Kategori: Romanlar

Safran Sarı / İnci Aral ? Tanıtan: Remziye Serap Ekim

Tutkulu bir aşk mı, yoksa sevkatli bir sevgi mi? Neydi aradıkları ve neydi ararken kaybettikleri… ‘Safran Sarı; 1994’te yayımlanan Yeni Yalan Zamanlar da, insanımızın serüvenine, değerler yitimiyle savruluş ve çözülmelerine yönelttiğim bakış açısı ve edebi ilginin 2003’te Mor’la gelişen devamı oldu ve bu iki romanı tamamlayan bir üçleme oluşturdu. Safran

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kocakurt – Ahmet Say

Ahmet Say?ın 12 Mart döneminde 17 ay hapis yatıp çıktıktan sonra yazdığı ?Kocakurt? romanı, yakın tarihimizin en önemli dönemlerinden 1960-1970 arasını toplumumuzun değişik bir kesiminden yansıtıyor… Reklamcı ve partici Kocakurt ile bar kızı Züleyha?nın serüveni izlerken okur hem hapishaneden eğlence yerlerine o dönemin ilginç mekanlarını dolaşırken hem de değişik kesimden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Amerika – Franz Kafka

1912 yılı Kafka’nın yaratıcılığının doruk noktasıdır. Aynı yıl Kafka bitiremediği ve ölümünden sonra (1927) yayınlanan romanı Amerika’yı yazar. Bu roman ABD’de tutunma çabaları sonuç vermeyen on altı yaşındaki Kari Rossmann’ın başından geçenleri anlatır. Kafka Amerika’yı dünyanın öbür ucundaki bir ülkeyi hayal ederek yazar. Okyanusu geçen bir yolcu gemisinden New York’a

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jack Maggs – Peter Carey

Avustralyalı yazar Peter Carey’in romanı 1837 yılında Londra’da geçiyor. Azılı bir suçlu olan Jack Maggs, memleketi Avustralya’dan Londra’ya gelir. Burada bir grup yüksek burjuvayla tanışan Maggs, o çevrede barınmasına yardım edecek birçok dost edinir. Bunların arasında en önemlisi, ünlü bir yazar, amatör bir hipnozcu ve kendisi de bir hırsız olan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bağdat’ın Aslanları – Brian K. Vaughan ‘Özgürlük verilmez, alınır’

Bağdat?ın Aslanları (Pride of Baghdad), Amerikan hükümetinin 2003 yılı İkinci Irak Savaşı?nı başlatmaya dair en sık dile getirdiği sebeplerinden birini, yani esir bir ulusu zincirlerinden kurtarmak savını yine bir Amerikalı?nın çizgi roman türünün en ünlü yazarlarından biri olan Brian K. Vaughan’ın eleştirileriyle sorguluyor. Bunu yaparken de yüzeysel bir Amerikan politikaları

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aseksüel Koloni ya da Antiope (Ölümsüz Antikite 1) – Hikmet Temel Akarsu

Hikmet Temel Akarsu, ?Ölümsüz Antikite?nin 1. cildi olan Aseksüel Koloni ya da Antiope (2002) adlı kitabında, günümüz yaşamının akıl almaz hale gelmiş gerilimine, karşıt cinsler arasındaki göze göz dişe diş mücadeleye ve başkalaşmakta olan insan seksüalitesine, ustaca kurgulanmış, mitolojiyle bağdaştırılmış, felsefi yorumlar getiriyor. Bizi hem günümüzde hem de antik çağın

OKUMAK İÇİN TIKLA

?İyi Edebiyat Nasıl Olur Bilemiyorum! Ama Okuyunca Tanıyorum!? – Hikmet Temel Akarsu

Avrupa?dan beğenebileceğimiz romanlar çok nadir çıkıyor artık. Gelişen küresel pazarların dünyanın her tarafını aynılaştırması bunda önemli rol oynuyor kanaatimce. Daha büyük sorun da endüstrileşen yayıncılığın, çılgın satış hedefleri dolayısıyla, az sayıdaki yetkin kişinin anlayabileceği rafine edebi metinleri elinin tersiyle bir kenara itip; ortalama zihinlere hitap eden basit kitapları piyasaya sunmasıdır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yalnız Adam – Bernardo Atxaga

Tarihsel bir dönüşümün en keskin virajında bir insan, bir toplum, bir ülke: Dünyayı değiştirmeye soyunmuş kanun kaçaklarını saklayan eski bir devrimci, kendi gerçeğini arayan Bask halkı ve geçmişin azametiyle yüklü İspanya.. Neredeyse yarım yüzyıllık bir baskının çıkmaza sürüklediği bir coğrafyada yaşama uzatılan bir el, iğreti bir tutunuş, susmak bilmeyen bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nisan Sabahı – Howard Fast

Howard Fast ?Nisan Sabahı?nda, yokluk içerisinde bocalayan bir halkın, teknolojinin bütün olanaklarını kullanan emperyalist bir orduya direnmesini hikâye ediyor. Fast bu direnişi, baş kahramanı Adam Cooper üzerinden anlatıyor. On beş yaşında bir genç olan Cooper, topraklarını ele geçirmeye çalışan emperyalist güçlerle savaşmak ister. Fakat bundan önce, ailesiyle yaşadığı çelişkileri aşmalı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tengsir – Sadık Çubek

Çağdaş İran edebiyatının tanınmış romancı ve hikayecilerinden biri olan Sadık Çubek, İran’ın Yaşar Kemal’i olarak bilinir ve Sadık Hidayet?le birlikte roman ve hikâye geleneğini kuran ve geliştiren kişidir. Sadık Çubek, 1916 yılında, İran’ın Basra Körfezi kıyısındaki bir liman kenti olan Buşihr’de dünyaya gelmiştir. 1945 yılından başlayarak eser vermeye başlayan Çubek;

OKUMAK İÇİN TIKLA

Solak Kadın – Peter Handke ‘Bir kadının aydınlanışının peşisıra kendini yalnızlığının kör boşluğuna bırakışın öyküsü.’

Peter Handke’den, hiç değilse bir süre için tek başına kalmak isteyen bir kadının öyküsü… İnsan günün birinde bir ‘aydınlanış’la uyanıp yaşamını değiştirecek bir karar verirse ne olur? Elinizdeki Solak Kadın (Die linkshaendige Frau, 1976) adlı roman, kocasından ayrılıp çocuğuyla (evi, korkuları, cesaretiyle) birlikte yalnız kalmayı seçen bir kadının birkaç günlük

OKUMAK İÇİN TIKLA

Boyun Eğmeyeceksin / Bataklık – Fatmir Gjata

Arnavutluk Sanat ve Kültür Komitesi Başkanlığında da bulunmuş olan Fatmir Gjata, sosyalist kurtuluş sürecinde önemli görevler yürütmüş, ayrıca İkinci Dünya Savaşı’nda yurdunu savunmuş, Alman nazilerine ve İtalyan faşistlerine karşı elde tüfek büyük bir kararlılıkla direnmiş bir şair/yazardır. Gjata, Arnavutluk Büyük Cumhuriyet Ödülü’nü alan (Kenata Le Marais) Boyun Eğmeyeceksin’de bir bataklığın;

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yeni İnsanın Öyküsü / İnsanlığa Uçuş – Boris Polevoy

“Yeni İnsanın Öyküsü / İnsanlığa Uçuş” kitabında Boris Polevoy, bir Sovyet pilotunun -Aleksey Petroviç Meresef- günden güne ateşlenen kahramanlığını anlatmaktadır. Uçaktan düşerek, ağır yaraları nedeniyle iki ayağını da dizden aşağı kaybeden Meresef, bu ünlü insan, yanındaki yatakta yatan komiser Voraböf’ün yardımı ve akla sığmaz iradesinin sağlamlığı, kararlılık ve kahramanlığı sayesinde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Üç Silahşörler – Alexandre Dumas (père)

Resim: Üç Silahşörler ve d’Artagnan (Maurice Leloir, 1894) Alexandre Dumas yetenekli bir yazardır. Uzun diyalogları, eşya, doğa ve mekân tasvirlerini bir avantaja çevirmesini bilir. Okuyucuda yarattığı sabırsızlığın farkındadır. Böylelikle ani sıçramalar, bir anda parlayan kılıç şakırtıları, merak unsuru yaratan süprizler katar hikâyesine. Bir sonraki bölüm için ‘ne olacak acaba’ sorusunu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sonsuzluk İçin Yedi Gün – Marc Levy ‘her şeyin tüketim ve yabancılaşmaya temellendiği günümüz toplumunda sevgiye, dostluğa tutunmayı öneren roman’

Marc Levy, yirmi sekiz dile çevrilen ?Sonsuzluk İçin Yedi Gün?de (Sept jours pour une éternité), zamana karşı olan tutkusunu bir kez daha gündeme getiriyor. Sonsuzluk İçin Yedi Gün?de Şeytan ve Tanrı, dünyanın geleceğine karar vermek için bir araya gelirler. Korkunç bir meydan okumadır bu. İkisi de dünyaya en iyi ajanlarını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sallanmakta Olan Bir Gevezelik Kulesi Ve Ninni – Canan Koçak

Yaşam ve ölüm üzerinde söz sahibi olmak, bir nevi ?tanrılaşmak?. Mutlak bir güce sahip olduğuna inanarak, insanların yaşamlarını noktalamak yada küçük bir virgülle yola devam etmek. Yanlış anlaşılmasın, kimseyi yok etmeye niyetim yok, fakat insan, eğer elinde böyle bir güç olsaydı, acaba? demekten kendini alamıyor. ?Tek bildiğimiz, hiçbir şey bilmediğimiz?

OKUMAK İÇİN TIKLA

Körduman – Kemal Tahir

Kemal Tahir, köy romanlarının ilki Sağırdere (1955) ve onun devamı olan Körduman’da (1957) Çorum?un Yamören köyünden Kamil?in serüvenini merkez alarak köylünün sorunlarını, etik değerlerini, köyün ekonomik yapısını, tarih içindeki bağlarından koparmadan sergilemiştir. İkinci Dünya Savaşı başlamak üzeredir. Anadolu köylerinde traktör sesinin duyulmasına az bir zaman kalmıştır. Tüm dünyayla beraber Anadolu’da

OKUMAK İÇİN TIKLA

Leyla?nın Evi / Zülfü Livaneli – Tanıtan: Remziye Serap Ekim

Kimi zaman bir savaş bir kentin, bir ülkenin kaderini değiştirir, kimi zaman bir tek kişi koca bir ailenin… Kentlisi-köylüsü, varsılı-yoksulu, din hocası, söz sahibi bankacısı, gazetecisi… Her birinin bir nedenle ötekinin yaşamına girdiği, onu değiştirdiği günümüz Türkiyesi… Ve bir roman kahramanı gibi öne çıkan pırıltılı Boğaziçi?nde, Bosnalılar Yalısı. Ser verip

OKUMAK İÇİN TIKLA

Büyümemek İçin İnat Eden Bir Çocuk Ve Trampet’in Vurduğu Gerçekler – Canan Koçak

Bizler büyüdük ve çocuklar istese de, istemese de büyümeye devam ediyorlar. ?Tanıdığımız bütün çocuklar? bu ifade, çok iddialı belki bilemiyorum ve tabi kendi çocukluğumu da dahil ederek söylüyorum, çocuklar büyümenin neme nem bir şey olduğunu henüz keşfedemediklerinden midir nedir? ki büyük bir olasılıkla bu sebeptendir, biran önce büyüyüp, gelişme ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

iki Yeşil Susamuru: Buket Uzuner – Remziye Serap Ekim

“Pek az kadınla erkek birbirlerinin ruhlarını, bedenlerinden önce çırılçıplak görebilir. Pek çoğu da ruh kısmını çıplak olarak göremez; hiçbir zaman!” Bir an; kısa bir an birbirinin ruhlarını çırılpıklak gördüler. Yeni tanışmışlardı Nilsu ve Teoman.Yaralarını açtılar birbirlerine bütün açıklığıyla bu onlara iyi gelecek miydi ? Bir modern zamanlar romanı olan eserde

OKUMAK İÇİN TIKLA