Etiket: Selma Sayar

Yüzyıllık Bir Barış Haykırışı: 1902 Doğumlular

20. yüzyılda tarihinin akışında belirleyici öneme sahip büyük olaylar yaşandı. Egemenliğini kökleştiren kapitalizm ve onun üst aşaması olan emperyalizm, varlığını sürdürmek için elbette daha fazla üretmek, dolayısıyla pazarı yaygınlaştırmak zorundaydı. Bu da ancak, daha fazla insanın “piyasa”ya katılmasını zorlayarak gerçekleşebilirdi. Dünya halkları kendi başlarına bırakılamazdı; hepsi, küresel ekonomik sistemin bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Türk Edebiyatının Aydınlık Yüzü: Sabahattin Ali

Sabahattin Ali bir subay çocuğudur. 1907 yılında babasının görevle gittiği Bulgaristan’ın Gümülcine Sancağı’na bağlı Eğridere ilçesinde doğdu ve çocukluğu Birinci Paylaşım Savaşı’nın zor koşullarında geçti. Babasının görevi nedeniyle, öğrencilik yaşamını da farklı şehirlerde sürdürdü. Okumayı seven, edebiyata düşkün bir çocuk olduğu çevresindekilerin dikkatini çekiyordu. Ailesi, özellikle de babası, bu alanda

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mavi Kumru Moteli’ndeki Memleket – Selma Sayar

Çevremdeki kitapsever arkadaşların önerileri, hakkında okuduğum yorumlar, Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazandığı haberi ve Sema Kaygusuz’un adı; bunların bir araya gelmesi, Barbarın Kahkahası’nı okumak için bir heves, bir heyecan yarattı. Böyle yüksek beklentiyle bir kitaba başlamak, elbette hayal kırıklı yaşamak riskine de neden oluyor. Ama daha ilk sayfalarda felsefesi, meselesi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocukluğun Soğuk Geceleri’nden Kadın Cinayetlerinin Karanlığına… Tezer Özlü

Yaşam-ölüm, varlık-yokluk, hiçlik-benlik, anlam-anlamsızlık, gitmek-kalmak kavramları zihnimde birbiriyle cebelleşiyor. Ben kimim? Yaşamın anlamı nedir? Neden birilerinin dayattığı kurallar hayatımızı belirliyor? Kendi kaidelerimiz bu hayatı kucaklamaya ve yaşamaya neden yeterli olmuyor? Böyle varoluşsal soruların altında ezildikçe imdadıma Tezer Özlü yetişiyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

1 Eylül Barış Günü’nde Bir Barışseveri Adil Okay’ı Anlatmak – Selma Sayar

Son yazılarıma öfke, acı, keder ve umutsuzluk hakim. Okurken yüreğimin daraldığını hissettim. Hiç mi iyi bir şey olmuyor ya da yaşanmıyor diye soruyorum kendime: Elbette var. Bugün Dünya Barış Günü. Dünyanın her yerinde güzel insanlar- henüz atlarına binip gitmemiş olanlar- daha güzel, yaşanası, barışçıl, savaşsız bir dünyaya olan özlemlerini haykıracaklar.

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Unutursak Yüreğimiz Kurusun!”

Antakya. Sıcak bir gün. Uzun süredir aklımda olan bir şeyi yapmak üzere yola koyuluyorum. Şehrin dar sokaklarından geçiyorum. Buraları yıllarca Ermenilere, Yahudilere ve Hıristiyan azınlıklara ev sahipliği yapmış. Mimarisi klasik Türk mimarisinden çok farklı. Evler, taştan, geniş avlulardan, iç içe girmiş odalardan oluşuyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ölüyorum tanrım, her ölüm erken ölümdür! – Selma Sayar

Dünya, insanlığını unutmuşlara inat, sevdayı, aşkı andı bugün. Sevginin, emeğin, insanlığın tek umudu olduğu gerçeğini haykırdı herkes bir eksikle: Özgecan yok. Sonsuzluğa uğurlandı aşkın ve sevginin kutsandığı bugünde. Gökyüzü bile acıya boğuldu, gözyaşlarını esirgemedi ondan. Şairin deyişiyle “ Ölüyorum tanrım, bu da oldu işte. Her ölüm erken ölümdür, biliyorum tanrım.

OKUMAK İÇİN TIKLA

İndim maden ocağına… – Selma Sayar

Ne denli zordur bir facianın üzerine bir şeyler yazmak. Soma’nın enkazı yüreklerimizde bütün acılığıyla dururken, dün Ermenek’te yaşanan dram ve umutsuzca bekleyiş. Doğrusu isyanımı kendime fısıldamak mı? Ağaçlara, göğün maviliğine belki de…Çünkü yanı başımdan görmeden, duymadan geçiyor kalabalıklar. Caddeler, sokaklar tıka basa onlarla dolu; ama hiç umurlarında değilmiş gibi kayıtsızlar.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zulüm, B. Malamud ve Ali İsmail Korkmaz – Selma Sayar

Zulüm: Güçlü bir kimsenin veya kurumun yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, kıyım, acımasızlık, haksızlık, eziyet, cefa olarak tanımlanıyor. Öyle bir kıyım ki bu; yüreği bedenden ayırır, ciğeri sökün eder. Duyguları kurutur. Diline, milliyetine, cinsiyetine bakmaksızın bütün insansal dürtülerinden koparmaya çalışır insanı; en kötüsü de inançlarından?

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sevdiğim(iz)e – Selma Sayar

Selvi Boylum Al Yazmalım filmini izlemeyen yoktur kanımca. Konusunu burada özetlemeye gerek olmadığını düşünüyorum. Filmin her karesi etkileyici; ama benim için son sahnesi tek kelimeyle sarsıcı. İlyas Asya?nın bir şekilde izini bulmuş ona bir kez daha birlikte yola devam etme teklifinde bulunmuştur. Asya aşkıyla Cemşit?e duyduğu minnettarlık duygusu arasında bocalarken

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocukluğumun Bayramı ve Kırmızı Kunduram – Selma Sayar

Yıllar önce… Her milliyetten, dinden ve sınıftan insanla beraber olmanın erincini yaşadığımız yıllardı. Doğduğum yerde yan komşularımız Hristiyandı. Onlar Noel ve Yumurta Bayramlarında bize ikramlarda bulunur, bizimkilerde Ramazan ya da Kurban?da. Bir Ermeni ailesi yaşardı evimizin karşısında. Onların da kendilerine ait gelenekleri vardı. Biraz daha ötedeki komşumuz, ateistti. Uzun süre

OKUMAK İÇİN TIKLA

Leylim Leylim (Ahmed Arif?ten Leyla Erbil?e Mektuplar) adlı kitaba dair – Selma Sayar

1990?lı yıllar… Değer ve kimlik talepli hareketlerin protesto eylemlerine dönüştüğü dönemler. Öğrencilerin, işçilerin ve onları tamamlayan toplumsal muhalefetin sokakla buluştuğu yıllar… Tam da bu yıllarda yetiştiği taşranın küçücük penceresinden dünyayı yorumlamaya çalışan ve çok büyük hayallerin peşinde koşan genç bir kız… Küçük dünyasına sığmayacak kadar büyük olan ütopyaları, kocaman kentin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dost 60 Yaşında / Vüs’at O. Bener – Selma Sayar

Tam adı, Vüs’at Orhan Bener. 1922’de Samsun?da doğdu. İlk, orta öğrenimini Anadolu?nun çeşitli kentlerinde tamamladı. 1941’de Harbiye Mektebi’ni, 1957’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Ticaret Bakanlığı’nda raportör, Karayolları Genel Müdürlüğü’nde hukuk müşaviri olarak çalıştı. Ayşe Bener`le evlendi. Bir sendikanın danışmanlığını yürüttü. Emekliye ayrılıp yazarlıkla geçindi.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Selma Sayar ile Söyleşi – Musa Artar ve Canan Başkaya

Musa Artar:Sayın Sayar, Defnenin İzini Sürenler olarak kültürümüze gönül veren ışıkları tanıtmayı ilke edindik. Okurlarımız için bize kendinizi tanıtır mısınız? Selma Sayar: 1973 Antakya/Aknehir doğumluyum. Ilk- orta ve lise öğrenimimi Antakya?da tamamladım. 1995 yılında Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdim . Iki yıl Niğde Bahçeli?de edebiyat öğretmenliği, 1997

OKUMAK İÇİN TIKLA

Savaşın Kirli Yüzü ( Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok) – Selma Sayar

Nicedir ne haber okumak ne de dinlemek gelmiyor içimden. Gün geçmiyor ki yakın ya da uzak noktalardan ölüm haberleri gelmesin. Patlamalar, kıyımlar, bomba sesleriyle irkiliyor yüreğim. Birilerinin ağzından çıkan/çıkacak bir sözle her şeyin tarumar olduğunu düşündükçe uykularım kaçıyor. Bazen hiçbir şey yokmuş gibi dış dünyaya gözlerimi kapatıp fildişi bir kulenin

OKUMAK İÇİN TIKLA