Kategori: Nejdet Evren

Hartal ( * ) / Top-yekün sessizlik! – Nejdet Evren

( * ) Mahatma Gandhi?nin ?hartal?, top-yekün sessizlik olarak pratikleştirdiği olgu ile ?sakın konuşma? (1) yüklenimi de benzer bir olgu olsa gerek. Bu ortak payda, her ikisinin de, şiddetin belki de hiç tanımlanmayan ve hep gözlerden uzak tutulan ?yoğunlaşmasına- gösterilen bir tepkinin sonucunda ortaya çıkmış olmalarıdır. İnsanların ?çoluk,çocuk,yaşlı,kadın,hasta demeden- ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Teknoloji ve İnsan 1 – Nejdet Evren

Teknolojik ilerleme ile insan hayatına yeni-yeni araçlar dahil olmaktadır. İnsan türünün el, tırnak ve dişlerinden oluşan ilk aletleri gibi tüm aletler onun var-oluşunu sağlamaya yönelik olması gerekendir. Ancak, sermayenin marjinal kar eğilimi araçların insan türünün varlığını sürdürmeye yönelik olmalarından çok insanı araca tabi kılarak emek-yoğunluğunu sağlamaya yönelmiştir. Bu da, insan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Uzaklaştıkça ? Nejdet Evren

?Suç ve Ceza? neredeyse insanlaşma tarihi ile yaşıt bir toplumsal olgudur; her çağda farklı içerik ve biçimlerde toplumlarla birlikte var olan ayrılmaz iki kavram; her ikisinin birden adaletin ölçüsü olması ise yüklenilen içeriklerinin toplumsal değer-yargıları ile ilişkilendiklerini gösterir. Kendi-kendine yapılan hesaplaşma/bir yönüyle kişisel vicdan ile toplumun/toplumların kendi iç hesaplaşmaları, kolektif

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendimce / Aforizmalar 3 / F.Kafka?ya Yanıt – Nejdet Evren

1. Gidilen yolun doğru olduğu ancak gidildikten sonra anlaşılabilir; gidilmeyen yolun doğruluğu ise hiçbir zaman anlaşılamaz. Bu nedenle, geçmiş, bugünün aynasıdır, pratik ise, onu gösteren ışık-demetidir. 2. Hata, insana dairdir; çünkü o, tasarlayandır. Tasarısının eksikliği bir sonraki aşamaya göredir; mükemmel olmadığına göre… 3. İnsan öğrenirken yarattı, yaratırken öğrendi; yarattığının gölgesine

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendimce / Aforizmalar 2 – Nejdet Evren

1. Ağaç öz-verir topraktan esirgemez kendini, boyu kadar kök salar derinliklere; gök mavi çalar kızıla. 2. Kırlangıç kanadına takılmışsa özgürlük, yakalamak mümkün değildir. 3. Karanlığın içine bir kere girdin mi, onu parçalamadan asla çıkış bulamazsın. 4. Özgürlüğü bir yaşam biçimi olarak seçenler, özgür olmadan yaşayamazlar; altından kafesler kral tacına yakışır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Değiştirelim – Nejdet Evren

Ana/Ata sözleri bizlere bir olgu hakkında düşünme ve değerlendirme şansı tanır. Bunlar içerisinde benimsemediklerimiz ve değiştirmek istediklerimiz olamaz mı? Olabilir … Anadolu coğrafyasının kültürünü taşıyorum. Alıntıladığım ve değiştirmeye çalıştığım sözlerin çoğu yine Anadolu coğrafyasında yaşamış/yaşamakta olan kültürlerin sözleridirler. Bu sözler o kadar yer etmiş bulunmaktadırlar ki kaynak belirtmeye gerek görmedim.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendimce / Aforizmalar 1 – Nejdet Evren

1. Ağaç yaş iken eğilirse bodur kalır. 2. Özgürlük fırtınası yüreğe çarpmadıkça , ruhlar köle kalacaktır. 3. Her can çıplak doğar; gelişler üryan, gidişler çaputladır. 4. Baltayı savurmak için kaldıran bir kez olsun soluğunu tutar ve dinlerse eğer, ağacın sesini duyacaktır. 5. Eli soğuktan sıcağa değmemiş olanın aslında hiçbir şeye

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doğu, Batı (*) ? Nejdet Evren

Gün-güneşin- doğuşu ve batışını ve buna göre yönlerin bir kısmını açıklayan, kavramlaştıran ?Doğu, Batı? (*) neye ve kime göre doğu ve neye ve kime göre batıyı ifade etmektedir? Oryantalist Avrupa merkezli aydınlanma dönemi ile başlayıp günümüze kadar paradigması ile taşınan öğreti Avrupa?yı batı, Ortasında-Asyayı doğu olarak tanımlamıştır. Batının uygarlaşmasına koşut

OKUMAK İÇİN TIKLA

Net ve Nick İlişkisi İle Mutsuz İnsanlar Kitlesi – Nejdet Evren

Bilgi-sayar ve net ortamı henüz yaygın değilken insanlar nick kullanmıyorlardı. Bazı kişiler arkadaş çevresinden lakabı ile tanınıp ve çağrılıyorlardı. Ancak bu lakabı kişi değil çevresi veriyordu ona…Oysa nick öyle değil, kişisel tercihlere dayanmaktadır ve bunun bilgi-sayar üzerinden iletişim ile yakından ve doğrudan bir ilişkisi var. Net ortamındaki iletişimin soğukluğu, tek-yönlülüğü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Düşünce, Eylem Pratiği Birlik ve Çelişki – Nejdet Evren

İnsan ile düşünce, insan ile eylem ve düşünce ile eylemin yan yana durmaları kimi düşünürlerce insanlaşmanın başlangıcı sayılan sözcüklerin çizgilere ve yazıya dökülmesinden bu yana çeşitli evrelerden, evrimlerden geçerek düşünce, dil ve edim üçlemi ile var ola gelmiştir. Olgusal yapısı ile dil, düşüncenin/soyutlamanın gelişmesi ile bir ün, bir nida, bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

İmge Dünyasına Giriş – Nejdet Evren

Algıya bağlı olarak olguyu kavramak, yeniden işlemek, değerlendirmek ve bir ortaklaşma ile kullanılabilir soyut bir varlığa dönüştürme işlemi olan kavram-laştrma, doğal seyri içerisinde kendine bağlanan ve somuttan soyuta giden çoğalan, eklemlenen iz-leri imge olarak düşünceye, bilince yerleştirirler. İmgeler, bu olguların/varlıkların bellekteki devingen ve sürekli aktif olan kavrayışlarıdırlar. Kolektif emeğin ürünü

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsan Neyi / Kimi Yarattı? ? Nejdet Evren

?İnsan? sosyolojik bir olgudur/canlıdır. Tarihsel-kültürel birikimin sonucunda türler arasından farklılaşan, doğa güçlerini denetimi altına alarak her koşulda türünü sürdürmeyi başaran bir canlıdır. İnsanı insan yapan olgu, abartısız olarak imgesel düşünme yeteneğini geliştirip, dil/konuşmayı yaratmasıdır. İnsan, biyolojik olarak evrimleşme sürecini henüz tamamladığında, kültürel/insanlaşma sürecinin emekleme aşamasındaydı. Gordon Childe şu tesbitte bulunmaktadır,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Denemeler 1 – Nejdet Evren

Felsefe yaşayan bir düşünce sistemi midir? Yoksa salt düşüncelerin soyutlandığı bir alan mıdır? O, güncel ile ne kadar ilgilidir? Felsefe yaşamın kendisi olabilir mi? Felsefeyi söz-yığınından ibaret saymamak gerekir. Ayrıca, bilim ve felsefe ayrılmaz ikilidirler. Bilimin olmadığı yerde felsefe, felsefenin olmadığı yerde bilim olamaz. “evren” nedir şeklindeki soru bilimsel bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Önemsemek Üzerine Notlar 4 – Nejdet Evren

Önemsememek bir olguyu “değer” olarak görülenler arasına koymamaktır. Bu durum, günlük dilde kullanılan “önemli değil” tanımlamasından farklıdır. “Değer” görmemek, bu tanımlamanın objesi/sujesi olan olgu yönünden verilmiş bir yargıdır. Bu yargı, sosyal dokuca hazırlanır ve birey tarafından belirlenir. İnsan denilen canlı türü tüm yaşayışlara dair değerlendirme, ölçme, tartma ve bu gibi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Numaratörlü Hayat – Nejdet Evren

Teknik ilerledikçe buna bağlı ürünler sosyal hayatı öyle-böyle etkilemeye başlar. İnsan, hayatı kolaylaştırmak ve zenginleştirmek için tekniği kullanırken yine aynı ediminden dolayı yaşam alanlarını bir-bir daraltmaktadır. Bin-bir türlü kıtlık çeşidi vardır; bunlardan biri de, zaman kıtlığıdır. Teknik ilerleme ile zaman kıtlığı at-başı yarışır. ?tersine bir gelişme beklenir- iken öyle değil…Zamanı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Trajediler Silsilesi / Bir ?Dönüşüm? ? Nejdet Evren

Tarihin çarkından geçen tüm olgular, isteseler de istemeseler de bir şekilde ve bir/bin şekle dönüşürler. Dönüşümün yazgısı insanın elinde olabilir! Ancak, bunun için insanın, her şeyden önce ne olduğunu bilmesi ile neden/neye dönüşmesi gerektiğine karar vermesi ile olanaklıdır. Bir karar, bilgenin dediği gibi en kötüsünden olsa da, kararsızlıktan yeğdir. Bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Önemsemek Üzerine Notlar 2 ? 3 Nejdet Evren

../2 Hiçbir zaman ?en? denilen olguya inanmadım. Çünkü ?en? denilen şey bir aldatmacadan başka bir şey değildir. Kısacası, ?en? yoktur. Böyle olunca, önem halkasının ilk sırsında ?en?-önemsenenlerin çoğul olması kadar doğal bir durum olamaz. Öyle ise, birden fazla ve eş-değer görülen önem olguları arasında tercih yapmak, aslında, gerekmemektedir. Ancak bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gölge/si… – Nejdet Evren

?Özgürlük Anıtı? dendiğinde kulağa çok hoş gelir; duyguları okşar ve insanın kendine olan inancını, güvenini tazeler. Toplumsal tüm kaotik ortamların , kargaşanın içinde birey omla hak ve bilincine erişimin ayrıcalığını sunar insana. Düş ve gerçeğin cisim ve gölge gibi gün-eşin karşısında eriyip yok olması gibi, karışıp kaynaşması gibi… Söylemin çağrıştırdığı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tembellik – İnsan – Nejdet Evren

Üretim halkasına emeği ile katılmadan kendini de tüketen insan, tembelliği ne zaman ve nerede edinmiştir? Bu durum doğuştan gelen bir davranış biçimi midir? Yoksa zamanla kazanılan bir sapma mıdır? İnsan neden üretmek istemez? Ruhunun doymazlığına karşın bedenin üretim söz-konusu olduğunda takındığı edimsizlik salt bireysel bir tutum mudur? Tüketim konusundaki aceleciliği,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Eleştiri Yokluğu / Eleştirisizliğin Eleştirisi – Nejdet Evren

Genel olarak eleştiri, bir kişi, konu ya da olayın seçilen başka bir ölçüye göre değerlendirilmesi, ölçümlenmesi, yanlış olarak değerlendirilen noktalarının açığa çıkartılması ve yine aynı ölçüye göre yapısal olarak bir öneri, bir sonuca bağlanması şeklindeki karşı-düşünce açıklamasıdır. Her-hangi bir düşünce yapısının kendi içinde tutarlı olması onun eleştiriye kapalı olduğu anlamına

OKUMAK İÇİN TIKLA