Kategori: Nazım Hikmet

Nâzım Hikmet ve Kızılderililer

Kristof Kolomb’u anlatmak üzere Oregon’un Porta ilçesinde derse giren Bili Bigelovv adlı öğretmen ön sırada oturan bir kız öğrencinin cüzdanını alır. Bu olay tüm sınıfın gözleri önünde olmuştur. Herkes şaşkındır!… Böylesine açık yapılan hırsızlığa bir anlam veremez çocuklar. Kız öğrenci tepki göstermek zorunda kalır: “Cüzdanımı aldınız”… Ve öğretmen derse başlar:

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Dervişler afallamıştı. Doğaüstü bir yaratıkmışım gibi bakıyorlardı. Sonunda, Celâleddin Rumî’nin ruhunun içime yerleştiğine karar verdiler.” Nazım Hikmet

“Kesin bir zaman veremem. Çok net hatırladığım bazı olaylar var. Örneğin, dedemin beni döne döne dans eden dervişlerin toplantısına götürüşünü çok iyi hatırlıyorum. Çok insan vardı. Belki otuz, belki elli kişi toplanmışlar, karanlıkta ellerinde küçük ateşlerle kendilerince dua ediyorlardı.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nazım Hikmet: “Stalin’e saygım tam, ama insan kendi düşünmeli! Artık biz kendimiz düşüneceğiz!”

1953 yılının Mart ayında, kalp krizinin ardından “Barviha” sanatoryumunda yattığını anlatmıştın bana. Stalin’in hastalanmasını ve ardından ölümünü, itinayla saklamışlar senden. Kötü haberin sağlığını olumsuz yönde etkileyeceğinden endişelenmişler.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Manevi kızı, Nâzım Hikmet’i anlattı: “Her somut ânı, sonuna kadar yaşardı”

65 yıl önce şair Nâzım Hikmet Türkiye’den kaçtı, Sovyetler Birliği ise onun ikinci vatanı oldu. “Türklerin Puşkin’i” olarak isimlendirilen bu romantik insanın gelişmiş sosyalizmin ülkesinde nasıl yaşadığını, Moskova Tiyatro Sanatı Enstitüsü’nden, şairin manevi kızı Prof. Anna Stepanova anlattı.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nazım Hikmet’in Stalin şiiri – Abidin Dino

1953 yılında Sofya’da Türkçe olarak yayımlanan Nazım Hikmet’in binlerce basılmış tüm eserlerinde “5 Mart 1953” adı altında Stalin’i öven bir şiir yayımlanmış. Yıllar geçmiş. 1983’te Nedim Gürsel bu şiiri Moskova Edebiyat Arşivi’nde bulmuş! Zaten birkaç bin basılıp okunmuş kitapta var olan bir şiiri arşivlerde keşfetmek pek marifet olmadığına göre doğal

OKUMAK İÇİN TIKLA

Türk şiirinin N vitamini: Nazım Hikmet – Cemal Süreya

Nâzım Hikmet’in çıkışını kendinden önceki bir Türk şairine bağlamak oldukça güç. Oysa çağdaşı Necip Fazıl’a, bir yerde Yunus Emre’yi, bir yerde de Süleyman Nazif’i kök olarak almak mümkündür. Hatta Necip Fazıl’ı Nef’i’ye bile götürebiliriz biraz zorlayarak. Nâzım Hikmet için, söylesek söylesek, Pir Sultan Abdal’ı söyleyeceğiz. Bu da çok zayıf, hatta

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kürek Mahkumu Şair!

İnsanlık tarihi boyunca idamdan sonra verilen en ağır ceza kürek mahkumiyetidir. “Forsa” ya da “ayağı bağlı” anlamına gelen “payzen” olarak da adlandırılan bu ceza, gemiciliğin gelişimiyle 20. yüzyılın ilk yarısında ortadan kalkar. Gemilerde kürek kuvvetine gereksinim duyulmaması, idam cezasının bile yanında kurtuluş olarak kabul edildiği forsalığı tarih sayfalarına gömer.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nazım Hikmet: Beyaz ırk, siyah ırk

BEYAZ IRK, SİYAH IRK Bozguna uğrayan Franko cephesinde Faslı zencilerle, İtalyan askerleri boğuşuyorlarmış. Beyaz ırkı temsil eden İtalyan neferleri, Habeş çöllerine yayılmak için kendilerine yapılan telkinin tesiri altında, siyah ırkla aynı cephede çarpışmaya tahammül edememişler. Siyah ırkı temsil eden Faslılar da gördükleri hayvan muamelesi karşısında isyan etmişler.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nazım Hikmet: Harp çok kazançlı bir iştir

HARP ÇOK KAZANÇLI BİR İŞTİR İngiltere’ de, mühimmat sanayii yapan 7 firma 1931 ‘den, 1936’ya kadar teslihat işine koydukları sermayeye karşılık 23,130,722 sterling safi kar, sermayelerine yüzde iki yüz kar almışlar. 1937’de silahianma yarışı en son sürat ile ilerliyor. Bu firmaların bundan sonraki karlarını okuyacağız. 1908’den 1914’e kadar olan silahianma

OKUMAK İÇİN TIKLA

10 Ünlü Şairin Babalarına Yazdığı 10 Özel Şiir

1. Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim – Can Yücel “Hayatta ben en çok babamı sevdim. Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpı bacaklarıyla ha düştü, ha düşecek… Nasıl koşarsa ardından bir devin, O çapkın babamı ben öyle sevdim.”

OKUMAK İÇİN TIKLA