Kategori: Nejdet Evren

Nietzsche: “beklemek ahlaksız kılar” / Felsefi Notlar 2 – Nejdet Evren

Nietzsche der ki “beklemek ahlaksız kılar” Bu aforizma şöyle de okunabilir; doğru bildiğini yapmamak ahlaksızlıktır. Burada yapmak-yapmamak edimlerinin tartışılacak bir yönü bulunmamaktadır. Tartışmaya açık olan şey “doğru bilinenin/bilginin” ne olduğu/olması gerektiği noktasında toplanmış görünmektedir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Felsefi Notlar 1 – Nejdet Evren

Kişiyi “özne” yapan şey kendinde var olan ve olmayanların bir öteki üzerinden yansıması, kendine geri dönmesi sürecinin toplamıdır. Özne bu yönü ile bir zaman aralığına gereksinim duyar; bu geçiş, bu süreç ne kadar kısa olursa öznel belirginleşme o kadar net ve fakat bir o kadar hatalı/kusurlu olacaktır. Sürecin uzunluğu ise

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendimce / Aforizmalar 8 – Nejdet Evren

1. Değil midir ki; insan -utanabilen- tek canlı türüdür ve değil midir ki yine insan pişkin pişkin utanacağı yerde öykünür/özenir/özendirir ve kibirlenir; işte bu kibirdir ki insanı kendine yabancılaştıran; güç ve güçlünün yanında olmak, emeğini ortaya koymadan başkalarının sırtından geçinmek ve bunu da aşarak insana dair ne varsa ayaklar altına alıp sömürmek insanı toplumsal

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sorularla aydın olmanın çelişkisi üzerine notlar – Nejdet Evren

.Nesnel ve öznel olma durumları aynı kimlikte bir araya geldiğinde –ki, bu her zaman kaçınılmaz görünmektedir- evrensel olma biçimi bir çerçeve olarak, sınırlandırılmış bir alanda öznelin gizlenebildiği, saklandığı bir yer işlevi görmektedir. Bu durum, öznelin içinde biçimlendiği ve yeri geldiğinde sığındığı göreceli ve mistifike edilerek sınırlandırılmış evrenselin aydını tek yönlü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sanatçı ve Aydın Olmak – Nejdet Evren

“Hiçbir şair, hiçbir sanatçı, kendi anlamını yalnız başına tam olarak taşıyamaz” S.T.Eliot, (1) Her sanatçı doğduğu ve çevresinde kendini hazır bulduğu tarihsel ve toplumsal doku içerisinde varlık kazanır. Onun, içinde bulunduğu toplum-zamanından farklılaşabilmesi, toplumsal olgularla yaşayacağı çatışmalar sonucunda oluşturacağı öznelliği, kimliği ile yakından ilgilidir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

KÖPRÜ; Kuşak-ötesi / Barışa değin – Nejdet Evren

Hayat bir köprüdür; o köprüyü inşa eden kişi hayatını gerçekleştirmiş, kurmuş demektir. Başka bir dünyaya, paylaşımcı, eşit ve özgür bireylerin hep birlikte barış içinde kardeşçesine yaşadığı bir dünyaya dönüştürmek için toplumsal dokuyu Devrimci Gençlik Köprüsü’nü Zap Suyu’nun üstüne inşa etmektir hayat….

OKUMAK İÇİN TIKLA

İÇİMİZDE-ÖTE-Kİ – Nejdet Evren

İnsanlaşma süreci insanın bir yanıyla doğal güçlere egemen olmaya başladığı ve bunu başarırken de doğayla bir yönden yabancılaştığı sosyo-kültürel dokusuyla gerçekleşmiştir. Bir diğerinden farklılıklar taşısa da kültür, insan olgusunun ortak paydasıdır ve kuşaklar boyunca aktarılarak varlığını sürdürür. Kültür taşıyıcısı ve aktarıcılarının çoğu her dönemde ve çoğunlukla ötekileştirilmişlerdir; bu durum, onun

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendimce / Aforizmalar 7 – Nejdet Evren

1. Bir tabloyu kırdığınızda parçalar yanında kırıntılar olduğunu göreceksiniz; kırıntıları bir araya getirmeye kalktığınızda tablonun aynı olmadığını göreceksiniz; demek ki, kırıntıların toplamı ya da bir araya getirilmesi hiç bir zaman bir bütün tablonun kendisi değildir ve kırıntılardan bir tablo oluşturmak mümkün değildir. Öyle ise ne yapmalı? “başka bir dünya” mükünse,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Uygarlaşma ve Şiddet – Nejdet Evren

“İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri” ni araştıran düşünür, filozof Erich Fromm’un üzerinde yaklaşık altı yıl gibi uzunca bir süre çalışıp, araştırmalar yaptığı ve kendi psikanaliz gözlemleriyle tespit ettiği değerlendirmelerle birlikte kaleme aldığı iş bu yapıtı ile genel kabul gören neredeyse hiçbir şekilde düşünülüp tartışılmadan üstün-körü olarak, yetersiz bilgiye dayalı ve çoğunlukla kulaktan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Görünen Köyün Kılavuzu – Nejdet Evren

Bilge dedikleri kişinin kendilerine görünen köyü görünür kılması amacıyla bir zamanlar tarihin ve zamanın akmadığı bir yerde görünen köye kılavuz seçmişler. Etrafına toplaşmışlar. Kılavuz her yönden çevresine bakınmış ve dönmüş demiş ki; -ben, hiçbir şey göremiyorum, demiş Çevresindekiler şaşkınlık içersinde; -nasıl olur da kos-kocaman köyü göremiyorsun diye serzenişte bulunmuşlar. Kılavuz

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendimce / Aforizmalar 6 – Nejdet Evren

KENDİMCE  / AFORİZMALAR 6 1. “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” şeklinde sloganlaştırılan liberalizm, bırakınız batsınlar söylemini dile getirmemektedir. Egemenlik göklerden yere indirildiğinde “yaratıcı akıl” gök-tanrıların yerini almıştı. Bilgenin yerini bilgi almış, her şey akla uygunluğu ile ölçülür olmuştu. Rasyonalizm, buharı makineye uyarlayan insanın belki de tarihteki üçüncü önemli sıçrama noktasında kapitalizmin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kül olanlara – Nejdet Evren

?İdeolojinin Yüce Nesnesi? (*) aşkın olana, insanın, kendi öz-yaşamından vazgeçmesini emreder/dayatır. Aşk ile dönenler, aşk içinde ve aşk için kül olanlardır. İdeolojinin aşk öznesi ile gerçek yaşamdaki aşk öznesi hiçbir zaman ve yer diliminde örtüşmemişlerdir, örtüşmeleri de olanaksızdır; biri soyut, diğeri ise somuttur. Yaşamdan ötelenenlerin ötelenmeyenlerden daha değersiz olduklarını kim

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendimce / Aforizmalar 5 – Nejdet Evren

1. İnsan, kendinden kaçan tek canlı türüdür. 2. Bireysel özgürlük, dünyadaki en son tutsağın özgürlüğü kadardır. 3. Ne olduğunu bilmek, ne olmadığını bilmektir; insanın ne olmadığı ne olduğu ile sıkı ilgilidir; hem olmak hem de olmamak, hem o hem öteki olunamaz; tercih yapan tür farklılaşan türdür; bu da düşüncedir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendimce / Aforizmalar 4 – Nejdet Evren

1. Cesaretle adım alamayanlar dünyayı bir tepsiye benzetirler; kenardan düşmemek için, hiç bir zaman bir adım ileriye gidemezler; kendi adımları etrafında döner-dururlar. 2. Cahilin cesareti acemilik, bilgeninki sınanmışlıktır; cahilde cesaret olmaz, bilge gereksinim duymaz. 3. İnsan öğrenirken yarattı, yaratırken öğrendi; yarattığının gölgesine

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yoğunlaşmak Gerek / Denemeler 2 – Nejdet Evren

Yoğunlaşmak gerek; kümülüslerin su kristallerini evire-çevire yoğunlaştırmaları gibi; yoğunlaşmak gerek, en ufak kıvılcımda şimşeğin damlaları doğurması için?Ve yukarıdan süzülen damlalar tek-tek ve daha sonra çoğalarak akmalı, hem de sicim gibi; dağa, taşa, toprağa, denize ve limanlara çarparak; canlı, cansız ne varsa top-yekün yıkamalı onları; öyle bir yıkamalı ki, tüm dünya

OKUMAK İÇİN TIKLA