslında başka bir adıyla kimliksizleşmenin zorunlu sonucu olarak bugünün insanına yeni bir varoluş alanı sunmaktadır. Özellikle sanatın ve yaratıcılık alanlarının sistem içi

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Şehir Mektupları” Üzerine, Erinç Büyükaşık

Bir süredir okumakta olduğum Mustafa Kutlu’nun “Şehir Mektupları” adlı kitabı yoğunluklu bir düşünme süreci içinde olduğum kente dair bazı soruları sormamı zorunlu kılıyor. Yazarın Dergah Yayınevi tarafından yayımlanmış kitabı birçok açıdan kenti tarihsel serüveniyle ve dün-bugün çatışmasıyla kavrama uğraşısında olan metinlerden oluşuyor. Kentin değişen yüzünü Osmanlılık vurgusuyla anlamaya çalışan yazarın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Dönem Romancısı: Halide Edip – Erinç Büyükaşık

Cumhuriyet romancılığının temelleri kuşkusuz Kurtuluş Savaşı ‘nın siyasal ve toplumsal izleğini metnin tematik öğesi olarak belirleyen dönem yazarları tarafından atılmıştır. Bu bağlamda tarih-roman bağlamını irdelediğimizde karşımıza hem tarihsel belgeciliğin izlerini romanına yansıtan hem de kendi kurgu dünyasında siyasal tavırlarını yansıtmayı gerekli bulan iki yazarın adını anmak gerekir. Bunlardan ilki Yakup

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sonrası (1) – Erinç Büyükaşık

Başlamak  Yazmaya başlamanın yeterince sancılı bir süreç olduğu kesin, çoğu kez yaşamayı becermek kadar ustalık istiyor. Hele de kendine tanıklık yapmak niyetin varsa, kendi tanıklığını adeta bir yabancı tavrıyla yapmanın samimiyeti içindeysen, zor da olsa dürüstleşip iç sesine kulak vermekse de niyetin… Birçok açıdan kendisi bir kurmaca olan utangaç sesini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Süreğen Yol Öyküleri – Erinç Büyükaşık

Kendine bir sürgün adresi arayan sen, uzak kentler yerine yaşadığın şehrin uzak sokaklarını ve aynı kentin içinde fasit daire gibi dönenip duran caddelerini uğrak yeri seçiyorsun. Aynı kent içinde üçüncü taşınman. Her taşınma yeni bir öyküye ve yeni bir savruluşa gebe. Her savruluş yeni bir doğum. Uzaklaşamayan beden kentin içinde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Ortadoğu Güncesi 2 (Lübnan’ı Anlamak ve Kavramak Üzerine) – Erinç Büyükaşık

Şam’da geçirdiğimiz iki günün ardından yolumuz bizi Beyrut’a taşıyacak. Başka bir ülke veya kenti görmek kadar benzer yazgıları yaşayan Ortadoğu’nun Paris’ini kısa bir süre önce başgösteren çatışmalar ve İsrail saldırıları ardından görmek heyecanlandıyor beni. Nizar Kabbani’nin şiirindeki, Feyruz’un şarkılarındaki Beyrut’u düşlerken bir yandan da Lübnan İç Savaşı’nın ardından küllerinden doğan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Uzaklar: Bir Yol Öyküsü / Erinç Büyükaşık

?Sokağa yöneldiğinde, akşamın ıssızlaştırdığı kentin insanları evlerine hapseden yalnızlık duygusuna içten içe kızmıştı. Yürüyordu daracık sokaklarıyla bu eski kentin varoşlarında. Aslında kendi içinde büyüttüğü varoş yaşadığı kentin ayrıntılarını da belirlemeye başlamıştı. Binlerce felaketi arkasında bırakmış şehirliler, dinginliği evlerine sığınmakta ararken o hala şehrin dar sokaklarında bir adres belirlemeye uğraşıyordu. Bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Ortadoğu Güncesi I – Erinç Büyükaşık

Fotoğraf : Suriye – Lübnan sınırı. Şehrin bol ışıklı ve hareketli sokağında yürümeye çalışırken kar sulusepken yağmaya başlamıştı. Günlerdir soğuğun ve ayazın İstanbul’u kuşattığı Ocak’ın son günlerinde yeni bir yılı daha arkasında bırakmanın görsel ifadelerini yansıtıyordu camekanlar ve reklam tabelaları. ‘Yeni yılda düşük faizli kredi bizden” ‘Mağazamızda yeni yıl şenliği”

OKUMAK İÇİN TIKLA