Etiket: Türkiye

Tanpınar Ve Modernite – Erinç Büyükaşık

Bir Dönem Romancılığı Açısından Modernizm Tartışmaları Edebiyatta modern arayışlar tartışmasının çeşitli kavramlarla anlam kazandığı ve “yenilikçi”, “çağdaş” gibi sözcüklerin sözlükteki tanımlarının ötesinde bir ideolojik konumlanışla vücut bulduğu bilinmektedir. Batı edebiyatına “Modern” imgesini yerleştiren tarihsel göndermelerin verili modernizm kalıplarının ekseninde ilerlemeci ve bilimci değerlerinin değişmesi çerçevesinde ele alınması gerekmektedir. Günümüz postmodernizm

OKUMAK İÇİN TIKLA

İşçi Marşları ve Halk Şarkıları, Derleyen: Mercan Köklü

İşçi Marşları ve Halk Şarkıları adlı kitap, Mercan Köklü tarafından 1998 yılında yayına hazırlandı. 268 sayfadan oluşan yapıt, halkın eşitlik-özgürlük, adalet, barış ve bağımsızlık gibi temel konularda yazılmış marş ve şarkıları derleme özelliğini taşımaktadır. İşçi Birlik Cephesi / Bertolt Brecht İnsan insan olduğundan Acıkan karnı doymalıdır Boş laflarla karın doymaz

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hakkı Özkan’ın Kendi Kaleminden Yaşam Öyküsü “Güneşi gördün mü gülümse, sonra kar yağacağını bilsen bile.”

“1926 yılında, Bursa?da dünyaya geldim. Balkanlar?dan göç eden bir ailenin ilk çocuğuyum. İlkokulu İstanbul?da bitirdim. Ailemin dağılması yüzünden öğrenimimi yarıda kesmek zorunda kaldım. Bir yığın işe girip çıktıktan sonra basım-evlerinde uzun yıllar çalıştım. Bu arada bol bol okuma- yazma fırsatı buldum. Ailemde okuma-yazmayla ilgili kimse olmamasına rağmen delice bir tutkuydu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Grevden Sonra, Hakkı Özkan “Düşündüm taşındım. Bizim için en doğrusu direnmek, hakkımızı aramak”

Hakkı Özkan’ın ?hayatımın bir özeti? olarak tanımladığı 1976 yılında yazdığı Grevden Sonra adlı kitabı, grevci önderliğini yapan ve bunun sonucu işsiz kalan bir basımevi emekçisinin romanıdır. Grev önderliği sonucu boşta kalan emekçinin sonradan girdiği iş de, hiçbir eyleme katılmak istememesine karşın, koşulların ve çevresinin etkisiyle nasıl eyleme itildiği tüm çıplaklığıyla

OKUMAK İÇİN TIKLA

1970’lerden Bir Ozan: Arkadaş Özger – Erinç Büyükaşık

1970’lerin şiiri bir yandan toplumsal mücadelenin yoğunluğu içinde 68 rüzgarının edebiyata ve Türkiye toprağına ektiği yüksek seslenimlerin şiiri olmuştur. Ülkedeki sol rüzgar, ozanın temel sorunsalının toplumsal alanla kesişmesini zorunlu kılmıştır buna bağlı olarak. Dönemin Toplumcu gerçekçi çizgisinin yanında İkinci Yeni?nin bireye ses veren imgelemi adeta bir kural bozucu olarak karşımıza

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tereddüd ve Tekerrür – Mimarlık ve Kent Üzerine Metinler 1873-1960, Bülent Tanju

?Tereddüd ve Tekerrür?, bir ?mimarlık ve kent üzerine metinler? derlemesi. Mimarlığın, yalnızca başarılı olduğu varsayılan yapılar etrafında tartışıldığı bir ortamda, mimarlık yazınının kültürel ve sosyolojik boyutlarına dikkat çekiliyor. Bu anlamda, oldukça önemli bir çalışma olduğu söylenebilir. Bunun nedeni, mimarlık metinlerinin (ya da mimari söylemin) yapıların basit bir açıklaması olduğu şeklindeki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Türkiye’nin Kalbi: Ankara, M. Şehmus Güzel

25 Ağustos 2008 tarihli Milliyet?te “Yasaklı belgesel Köşk?ün sitesinde” başlıklı haberini okudum. Birkaç düzelti ve birkaç ek yararlı olabilir. 1933?te Cumhuriyet?in 10. Yıldönümü kutlamaları kapsamında SSCB?nin (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği)  o günlerdeki en iyi belgesel ve kurgu film yönetmeni Sergey Yutkeviç?in çektiği filmin ismi Türkiye?nin Kalbi: Ankara?dır. Gazetenin en üstte

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tarih Nedir? Kibar Aktin

Geçmişin gizemli dünyasına olan merak, tarihi insanların ilgi alanı içerisine ister istemez sokmuştur. Bu durum dün ve bugünle bir bağlantı süreci olan tarihi okullarda kimi derslerde, kitapların içeriğinde, toplumda politikacıların, medyanın gündeminde birtakım kişilerin ve grupların yorum ve görüntüsünde de yer almasına neden olup tarihi kimi söylemler içerisinde hapsetmiştir. Ermeni

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dudaktan Kalbe, Reşat Nuri Güntekin

Reşat Nuri Güntekin’in 1925 yılında yayınladığı Dudaktan Kalbe adlı romanı, çektiği aşk acısı nedeniyle tekrar aşık olmayacağını, aşkın bir daha dudaktan kalbe inmeyeceğini felsefe edinmiş bir gencin öyküsünü anlatır. Romanın özeti ise şöyledir: Hüseyin Kenan; ince, uzun, mavi gözlü, esmer tenli, durgun, çekingen bir gençti. Küçük yaşta babasını kaybetmişti. Annesi,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Viyolonsel adlı öykü, Sabahattin Ali

Güneş, yüzüne yeşil yelpaze tutan mahçup bir kadın gibi iri yapraklı ağaçların arkasına saklanırken, muhtelif milletlere mensup bir seyyah kafilesi -sarı otlardan yapılmış evleri arı kovanına benzeyen- bir zenci köyüne girdiler. Kabile reisi, yirmi seneden beri Afrika’nın bu sapa köşesine uğramayan beyazları güzel karşılayabilmek için bütün boncuklarını, fildişinden yapılmış ziynetlerini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hep Genç Kalacağım, Sabahattin Ali

Sabahattin Ali’ nin mektuplarını biraraya getirilerek oluşturulan “Hep Genç Kalacağım” anı türündeki kitap, 2008 yılının ağustos ayında okurlarla buluştu. Kitapta, Sabahattin Ali´nin ailesine, arkadaşlarına ve iş ortaklarına yazdığı mektuplarla, Sabahattin Ali´ye ailesi, Nazım Hikmet, Esat Adil Müstecaplıoğlu, Mehmet Ali Aybar, Mehmet Ali Cimcoz, Aziz Nesin, Melahat Togar, Ayşe Sıtkı İlhan,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Abidin Dino Hayat ve Sanat, M. Şehmus Güzel

Türkiye’de ressam denince ilk akla gelenlerden biridir Abidin Dino. Dünya çapında da bilinen isimlerimiz arasında yer alır. Nazım Hikmet?in, o herkesin bildiği, ?Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? dizesindeki sorunun muhatabıdır. Bu sorunun yanıtını bir tuvalde veremedi belki, ama hayatı boyunca mutluluğun resmini yapmaya çalışmış bir ömrün ismidir Abidin. Diğer

OKUMAK İÇİN TIKLA

M. Şehmus Güzel’le ‘Abidin Dino’, Uğur Hüküm (Cumhuriyet Gazetesi Paris Muhabiri) Söyleşi*

‘Abidin’in insani boyutu siyasi angajmanından geliyor’ ‘Adana yıllarından İstanbul’a, oradan Paris’e uzanan otuz iki kısım tekmili birden maceralarıyla Abidin’le dünya kadar şey konuştum. Sohbetlerimizde davetliler arasında Pierre Loti’yi, Ostrogorg ailesinin bütün fertlerini ve misafirlerini, Georges Simenon’u, Fikret Muallâ’yı, Neyzen Tevfik’i ve elbette Arif Dino’yu ve diğerlerini bulabilirdik. Sonra Paris yılları:

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Yol, Ahmet Hamdi Tanpınar

Birdenbire ayağa kalktı ve eliyle trenin penceresinden işaret ederek: -İşte, dedi, şu gördüğünüz küçük yol, şu iki ağaç arasında tepenin eteğini kıvrılan patika… Fevkalâde hiçbir tarafı yok değil mi? Hemen her yerde bol bol rastgelebileceğimiz alelade bir şey… Bununla beraber nereye gittiğini, nereden geldiğini bilmediğim, bir dönemeçte kaybolan tozlu parçasından

OKUMAK İÇİN TIKLA

Avrupa Birliği’nde Devlet ve Fransa’da Korsika, M. Şehmus Güzel

“Üye devletler arasında bir barış dünyası yaratmaya yönelik Avrupa Birliği bünyesinde devlet yapısı değişiyor. Ulus-Devlet?ten federasyona doğru gidiliyor. Ulus-Devlet?in yaratıcısı ve en sıkı merkezi devlet yapısında yıllarca direnen Fransa Cumhuriyeti bile, artık Anayasası?nda öngördüğü gibi ?decentralisee? bir cumhuriyettir. Evet, Fransa?da bile artık yerinde yönetim söz konusudur. Oysa daha birkaç zaman

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kadın Sineması – M. Şehmus Güzel

Film şenlikleri içinde Kadın Filmleri Uluslararası Festivali en eskilerinden biri. Sinemada kadın ustaları, kadın yönetmenleri, senaryo yazarı kadınları, yapımcı ve da?ıtımcı kadınları, sinema sanayiinin diğer kollarındaki kadınları tanımak için iyi bir fırsat. Böylece, örneğin Fransa’da montaj dalında kadınların ço?unlukta olduğunu ö?renmek olası. Kadın yönetmen ve ürettikleri film sayısının arttığını da.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Paris: Gösteri-Kent, M. Şehmus Güzel

*”Paris, ihtilaller tanıgı başkent: Bir kent ki nice ?devrimlere? bakıp kalmıştır. Baka kalmıştır: Yalansız. Sokakları, meydanları tanıklıklarının belgeleridir. Mezarlıkları. Caddeleri ve bulvarları da. İşte Bastille Meydanı. Ve gökle birleşti birleşecek ?Özgürlük Anıtı?. İşte Rebublique Meydanı: Anıtı her 1 Mayıs gösterisinde donatılır. Ve boşuna değildir: Ödenecek borcumuz var: 1830?ların, 1848?in ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

İşçi Tarihine Bakmak – M. Şehmus Güzel

“Yıllardır Fransa başta olmak üzere dünyanın çeşitli üniversitelerinde ders veren, araştırmalar yapan Prof. Dr. M. Şehmus Güzel, bir süre önce yayımladığı ?İşçi Tarihine Bakmak? kitabıyla, hem egemen kolaycılıkları reddediyor, hem de Türkiye?nin yeniden ve sağlam ayaklar üzerine oturtulmasının temel yoluna işaret ediyor. Güzel?e göre, emekçi sınıfların tarihimizdeki gerçek rolünü saptamak,

OKUMAK İÇİN TIKLA

17 Ağustos 1999, 03:02 / Çağdaş Koç. Sadece bir kitap değil, olası İstanbul depremi için bir uyarı…

“Çağdaş Koç, Türkiye’yi yasa boğan ve binlerce insanın hayatını kaybettiği 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi”nde sağ kurtulanlardan biri. Çağdaş Koç, büyük felaketi yaşadığında 18’indeydi. Çınarcık’ta annesini, babasını, baba tarafından neredeyse tüm yakın akrabalarını yitirdi. Kızkardeşi ve bir kuzeni ile birlikte yıkıntıların arasından yeni bir hayata ?merhaba? dediğinde hiçbir şeyin farkında

OKUMAK İÇİN TIKLA

Rüzgarla Randevu 17.08.1999: 03.02-7.4 (Depremin Güncesi), Refik Durbaş

17 Ağustos depremini hangimiz unutabiliriz ki, diye düşünebilirsiniz ama, gündemi her an değişen, zayıf hafızalı bir toplum olduğumuz gerçeğini de unutmamalısınız. Sürekli acıyla yaşamak demek değil bu. Yaşananlardan ders almak aslında… Zaman tünelinde altmışıncı yaşıma doğru yol alan ‘genç’ ömrümde beklemediğim ‘şey’ kalmadı. Nice günler, delikanlılığımın genç kızlarını bekledim yıldızlı

OKUMAK İÇİN TIKLA