Etiket: Sel Yayıncılık

Kadın Öykülerinde Doğu – Hazırlayan: Hande Öğüt

Kadın öykülerinde… Dizimizin altıncı kitabı olan Kadın Öykülerinde Doğu, kendisine bu coğrafyayı mekan seçen, kahramanlarının gözlerden uzak yaşamlarını katan ve değişik dünyalara uzanan 30 yazarımızın öykülerinden oluşuyor. Kadın öykülerinde İstanbul, Ankara, İzmir, Karadeniz ve Avrupa’dan sonra bölgenin renklerini yansıtan, yaşamlardan ayrıntılar barındıran, farklı duyarlılıkların yansımalarıyla zenginleşmiş kadın yazarlarımızın öyküleri merakla

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Paris Semtinin Tüketilme Denemesi – Georges Perec

Georges Perec deneysel bir metin yazmaya karar verir. Paris’in kilisesi ve çeşmesiyle ünlü Saint-Sulpice meydanındaki kafelerde üç gün belli saatlerde oturup gördüğü her şeyi not eder. Otobüslerden güvercinlere, tanıdık yüzlerden Japon turistlere Saint-Sulpice meydanından geçen her nesneyi ve kişiyi dikkat çeken özellikleriyle yazar. Günlük hayatın durağanlığını ve heyecanını yansıtan bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jar – Kemal Varol

Seksen darbesinden üç yıl sonra… Doğu’da bir kasaba… Günün birinde kimselerin tanımadığı iki yaşlı adam, kasabadaki iki ayrı meyhanenin bahçesine kurulup öfkeyle birbirlerine bakmaya başlar. Bu sabırsız, öfke dolu iki adamın hikâyesi giderek onları izleyenlerin hikâyesiyle buluşur. Kinle zehirlenmiş roman kahramanları öfkelerini yenmek için gücünü özellikle sözlü kültürden alan bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Goethe ve Çağı – Georg Lukacs

Goethe modern yaşamın İlyada’sı Faust’da bir adamın kaderini anlatır, ama şiirin gerçek içeriği tüm insanlığın kaderidir. Günümüze uzanan büyük bir geçiş çağının en önemli felsefi sorunları, modern insanın ve hayatın en temel çelişkileri önümüze serilir. Estetik ve eleştirinin ustalarından Georg Lukacs, çağını ve sonrasını entelektüel alanda oldukça etkilemiş olan Alman

OKUMAK İÇİN TIKLA

Edebiyat ve Sinemada Yaşayan Lenin

Çağımızın Marksizmi olarak anılmayı hak etmiş devrimci eylem kılavuzunun baş kişisi Lenin’le ilgili elinizdeki kitap, Lenin’i sanat yoluyla anlatmada çok büyük bir eksikliği gideriyor. Lenin’i anlatırken dünyayı değiştirme iradesi ve coşkusunun sinema ve edebiyat diline çevrilmesinin farklı evrelerini anlatarak Lenin okumalarına uzaklığı kırma hedefini yerine getiriyor. Bütün bir devrimci kalkışmalar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Özgünlüğün Politikası / Radikal Bireycilik ve Modern Toplumun Ortaya Çıkışı – Marshall Berman

Bu, modern yaşamın deneyimlerinden ve gereksinimlerinden doğan yeni bir dilin kitabıdır. Öyküsü, dinamik bir ekonomi, akışkan, açık ve çoğulcu bir yaşamın henüz ortaya çıktığı 18. yüzyıl Paris’inde başlar. Bu paradoksal bir çağın başlangıcıdır: Bastırılmış dürtü ve enerjilerin ortaya çıkışına, insanın beceri ve yetilerinin gelişimine kendine yabancılaşma eşlik eder. Sosyalleşen insan,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ne Var Ne Yok? / Beş Film Ayrıntısında Bir Günün Öyküsü – Vladimir Mayakovski

“Sizin için sinema bir gösteri, benim içinse, neredeyse, dünyayı bir kavrama biçimi. Sinema, devinimin taşıtıdır. Sinema, yazının yenilikçisidir. Sinema, estetiğin yıkıcısıdır. Sinema, yürekliliktir. Sinema, sporculuktur. Sinema, bir düşünce dağıtımcısıdır. Ama bugün sinema hastalıktır. Kapitalizm gözlerini altınla boyadı. Kurnaz girişimciler elinden tutup istedikleri yöne sürüklüyorlar onu. Gözü yaşlı küçücük konularla yürekleri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mustafa Suphi / Bir Yaşam Bir Ölüm ? Hamit Erdem

“Çok daha yakın dönemler bile toplumsal bilincimizden sıyrılıp gitme sürecinde. Unutmak, hatırlamamak ve bilmemek döngüsündeyiz. Belgeleme, yazma, gerçeği sözün olası kaymalarından kurtarıp, geleceğe net bir şekilde bırakma yapılmıyor. Geçmişin olaylarına, yaşananlara, tarihteki kişiliklere resmi tarih anlayışımızın dışında bakmayı deneyenlerin olması umut verici. Mustafa Suphi/Bir Yaşam Bir Ölüm adlı çalışma böyle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yürümeye Övgü – David Le Breton “Yürüyüş çoğu zaman insanın kendi içine yoğunlaşmasını sağlayan bir dönemeçtir.”

“Ormanda iki yol vardı, ben az gidileni seçtim” Robert Frost David le Breton; Cabeza de Vaca, Richard Burton, Rene Cailie, Michel Vieuchange gibi ufuk yürüyüşçülerini anlattığı, kent yürüyüşlerini tasvir ettiği, yürüyüşün tinselliklerini vurguladığı kitabında “Yürüyüş dünyaya açılmalıdır. İnsanı mutlu yaşam duyguları içinde yeniden oluşturur. Tam bir duyumsallık isteyen derin düşünmenin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kürt Romanı Okuma Kılavuzu – Abidin Parıltı, Özlem Galip

?Kürt edebiyatı var mı ki, “Kürt romanı üzerine? bir inceleme olsun?” Bu kitabı eline alan okurun sorabileceği bu soruya peşinen cevap vermeli: Evet, Kürt romanı var! Kürtçe, eğitim dili olmadan, kamusal alanda kullanılmadan, önemli sözlüklere, enstitülere, araştırma kurumlarına sahip olmadan varlığını korumuş, ciltler dolusu roman, hikâye ve şiirin üretildiği dünyanın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Demiryolu Öyküleri – Hazırlayan: Kemal Varol

Demiryolu Öyküleri?ni hazırlayan Kemal Varol, kitaba yazdığı önsözde, demiryollarında çalışan babasından söz ettikten sonra cümlelerini, ?Yolun bir parçası olmak hâlâ gurur verici,? diyerek bitiriyor. Edebiyatın sağladığı sınırsız imkânlar arasında yolun, yolculuğun bir parçası olmak da var. Tren, tüm taşıma araçları içinde en insanisi olduğu için belki, edebiyata en çok yakışan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sanata Saldırı – Angaje Sosyolog Retoriğiyle Geçiştirilemez!? ? Hikmet Temel Akarsu

?Tarzan zor durumda yetişmeliyim! Ne yapsam içimde o eski sinemalar?? tümcelerinde vücut bulan o tatlı, esprili Attila İlhan dizelerini anımsayarak yazıma girdim diye olan biten şakaya alınmasın. Durum aslında çok ciddi. Tophane olayı dillerde. Uzun yaz tatilinden çıkan sanat galerileri ortak bir açılışla sezona girmeyi planlıyorlardı. Sanat galerileri, nispeten kirası

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nihori’den Yeniköy’e / Bir Boğaziçi Köyünün Hikayesi – Orhan Türker

Orhan Türker ‘Nihori’den Yeniköy’e adlı çalışmasında bugün Yeniköy’de çiroz kurutan Rum balıkçılardan, tecrübeli kayıkçılardan, yazma üreten ustalardan, ünlü kadın terzilerden ve laterna çalan Rum müzisyenlerden geriye kalanları o günlere dönerek anlatıyor. ‘Nihori’den Yeniköy’e’de 16. yüzyıldan 20. yüzyılın ortalarına kadar dört yüz yıl boyunca Rum karakteri muhafaza edilen Yeniköy’ün Kıbrıs olaylarından

OKUMAK İÇİN TIKLA

Therapia?dan Tarabya?ya ? Orhan Türker

İstanbul’un Osmanlılar tarafından ele geçirilişinden sonra, fakir Rum balıkçı ve bahçevanların yaşadığı, şehrin merkezinden oldukça uzakta ve Karadeniz’den gelecek beklenmedik saldırılara karşı korumasız bir sahil köyü olan Therapia’nın kaderi 17. yüzyılın ikinci yarısından sonra değişmeye başlamıştır. Trakya’nın doğusunda İstanbul’u çevreleyen çok sayıda köyde o zamanlar yaşamakta olan ve sayıları binlerle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Antigoni?den Burgaz?a / Küçük Bir Adanın Hikayesi ? Orhan Türker

(*) Burgazada, bir ucundan öbür ucuna bir solukta yürünebilecek kısacık bir kıyı şeridi. Araba yok, benzin kokusu yok, kışlar vahşi, yazlarken, Marmara denizinin ortasında küçük bir ada. Orhan Türker’in Antigoni’den Burgaz’a adlı kitabında Burgazadanın öyküsünü anlatıyor. Tarihi, önemli yapıları, kiliseleri, toplumsal yaşamdan kimi dönemlere ilişkin kesitler yer alıyor Burgazada’nın öyküsünde.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Prinkipo’dan Büyükada’ya / Bir Prens Adasının Hikayesi – Orhan Türker

“İstanbul adaları içinde, Türkleşmeye en çok direnen ada Prinkipo (Büyükada) olmuştur. 19. yüzyılın ortalarına kadar fakir Rum balıkçılar ve bahçevanlarla, inzivaya çekilmiş yoksul keşişlerin barınağı olarak görülen Prinkipo, 1856 Islahat hareketlerinin getirdiği özgürlük havası ve ekonomik canlanmaya paralel olarak, Osmanlı ülkesinin, yaşam tarzı Batıya en yakın, en zengin ve en

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kadın Öykülerinde Avrupa – Hazırlayan: Gültekin Emre

Kadın öykücüler rotalarını bu kez Avrupa?ya çevirdi. Başka coğrafyaların ışıkları öykülerine yansıyor. Trenler, uçaklar yolculuklar; kaçak işçilik, tedirginlik, göç, aşk, belirsizlik? Kadınların kaleminden bu kez başka bir ülkede, başka bir dilde ?öteki? olmanın halleri dökülüyor? ?Kadın Öykülerinde?? dizisinin beşinci kitabı olan Kadın Öykülerinde Avrupa?da bir araya gelen yirmi dört kadın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mega Revma’dan Arnavutköy’e / Bir Boğaziçi Hikayesi – Orhan Türker

( * ) “Eğer tabiat bilinçli olarak yeryüzünde insanların yaşaması için elverişli köşeler yaratmışsa; dünyada Arnavutköy kadar üstün nitelikleri olan bir yere çok az rastlanır. Boğaz?ın diğer yerlerinde bile Arnavutköy’ün eşsiz konumu ve manzarasını görmek mümkün değildir.” Orhan Türker, “Bir Boğaziçi Hikâyesi/Mega Revma’dan Arnavutköy’e” adlı kitabında Arnavutköy’ü Yunanlı yazar Skarlatos

OKUMAK İÇİN TIKLA

Halki’den Heybeli’ye / Bir Ada Hikayesi – Orhan Türker

( * ) Orhan Türker’in Halki’den Heybeli’ye / Bir Ada Hikayesi adlı kitabı, Ilia Tantalidis’in Ada şiirinden dizelerle başlıyor: ??Sevdanın çam ormanlarının gölgesine sığındığı/Karabaş çiçeklerinin yeşil atlas örtüsünü süslediği/ Delikanlıların nazlı kızları düşlediği/Bu Ada’yı kim bilmez!” Heybeli’nin Halki adı şimdi oradaki Halki Palas’ta yaşıyor. Türker, Heybeliada’nın Rum nüfusunun serüvenini, akıbetini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Psomatia?dan Samatya?ya / Bir Bizans Semtinin Hikâyesi – Orhan Türker

( * ) Orhan Türker?in belli ki çok emek verip titizlikle hazırladığı kitabı Psomatia?dan Samatya?ya geçti elime. Bu kitap aynı zamanda İstanbul?un belli başlı semtlerinin geçmişten günümüze nasıl bir seyir izlediğini araştıran çalışmalarının da sonuncusu. Kitabın sayfalarında gezinmeye başlayınca, geçmişi Bizans?tan bile eski olan bir Rum köyü olan Samatya?da dolaşmaya

OKUMAK İÇİN TIKLA