Dünyanın En Ünlü 5 Yasasına Göre Otizm


1. Murphy Yasası (Korktuğun başına gelir)


Bir ebeveyn, eğitimci ya da toplum otistik bireyden “korkarak”, onun kriz çıkaracağından ya da “zor biri” olduğundan endişe ederse, ortam gerilir. Bu gerilim davranışın gerçekten ortaya çıkmasına zemin hazırlar.
Etki–tepki döngüsünü biz başlatabiliriz. Kabul ve güven ortamı ise davranış regülasyonunu kolaylaştırır.


2. Kidlin Yasası (Sorunu net yazarsan çözülür)


Otizmli bireyin yaşadığı zorluklar çoğu zaman “davranış bozukluğu” gibi etiketlenir.
Oysa davranış değil, ihtiyaç açık şekilde tanımlandığında çözüm gelir.
Örneğin:
“Bağırıyor” yerine → “Duyusal aşırı yüklenme yaşadığında bağırıyor” demek, çözümün kapısını açar.
Tanı değil, ihtiyaç odaklı yaklaşım iyileştiricidir.


3. Gilbert Yasası (Çözüm bulmak senin sorumluluğunda)


Eğitimci, terapist, aile ya da destek personeli olarak, bir otistik bireyle çalışıyorsan;
“Bu çocuk çok zor” demekle kalamazsın.
Senin yöntemini değiştirmen gerekebilir.
Çünkü birey nörolojik olarak farklıdır. Uyum sağlamak ve alternatif yollar aramak, destekleyenin sorumluluğudur.
“O anlamıyor” demek değil, “Ben daha nasıl anlatabilirim?” demek gerekir.


4. Wilson Yasası (Bilgiye odaklanırsan para gelmez)


Bu yasa, otizm sektörüne yönelik sistem eleştirisi için oldukça yerinde.
Otizmle ilgili birçok merkez, eğitim programı, danışmanlık hizmeti, bilgiden çok kâr odaklı olabiliyor.
Gerçek bilgiye, bilimsel yaklaşıma ve birey haklarına öncelik verildiğinde ekonomik kazanç yavaş olabilir ama uzun vadede güven ve etik kazanılır.
Ticari değil, onurlu destek sistemleri öncelikli olmalı.


5. Falkland Yasası (Karar vermek zorunda değilsen, verme)


Toplum, bir otistik birey hakkında hemen yargıya varmak ister:
– “Normal değil.”
– “İyileşecek mi?”
– “Ne kadar zeki?”
Bu tür sorulara cevap verme baskısı, hem aileyi hem bireyi boğar.
Oysa bazen karar vermemek, gözlemlemek, tanımak ve süreçte öğrenmek en doğru yaklaşımdır.
Otizme karşı değil, otistik bireyle birlikte yol alınır.


Sonuç:

Bu beş yasa, mizahi dursa da otizme yaklaşımda empati, sorumluluk, etik, dikkatli dil kullanımı ve sabır gibi değerleri hatırlatmak için çok güçlü metaforlar sunuyor.