Cengiz Gündoğdu: ?1980?den sonra roman ve öykü iyice öznelleşti? ? Söyleşi: Volkan Alıcı

Edebiyat yapıtının estetik nesne değil pazardaki bir meta sayıldığı, niteliğinden çok, satış rakamları ve yayıncıyla yazara kazandırdığı para kadar konuşulduğu bir dönemde ?yazarlık?, ülkenin ve dünyanın toplumsal, politik ve ekonomik durumundan bağımsız değerlendirilebilecek bir uğraş değil. Her toplumsal-ekonomik düzen, kendi değerlerini, ilişki biçimlerini yaratıyor ve dayatıyor. Örneğin, edebiyatta ödül lobileri,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hayatta Kalanın Öyküsü / Maus – Art Spiegelman

“Soykırım hakkında şimdiye kadar yapılmış en etkileyici ve başarılı anlatım.” Wall Street Journal “Sessiz bir zafer, sürükleyici ve sade – tam olarak anlatmak imkânsız, çizgi roman dışında herhangi bir ortamda yakalanması imkânsız.” Washington Post “Basit çizgilerle anlatılan büyük destan.” New York Times “Etkisinde uzun süre kalınacak bir sanat eseri.” Boston

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gece Uyumayı Sevmeyen Çiçek – Sennur Sezer

Bir zamanlar Anadolu’daki şehirlerden birinde bir bilgin yaşardı. Gördüğü her bitkiyi inceler, yaprağının biçimine, çiçeğinin rengine göre adlandırırdı. Sonra iyi yetişip gelişmesi için neler gerektiğini incelerdi. Bunun için koca bir bahçe ayırmıştı… Bilgin sabah kalkar kalkmaz yardımcılarıyla öğrencilerini yanına alıp bahçesini dolaşır; bitkilerini bir doktorun hastasını muayene etmesi gibi gözden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hikayem Paramparça – Emrah Serbes

Emrah Serbes, hayatı kendine katık eden, sokaktan çağlayan bir sesle yeraltının dumanını anlatıyor bize. Bitmez bir ergen öfkesiyle kuyuya düşmüş çocuklara sesleniyor. Emrah Serbes’ten parça parça anlar, parça parça anılar, paramparça hikayeler… “Annemin öldüğünü anlatma, onun etkisi altında olduğum için kendisini sevdiğimi düşünmesin.”

OKUMAK İÇİN TIKLA

“İktidar, hayal gücünden nefret eder” – Amin Maalouf

Türkiyeli okurun favori yazarlarından Amin Maalouf’un merakla beklenen yeni romanı “Doğu’dan Uzakta” geçtiğimiz cuma yayımlandı. Usta bu kez savaşın parçaladığı kimlikleri, ayırdığı dostları, sonlandırdığı hayatları anlatıyor romanında. Maalouf’la son romanı ve yazın serüveni üzerine yapılan söyleşiyi paylaşıyoruz sizlerle. Kimsiniz? Amin Maalouf, yazarım, Lübnan’da doğdum ve Fransa’da yaşıyorum. Birçok roman, deneme,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ve Günler Yürümeye Başladı – Eduardo Galeano

Bir takvim formatında yazılan Ve Günler Yürümeye Başladı, 1 Ocak?tan 31 Aralık?a her gün için yakın tarihte ya da eski çağlarda o gün yaşanan özel bir hikâye anlatıyor. Eduardo Galeano, Aynalar?da olduğu gibi kadın, erkek, iktidar, yerliler, ırkçılık, emperyalizm, kültürler, daldan dala atlayarak; değinilmedik konu, ulaşılmadık coğrafya, çoğaltılmadık ses bırakmıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Düşünen Adam Heykeli neden akıl hastanesinin bahçesinde? Ve hikayesi…

“Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi?nin bahçesinde o heykeli bilirsiniz. Bir taşın üzerinde oturan, eli çenesinde düşünen bir adam heykeli… Orijinali Paris?teki Rodin Müzesi?nde olan heykelin kopyaları dünyanın her yerinde var. Bizde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi?nin bahçesinde duran heykel… Dünyada nerelere konulmuş, okuyunca çok şaşıracaksınız. Peki biz niye

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çığlık, Vahşet ve İsyanın Mekânı: Diyarbakır Zindanı – Müslüm Üzülmez

diyarbakır; taşların gibi bir yanın hep karanlık olsa da, sanmıyorum güneş seni sevdiği kadar başka bir kenti daha sevsin. Diyarbakır ve Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi?nin benim yaşamımda çok farklı yerleri vardır. Diyarbakır, doğup büyüdüğüm ve umutla kırlangıçların kanadında baharları beklediğim kenttir. Diyarbakır Cezaevi ise, yaşamımın en zor anlarının geçtiği, teslimiyet

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nişantaşı Teneke Mahallesi (Teneke Mahalle Yoksulluğundan Orta Sınıf Yerleşimine) – Egemen Yılgür

Yanı başında yükselen Nişantaşı’nın konak ve apartmanları nasıl görkemli bir zenginliği yansıttıysa, Teneke Mahallesi’nin kulübeleri de aynı ölçüde görkemli bir yoksulluğa ev sahipliği yapmıştır. 19. yüzyılın sonunda kurulan ve 1980’lerin ortalarında yaşanan büyük dönüşüm sonucu ortadan kalkan bu mahalle, en temel ihtiyaçlarını dahi güçlükle karşılayabilen yoksul hanelerin yaşam alanı olmuştur. Egemen Yılgür, etnik ve sosyal yapısını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kapitalizmin Ekolojik Sorunları – Temel Demirer

“Kapitalizmin suçları; işkenceden, sömürüden, insanların işsiz ve umutsuz bir yaşama mahkûm edilmesinden, aşağılanmasından, ulusların baskı altında tutulmasından ve hatta soykırımdan ibaret değil, ekolojik suç da var! Bu suç hayat(ımız)a kasteden, bütün insanlığa karşı işlenen bir cinayettir. Örneğin kapitalizm insan(lık)ı kısırlaştırır! Bilmiyor olamazsınız! Erkeklerdeki ortalama sperm sayısı 120 milyondan 15 milyona

OKUMAK İÇİN TIKLA

Auguste Rodin’in 172. Doğum Günü

Fransa?nın yetiştirdiği en büyük sanatçılardan biri olan heykeltıraş François – Auguste- René Rodin, 1840 yılının 12 Kasım günü doğdu. 14 yaşındayken, çizim ve matematik eğitiminin ağırlıklı olduğu bir okula yazıldı. 17 yaşındayken heykele merak saran sanatçı, yeteneği herkesin malumu olmakla birlikte, meşhur Beaux Arts Akademisi?ne olan başvurusu üç kez geri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Vasili Yan Üzerine – Ayşe Kaygusuz

Vasili Yan (1875 ? 1954) Kiev?de doğmuş, ilk çocukluk yılları Kiev ve Petersburg?da geçmiştir. Seksen ile doksanlı yılların başında Petersburg Üniversitesi Filoloji Bölümü öğrencisidir. Öğreniminin sona ermesiyle uyuşamadığı memurluk kariyerinde; kendi deyimiyle, ?Rusya?da sürtüp durmalardır?? dediği, oradan oraya dolandığı huzursuz yıllarda, balıkçı mezraları, köy, kasaba, sık ormanlar ve tozlu steplerde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Metropol Sürgünlerini Görmek – Zafer Köse

Memleketin birçok yerinde ?kentsel dönüşüm? dedikleri şeyler yaşanıyor. *** Sabırsızlık duygusu veren jenerik müziğinin peşinden haberler başlar: ?Sayın seyirciler, dünyada milyarlarca olay yaşandı bugün. Her birinizin hayatına etkisi olan çok sayıda gelişme var. Bunlardan hangilerinin size ulaşacağını kararlaştırıp karşınıza çıktık.? ?Haberler?in sizin dünyanızın dışındaki bazı olaylar biçiminde algılanmasını artık kanıksamışsınızdır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kürdolojinin Bahçesinde (Kürdologlar ve Kürdoloji Üzerine Söyleşi ve Makaleler) – Martin van Bruinessen

Özellikle Kürtlerin tarihi, siyasi ve toplumsal yapısı ile ilgili yaptığı araştırmalarla dünya çapında tanınan bir biliminsanı olan Martin van Bruinessen, Kürdolojinin Bahçesinde’de yine zengin gözlem ve analizler ortaya koyuyor. Kitaptaki yazı ve söyleşilerde, 1970’li yıllardan itibaren Kürtlerle ilgilenmeye başlamasının arkasında yatan nedenleri anlatan, Kürtlerle ilgili araştırmalarının gelişimi konusunda Evliya Çelebi’den

OKUMAK İÇİN TIKLA

Babam Şiir, Abim Öykü, Ben Roman – Mehmet Taşar

?Sözcükler de kirlenir? dedi mi şimdi anımsamıyorum, ama ?Sözcüklerin de pasını almak gerekir? dediğini biliyorum. Henüz bira kasalarından yaptığımız sandalyelere oturmadan, yol kenarında henüz kesilmemiş çınarların altında yürürken, esen sıcak yeli tatlı bir serinliğe dönüştüren nehrin akışında yolculuğa çıkmadan, az sonra başlayacak ve belki de karanlığa kadar sürecek söyleşinin ön

OKUMAK İÇİN TIKLA

İrlanda Oyunları 2 – Lady Gregory

Ulusal İrlanda tiyatrosu Abbey Theatre’ın kurucularından ve bu tiyatro için komediler, tragedyalar, tarih oyunları yazmış olan Lady Gregory (1852-1932), oyunlarında özellikle yerel özelliklere, halk yaşamı ve duyarlığına, Batı İrlanda halk diline dayanan, gülmece duygusu ile masalsı anlatımı birleştiren eğlendirici ve öğretici bir tiyatro dili yaratmıştır. Büyük bir ustalık gösterdiği, yedi

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsanca, Pek İnsanca – 1 Friedrich Wilhelm Nietzsche

Friedrich Wilhelm Nietzsche (1844-1900): Geleneksel din, ahlak ve felsefe anlayışlarını kendine özgü yoğun ve çarpıcı bir dille eleştiren en etkili çağdaş felsefecilerdendir. Bonn Üniversitesi’nde teoloji okumaya başlayan Nietzsche daha sonra filolojiye yöneldi. Leipzig Üniversitesi’nde öğrenimini sürdürdü, henüz öğrenci iken Basel Üniversitesi filoloji profesörlüğüne aday gösterildi. 1869’da sınav ve tez koşulu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gerçeğin Büyüsü / Neyin Gerçekten Doğru Olduğunu Nerden Biliyoruz? – Richard Dawkins (yazarın kendi sesinden kitabın video tanıtımı)

Büyünün pek çok çeşidi var. Doğaüstü büyü, atalarımızın bilimsel yöntemi geliştirmeden önce dünyayı açıklamak için kullandıkları büyüdür. Eski Mısırlılar gecenin varlığını, tanrıça Nut’un güneşi yutmasıyla açıklamışlardı. Vikingler gökkuşağının, tanrıların dünyaya uzanan köprüsü olduğuna inanıyorlardı. Japonlar depremleri dünyayı sırtında taşıyan dev bir kedibalığının kuyruğunu sallamasıyla açıklıyorlardı. Bunlar büyü içeren, sıradışı masallar.

OKUMAK İÇİN TIKLA