Nazım Hikmet ilk defa dergilerde ve gazetelerde
Nâzım Hikmet’in 3 Ekim 1918’de Yahya Kemal’in yardımıyla Yeni Mecmua’da Mehmet Nâzım imzasıyla ilk şiiri çıkar:“Hâlâ Servilerde Ağlıyorlar mı?”.
OKUMAK İÇİN TIKLAOkuyun, ama yutmayın, çiğneyin.
Nâzım Hikmet’in 3 Ekim 1918’de Yahya Kemal’in yardımıyla Yeni Mecmua’da Mehmet Nâzım imzasıyla ilk şiiri çıkar:“Hâlâ Servilerde Ağlıyorlar mı?”.
OKUMAK İÇİN TIKLANâzım Hikmet, 16 Aralık 1914’te “Bir Bahriyelinin Ağzından” başlıklı bir şiir yazar. Aile dostlarından Bahriye Nâzırı Cemal Paşa’nın önünde okur. Nâzır pek duygulanır.
OKUMAK İÇİN TIKLANazım Hikmet, kendisinden 12 yaş genç olan şairi takibi sürdürür. Kendisi de iyi bir ressam olan ressam olan Nazım Hikmet, Adalet Cimcoz’a (büyük bir olasılıkla) 1948’de yazdığı mektupta şunları yazıyor:
OKUMAK İÇİN TIKLAMemleketimden İnsan Manzaraları, Nâzım Hikmet’in 1939’da yazmaya başladığı, 1966 yılında yayımlanabilen ünlü destanıdır.
OKUMAK İÇİN TIKLAİlk kez Hegel’in dile getirdiği imge ve imgenin ne olduğu sorusu, Aristotoles’ten beri süren, ‘öz ve biçim’ tartışmasının yerini almıştır.
OKUMAK İÇİN TIKLABenerci Kendini Niçin Öldürdü?, Nâzım Hikmet’in uzun şiiridir. Bu şiirden ilk parça 1928 yılında “Varan 3” kitabının sonlarında görüldü.
OKUMAK İÇİN TIKLADeniz Harp Okulu’nda öğrenci olan Nâzım Hikmet, kızkardeşi Samiye Yaltırım’ın kedisi için yazdığı şiiri Tarih Öğretmeni Yahya Kemal’e uzatır:
OKUMAK İÇİN TIKLASait Faik’in kendisini Orhan Kemal gibi, Sabahattin Ali gibi yazmadığı için eleştiren bir yazar arkadaşına verdiği cevabı:
OKUMAK İÇİN TIKLAHıfzı Topuz, 1961 yılında ünlü şair ile Paris’te yaptığı görüşme sırasında kayıt yaptığını belirterek, “O zaman, Nazım Hikmet’in adı Türk basınında pek çıkmıyordu. Bir gün oteline gittim.
OKUMAK İÇİN TIKLAKristof Kolomb’u anlatmak üzere Oregon’un Porta ilçesinde derse giren Bili Bigelovv adlı öğretmen ön sırada oturan bir kız öğrencinin cüzdanını alır. Bu olay tüm sınıfın gözleri önünde olmuştur. Herkes şaşkındır!… Böylesine açık yapılan hırsızlığa bir anlam veremez çocuklar. Kız öğrenci tepki göstermek zorunda kalır: “Cüzdanımı aldınız”… Ve öğretmen derse başlar:
OKUMAK İÇİN TIKLA“Kesin bir zaman veremem. Çok net hatırladığım bazı olaylar var. Örneğin, dedemin beni döne döne dans eden dervişlerin toplantısına götürüşünü çok iyi hatırlıyorum. Çok insan vardı. Belki otuz, belki elli kişi toplanmışlar, karanlıkta ellerinde küçük ateşlerle kendilerince dua ediyorlardı.
OKUMAK İÇİN TIKLA1953 yılının Mart ayında, kalp krizinin ardından “Barviha” sanatoryumunda yattığını anlatmıştın bana. Stalin’in hastalanmasını ve ardından ölümünü, itinayla saklamışlar senden. Kötü haberin sağlığını olumsuz yönde etkileyeceğinden endişelenmişler.
OKUMAK İÇİN TIKLA65 yıl önce şair Nâzım Hikmet Türkiye’den kaçtı, Sovyetler Birliği ise onun ikinci vatanı oldu. “Türklerin Puşkin’i” olarak isimlendirilen bu romantik insanın gelişmiş sosyalizmin ülkesinde nasıl yaşadığını, Moskova Tiyatro Sanatı Enstitüsü’nden, şairin manevi kızı Prof. Anna Stepanova anlattı.
OKUMAK İÇİN TIKLA1953 yılında Sofya’da Türkçe olarak yayımlanan Nazım Hikmet’in binlerce basılmış tüm eserlerinde “5 Mart 1953” adı altında Stalin’i öven bir şiir yayımlanmış. Yıllar geçmiş. 1983’te Nedim Gürsel bu şiiri Moskova Edebiyat Arşivi’nde bulmuş! Zaten birkaç bin basılıp okunmuş kitapta var olan bir şiiri arşivlerde keşfetmek pek marifet olmadığına göre doğal
OKUMAK İÇİN TIKLANâzım Hikmet’in çıkışını kendinden önceki bir Türk şairine bağlamak oldukça güç. Oysa çağdaşı Necip Fazıl’a, bir yerde Yunus Emre’yi, bir yerde de Süleyman Nazif’i kök olarak almak mümkündür. Hatta Necip Fazıl’ı Nef’i’ye bile götürebiliriz biraz zorlayarak. Nâzım Hikmet için, söylesek söylesek, Pir Sultan Abdal’ı söyleyeceğiz. Bu da çok zayıf, hatta
OKUMAK İÇİN TIKLAİnsanlık tarihi boyunca idamdan sonra verilen en ağır ceza kürek mahkumiyetidir. “Forsa” ya da “ayağı bağlı” anlamına gelen “payzen” olarak da adlandırılan bu ceza, gemiciliğin gelişimiyle 20. yüzyılın ilk yarısında ortadan kalkar. Gemilerde kürek kuvvetine gereksinim duyulmaması, idam cezasının bile yanında kurtuluş olarak kabul edildiği forsalığı tarih sayfalarına gömer.
OKUMAK İÇİN TIKLABEYAZ IRK, SİYAH IRK Bozguna uğrayan Franko cephesinde Faslı zencilerle, İtalyan askerleri boğuşuyorlarmış. Beyaz ırkı temsil eden İtalyan neferleri, Habeş çöllerine yayılmak için kendilerine yapılan telkinin tesiri altında, siyah ırkla aynı cephede çarpışmaya tahammül edememişler. Siyah ırkı temsil eden Faslılar da gördükleri hayvan muamelesi karşısında isyan etmişler.
OKUMAK İÇİN TIKLAHARP ÇOK KAZANÇLI BİR İŞTİR İngiltere’ de, mühimmat sanayii yapan 7 firma 1931 ‘den, 1936’ya kadar teslihat işine koydukları sermayeye karşılık 23,130,722 sterling safi kar, sermayelerine yüzde iki yüz kar almışlar. 1937’de silahianma yarışı en son sürat ile ilerliyor. Bu firmaların bundan sonraki karlarını okuyacağız. 1908’den 1914’e kadar olan silahianma
OKUMAK İÇİN TIKLA1. Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim – Can Yücel “Hayatta ben en çok babamı sevdim. Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpı bacaklarıyla ha düştü, ha düşecek… Nasıl koşarsa ardından bir devin, O çapkın babamı ben öyle sevdim.”
OKUMAK İÇİN TIKLA