Fesat – Paul Nizan

Sartre, yakından tanıdığı ve sevdiği Nizan’ın bu çok boyutlu romanı için yazdığı uzun bir yazıda, eseri ayrıntılı olarak incelemekte, bu arada şöyle demektedir: “Nasıl Marks’ta, özellikle mal fetişizmini çözümlediği ilginç bölümlerde, ekonomik kavramların bir fenomenolojisi varsa, onun gibi Nizan’da da, hareket halinde bir kavram olan gençliğin, toplumsal ve tarihsel verilerden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sana Gül Bahçesi Vadetmedim – Joanne Greenberg

Amerikalı roman ve öykü yazarı Joanne Greenberg’in dilimize çevrilen ilk yapıtı “Sana Gül Bahçesi Vadetmedim”, deliliğin ?resmi tanımıyla akıl hastalığının? serüvenidir. İnsanın, neredeyse toplum düzenine geçtiği ilk günden başlayarak, kitlesel uzlaşımlara, kabullenilmiş değer yargıları ve davranış biçimlerine aykırı düşen bireylere yakıştırdığı konumun serüvenidir. Romanın baş karakteri Deborah, hastanede gördüğü yanlış

OKUMAK İÇİN TIKLA

Özdemir İnce’nin Yannis Ritsos ile söyleşisi “bir ozan sadece yapmayı düşündüğünü yaparsa başarıya ulaşmış sayılmaz, yapmayı düşündüğünü aşmalıdır.”

1965 ya da 1966 yıllarından birindeydi, Kemal Özer’den bir mektup aldım. Paris’teydim. Attila Tokatlı ona bir yunan ozanından söz etmiş, adı Yannis Ritsos’muş. bu ozanın, Aragon’un yönettiği ‘lettres françaises’ dergisinde birkaç yıl önce uzun bir şiiri yayınlanmış. şiirin yayınlandığı sayıyı bulup kendisine göndermemi, şiiri çevirtip ‘şiir sanatı’ dergisinde yayınlayacağını yazıyordu.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nazım Hikmet’in bilinmeyen gizli İstanbul ziyareti

Şair Nazım Hikmet, 87 yıl önce bugünlerde gizlice bir vapurla İstanbul’a gelmiş ve geri dönmek zorunda kalmıştı. Karaya çıkıp çıkmadığı hala bilinmiyor. Nâzım Hikmet 1931’de çıkarıldığı mahkemede şöyle demiş: “Evet, ben bir komünistim, bu muhakkaktır. Komünist şairim ve daha esaslı komünist olmaya çalışıyorum.” (Nâzım Hikmet, Memet Fuat, Adam yay. 2000,

OKUMAK İÇİN TIKLA

*Belki de yaşamı yeterince sevmiyor muyuz? Duygularımızı yalnız ölümün uyandırdığına dikkat ettiniz mi? Albert Camus

“Belki de yaşamı yeterince sevmiyor muyuz? Duygularımızı yalnız ölümün uyandırdığına dikkat ettiniz mi?” ‘Düşüş’, varoluşçu yazar Albert Camus’nün 1956 yılında yayınladığı romanıdır. Yazarın 1957 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü kazanmasında büyük etkisi olduğu iddia edilen roman, klasikleşmiş roman biçeminden farklı olarak, kahramanın monologları üzerine kuruludur.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Amin Maalouf’un Gözünden Kültür, Kimlik ve Bugün Üzerine

Amin Maalouf metinleri kendini keşif ve Batı coğrafyasından Doğu’ya sorgulayıcı bir bakış çerçevesinde ele alınabilir. Çoğu noktada tarihsel romanın izinden giderek Doğu-Batı kültür çatışmasına dair seçenek arayışları gözüyle de irdelenmesi gereken bu metinlerde Beyrut ve Lübnan’ın çok kimlikli, parçalı ve bölünmüş bir coğrafya olarak yazınsal karşılığı okur tarafından fark edilebilir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doğu Karadeniz Lehçeleri Karşılaştırmalı Sözlüğü, Müslüm Kabadayı

Kültürel bir kavşak olarak geniş Karadeniz coğrafyası bünyesinde farklı lehçeleri barındırıyor. Bu çalışma da bizlere bölgenin kültürel anlamda ne zengin bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Türkiye’de genel olarak Karadeniz dendiğinde akla Lazca gelmesine karşılık, aynı coğrafyada Gürcüce, Hemşince, Ermenice, Rumca, Yunanca ve Megrelce de konuşuluyor. Doğu Karadeniz dillerinin karşılaştırmalı sözlük

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yarından Sonra – Gillian Cross

Carnegie, Whitebread ve Smarties gibi ödülleriyle Avrupa çocuk ve gençlik edebiyatının önde gelen yazarlarından Gillian Cross, ilk kez Türkçe’de. Paranın değerini yitirdiği, yaşamın tek amacının yiyeceğe ulaşmak olduğu bir ülkeden kaçıp başka bir ülkeye sığınanların mücadelesini anlatan romanda, Matt ve Taco isimli iki kardeş, üvey babalarıyla birlikte Fransa’ya umut yolculuğuna

OKUMAK İÇİN TIKLA

Apple’ın karanlık yüzü: Asya’da işçilere kötü muamele

BBC’nin araştırmacı gazetecilik programı Panorama, Asya’da Apple ürünlerinin imal edildiği fabrikalara girdi ve işçilerin içinde yaşadığı koşulları görüntüledi. Çıkan sonuç, 16 saat aralıksız çalıştıktan sonra uyuyakalan işçiler ve ölümle burun buruna gelen çocuk madenciler:

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sizin hiç suçunuz yok mu?

Bolay Demir, 24 yaşındayken 19 Aralık 2000’de sabahın beşinde Bayrampaşa Cezaevi’nde silah sesleriyle yataktan nasıl fırladığını, devletin “şefkatli eli”nin yanık et kokusu, insan kokusu, çığlıklar eşliğinde beline isabet eden kurşunla kendisini hayata nasıl döndürdüğünü anlatırken hayatı salt seyre dalanları eleştirip, “Sizin hiç suçunuz yok mu?” diyerek hesap soruyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Turgut Uyar’ın çocuklarıyız

Militarist sloganlara inat Gezi’de, ağaçların hışırtısında yükselmişti başlıktaki cümle. Böylece şiir, fildişi kulelerden bir kez daha sokağa inmiş şairlerin dokunuşları bizlere bir kez daha fısıldamıştı. Ama “Turgut Uyar’ın Çocuklarıyız” kitabı, sadece bu metafor üzerinden yükselmiyor, bizlere dört evladının anıları ile o güzel şairi anlatıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendimce / Aforizmalar 7 – Nejdet Evren

1. Bir tabloyu kırdığınızda parçalar yanında kırıntılar olduğunu göreceksiniz; kırıntıları bir araya getirmeye kalktığınızda tablonun aynı olmadığını göreceksiniz; demek ki, kırıntıların toplamı ya da bir araya getirilmesi hiç bir zaman bir bütün tablonun kendisi değildir ve kırıntılardan bir tablo oluşturmak mümkün değildir. Öyle ise ne yapmalı? “başka bir dünya” mükünse,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hacerler – Zafer Köse

Onlar hapishanelerde isyan çıkarmadılar. Silahları falan yoktu. İtirazlarını dile getirmek için açlık grevi dışında bir çareleri de yoktu. Devletin denetimde, can güvenlikleri de yasalarca devlet sorumluluğunda olan mahkumlardı. 19 Aralık 2000’de, 20 cezaevinde “Hayata Dönüş Operasyonu” düzenledi devlet. 32 kişiyi öldürdü. Hacer Arıkan, sağ kurtulanlardan biri. “Hastanede aylar boyunca bakıma

OKUMAK İÇİN TIKLA

Eğitim Neye Yarar? Fikret Başkaya

Her tarihsel dönemde ve her toplumda bir “eğitim sistemi” bulunur, söz konusu eğitim sistemi, geçerli egemenlik ilişkilerini, toplumsal hiyerarşiyi, toplumsal kutuplaşmayı, eşitsizlikleri yeniden üretip, devamlılığını sağlama işlevi görür. Eğitim, okul, eğitilmiş insan, uzman, uzmanlık, vb. mutlaka “olumlu bir şey” olarak sunulur ve ekseri öyle de sanılır. Oysa, herşeyde olduğu gibi,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda – Ahmet Şık

AKP-Cemaat İttifakı Nasıl Dağıldı? AKP ve Gülen Cemaati, yakın zamana kadar Türkiye’yi siyasal ve toplumsal olarak birlikte dönüştüren iki iktidar ortağıydı. Devleti soyma amaçlı bir talan zincirini yalanlarla ve hukuku ayaklar altına alarak örtbas etmeye girişen hırsızlar çetesiyle, bunun üzerinden hukuki değil siyasi operasyonlara kalkışanlar geçmişin yol arkadaşlarıydı. Tuzaklar, hileler,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karikatür çizmek çok eğlenceli!

Güzel sanatlar arasında özellikle resimde en yaratıcı olunan dönem çocukluktur. Hiçbir kural, yöntem bilmediğimizden ve aldırmadığımızdan “Ben yaptım, oldu” düsturu ile hareket ederiz ve gerçekten de olur. Ressamlar da aslında o dönemi tekrar yakalayabilmek için çabalarlar hayatları boyunca. Karikatür ise belki resim sanatı kadar gelişmiş ve yaygınlaşmış değil ama gittikçe

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anlat Bakalım – Chuck Palahniuk

Katherine Kenton, Houdini gibi yaşıyordu. Bir kaçış ustası gibi. Evliliklermiş, tımarhanelermiş, kaçarı olmayan Pandro Berman stüdyo sözleşmeleriymiş… fark etmez… Bayan Kathie kendini kapana kıstırıyordu çünkü son anda zincirlerinden kurtulmak ona muazzam bir başarı hissi veriyordu. Pek çok evlilik ve estetik operasyonundan sağ çıkmış Katherine Kenton, namı diğer Bayan Kathie, Altın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Yıldıza Övgü – Pablo Neruda

Yirminci yüzyılın büyük ozanı, Şilili usta Pablo Neruda’dan çocuklara ve hep çocuk kalmak isteyenlere yıldızlar kadar zarif, yıldızlar kadar ışıltılı ve büyülü bir şiir. Büyüdüklerinde, gündelik hayatın akışına katıldıklarında, düşlerini unutmasınlar, yüreklerinde ve beyinlerinde bir yıldız taşımayı ihmal etmesinler diye minik bir anımsatma…

OKUMAK İÇİN TIKLA