Tuhaf Öyküler – Honore De Balzac

Honoré de Balzac, Contes Drolatiques adını verdiği bu eseri 1832-1837 yılları arasında yazarak, onar öykülük üç kitap halinde, ayrı ayrı yayımlamıştır.  Balzac bu eserde, memleketi olan Touraine’e, onun inatçı ve sert insanlarına veda etmektedir sanki. Sönmüş Hayaller kitabındaki Rupembre gibi, ruhu henüz Paris kraterinin ateşiyle yanmadan, son bir kez, tanıdığı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Neredeyse Bir Balina: Türlerin Kökenine Güncel Bir Bakış – Steve Jones

Neredeyse Bir Balina (Almost Like A Whale), evrim kuramına bugünün bilgileri ile ışık tutuyor. Sade dili ve güncel örnekleri ile herkes tarafından okunbilecek bir yapıt.  “Benim kitabım Darwin’i güncelleştirmektedir. Kitabım, olabildiğince, “Türlerin Kökeni’ni yeniden yazma girişimidir. Onun planını, tarlalardan fosillere, arı kovanlarından adalara kadar uzanan bir iskelet üzerinde geliştirdiği planı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bilinç Gökten Düşmedi (Bilincimizin Evrimi) – Hoimar von Ditfurth

Dünyanın gelişme tarihiyle de özdeş olan evrensel gelişmenin karakteristik niteliği, doğa tarihinin süreci içinde kaçınılmaz biçimde, tabaka üstüne tabaka koyarak hep yeni bir şey doğurmak, ortaya koymak olmuştur. Aynen öyle, tabaka üstüne tabaka koyarak. Katman katman. Ve burada hiçbir şey “gökten düşmez”. Ne bilinç, ne ruh, ne zekâ…

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsanın Taşrası – Elias Canetti

Elias Canetti’nin, İnsanın Taşrası ve Saatin Gizli Yüreği adlı yapıtı 1942-1972 yılları arasında yazdığı notlarından oluşmaktadır. Bu notlar dünyada var olan her şeye dairdir. 2 cilt olarak yayımlanan yapıttta Elias Canetti, notlar için şöyle diyor: “Notlar, insanın içinden geldiği gibi kaleme alınan, birbirleriyle çelişen yazılardır. Kimi zaman dayanılmaz bir gerilimden, ama çoğu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Evrim Kuramı ve Bağnazlık – Cemal Yıldırım

“Evrim Kuramı yok sayılarak bilim yapılamaz. Bugün kendisine bilim insanı diyen bir kişi, dünyanın düz olduğunu, evrenin merkezinde bulunduğunu ve tüm gökcisimlerinin onun etrafında döndüğünü söyleyerek, yani Kopernik ile başlayıp Galilei ve Kepler ile devam edip Newton ile olgunlaşan evren anlayışını reddederek bilim yapabilir mi? İşte Evrim Kuramı da aynı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Madame Bovary – Gustave Flaubert

Gustave Flaubert’in Madam Bovary romanı ilk kez 1857 yılında basılmıştır. Yapıt döneminde büyük yankılar uyandırmış, ancak Flaubert o dönemde bile oldukça şaşırtıcı görünen bir gerekçeyle, ahlak ve dine aykırılık nedeniyle yargıç önüne çıkartılıp yargılandı, en sert biçimde cezalandırılması istendi. Bu gülünç dava yüzünden adı bugünlere kadar gelen savcı Pinard, bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Fareler ve İnsanlar – John Steinbeck

Fareler Ve İnsanlar, hiç kuşku yok ki, dünya edebiyatının en tanınmış başyapıtlarından biridir. Küçük insanın serüveni hiçbir kitapta böylesine acımasız, ama aynı zamanda böylesine sevecen bir yaklaşımla dile getirilmemiştir. Okuyanı bazen acı acı güldüren, bazen düşündüren, ta derinden öfkelendiren trajikomik bir öykü 1937’de yayınlanan “Fareler ve İnsanlar”, yaşamı kuşatan ümitsizliğe,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Godot’yu Beklerken – Samuel Beckett

Godot’yu Beklerken (Fransızca: En attendant Godot, İngilizce: Waiting for Godot), 1948 yılında Fransızca olarak yazıldı ve 1953’te Paris’de sahneye kondu. Zamanla ülke çapında bir ün kazandı. 1954 yılında Beckett tarafindan bazı değişikliklerle ingilizceye çevrildi ve başka ülkelerde de sahnelenmeye başladı. (*) “Marvin Carlson, Tiyatro Teorileri’nde Beckett’in iyileştirilemez, Brecht’in ise iyileştirilebilir olanın

OKUMAK İÇİN TIKLA

12 Eylül ve Yenilikçi (avant garde) Roman – Berna Moran

“1980’li yıllarda Türk romanının geçirdiği radikal bir değişime tanık olduk; yalnız içerik bakımından değil, roman anlayışı bakımından da. Nedenlerini toplumsal ve yazınsal olmak üzere iki başlık altında toplayabiliriz sanırım. Toplumsal deyince, tabii, her şeyden önce 12 Eylül darbesinin etkileri geliyor akla. Darbenin başta gelen hedefi , ülkede 1960’lardan beri ciddi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Köpek Suratlı Maymun – Yaroslav Haşek

Kafka’nın çağdaşı, Çek edebiyatının mizahi yüzü, üretken kalemi Yaroslav Haşek’ten öyküler Ülkü Tamer’in enfes çevirisiyle Merkez Kitaplar’dan çıkan “Köpek Suratlı Maymun’daki öyküler, sanırım, 1909-1910 yıllarında yazdığı ve sonradan Şvayk’ı resimleyecek olan Yozef Lada’nın yönettiği Karikaturi dergisinde yayımlanan öykülerden. Haşek’in, tüm yazdıklarında olduğu gibi bu kısa öykülerinde de şaşırtıcı bir doğallık,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Thomas Münzer ve Köylüler Savaşı – Maurice Pianzola

16. yüzyıl başları Avrupa’da Rönesans ve Reform hareketleriyle bilinir. Bin yıla yakın süren feodal düzen tıkanmış, artık yenileşme ve ilerleme hareketlerini engelleyemez olmuştur. Özellikle Almanya’da köylü hareketleri bütün ülkede çığ gibi büyümekte ve derebeylik sistemini tehdit etmektedir. Bu dönemde Alman toplumu üç büyük kampa bölünmüştür. Bunlardan birincisi, tutucu-katolik kamp, kurulu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi (Maksem) Neden Görünmez? ? Celal İlhan

İstanbul?a her gidişimde, o derin tarihi dokusunun bilicimde yarattığı yankılanmalar ve yüreğimi taşkınlıklara sürükleyen doğal güzellikler yanında, içimi sızlatan görüntülerle de karşılaştığımı söylemek zorundayım. Geçen yıl, Taksim Cumhuriyet Anıtı?nın sağ yanında yer alan, bücür mü bücür, sözde tanıtıcı levhanın, sanki okunmasın, okunamasın diye oraya iliştirildiği konusunu yazmıştım. Gerçekten de oksitlenmiş,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ailede ve Okulda Çocuk Eğitimi – Anton Semyonoviç Makarenko

Çocukların eğitimi yaşamımızın en önemli alanıdır. Çocuklarımız ülkemizin ve dünyanın gelecekteki yuttaşlarıdır. Onlar tarihi yaratacaklar. Çocuklarımız gelecekteki anneler ve babalardır, onlar da kendi çocuklarını eğitecekler. Çocuklarımız büyüyünce eksiksiz yuttaşlar, iyi anne ve babalar olmalıdır. Ama hepsi bu değil: Çocuklarımız bizim yaşlılığımızdır. İyi bir eğitim bizim mutlu yaşlılığımızdır, kötü bir eğitim

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kıtlık Deresi – Doğan Soydan

(Gözleri Kardeşim İbrahimin Gözlerine Benziyordu; Sıkamadım) Sarız?ın güneyindeki son köyler de geçildi mi, dümdüz ova başlar. Oradan ilçeye; ilçeden de ta Berut Dağı?nın eteklerine dek uzanır. Yalnız, ilçenin hemen tepesinde bir dağ daha yükselir ki, koca ovayı ortadan ikiye böler. Bu dağa Toroslar?ın bir kolu derler ya, ben inanmam buna?

OKUMAK İÇİN TIKLA

Roman Kuramı – Georg Lukacs

“Roman Kuramı bir edebi tür olarak roman üzerine yapılmış ilk büyük sistematik çalışmadır. Lukács burada biçimsel ve estetik kategorilerin tarihsel-mantıksal zorunluluğunu, imkânlarını, iç çelişkilerini ve sınırlarını ortaya koyar. Lukács’ın bu gençlik yapıtı, Walter Benjamin’den Adorno’ya, Paul de Man’dan Edward Said’e kadar birçok eleştirmen ve edebiyat kuramcısı için de her zaman

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dar Mekânda Sıkıntılı Hayatlar – Ataol Behramoğlu

Her alanda olduğu gibi edebiyat alanında da modalar geçer. Gerçekten değeri olan yazar, zaman zaman unutulur gibi olsa da yeniden anımsanır. Yapıtı gündeme gelir, okunur, tartışılır. Fyodor Dostoyevski gerçekten değeri olan dünya yazarlarının kuşkusuz ki en önde gelenlerindendir. Peki, nedir gerçekten değeri olmak” Sanıyorum ki öncelikle üslup (biçem), anlatım tarzı,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cumhuriyetten günümüze kadınların ders kitaplarındaki yerleri

Ders kitaplarından toplumsal cinsiyetin tarihçesini çıkaran Sosyolog Firdevs Gümüşoğlu: “Kadın erkek 1945?e kadar eşitken, 1950?den sonra annenin önlüğü üniforması oluyor. ?Erkek ve dişi? söylemi, ?er kişi? oluveriyor. 1924?te bir kitaba kapak olan kız çocuğu 40 yıl sonra kitaba başı örtülerek yerleştiriliyor.”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Köylüler – Honore de Balzac

“Köylüler”, Bilimsel Sosyalizmin kurucularından Karl Marx’ın en beğendiği ve birden fazla okuduğu romandır. “Çağ, Büyük Fransız Devrimi’nin galibi burjuvazinin palazlanma çağıdır. Bu romanda 1793’te halkı kendi çıkarı doğrultusunda kullanan burjuvazinin, feodal artıkları tasfiye etmek ve tam egemenlik kurmak için çevirdiği dolaplar anlatılır. Ve topraksız köylünün toprak sahibi olma, kır proletaryasının

OKUMAK İÇİN TIKLA

Körlük ve İçgörü / Çağdaş Eleştirinin Retoriği Üzerine Denemeler – Paul de Man

Eleştirmen okumasının da bir tür körlük taşıdığı, bu okumanın da bir “yanlış okuma” olduğunu gösteren bir kitap Körlük ve İçgörü (Blindness and Insight). Paul de Man’ın 1971’de yazdığı, edebiyat eleştirisinin vazgeçilmezlerinden biri niteliğindeki bu kitap, bütün halinde 37 yıl sonra Türkçeye çevrildi. Edebiyatla biraz daha yakından ilgilenen okurun başucunda durmalı…

OKUMAK İÇİN TIKLA

Birgün Bile Yaşamak – Orhan İyiler

“Torunlarımız kapitalist çağın kalıntılarıyla belgelerini büyük bir merakla izleyecekler; Nasıl olur da özel kişilerin ellerinde bulunabilir yiyecek-içecek maddelerinin alım satımı; fabrikalar ve işletmeler nasıl olur da özel kişilerin ellerinde bulunabilir… Bir insan başka bir insanı nasıl sömürebilir; Çalışmadan nasıl sırtüstü yaşayabiliyordu birtakım insanlar? İşte tüm bunları kafalarında canlandırmakta zorluk çekecek

OKUMAK İÇİN TIKLA