Franz Kafka’nın Dönüşüm’ünde Gregor Samsa bir böceğe dönüştüğünde neden ilk düşüncesi ‘İşe geç kalacağım’ oldu?
Kafka’nın Dönüşüm’ü, Gregor Samsa’nın bir sabah kendini dev bir böceğe dönüşmüş halde bulmasıyla başlar. Ancak onun ilk tepkisi, bedenindeki grotesk değişimi anlamlandırmak değil, “İşe geç kalacağım” endişesidir. Bu an, yalnızca absürt bir edebi sahne değil, aynı zamanda modern insanın kimliksizleşme, yabancılaşma ve kapitalist düzenin baskıları karşısındaki trajik psikolojisinin bir yansımasıdır.
1. İşkolikliğin Varoluşsal Tuzağı: “Çalışmak, Var Olmaktır”
Gregor’un dönüşüm sonrasındaki ilk refleksi, işe yetişme kaygısıdır. Bu, onun kimliğinin tamamen mesleğiyle özdeşleştiğini gösterir. Kendini bir “seyahat satıcısı” olarak tanımlayan Gregor, insani özünü kaybetmiş, sistemin bir dişlisi haline gelmiştir. Kafka, burada modern bireyin iş aracılığıyla kendini meşrulaştırma çabasını eleştirir:
- “Ben çalışıyım, öyleyse varım” mantığı, Descartes’ın “Düşünüyorum, öyleyse varım” ilkesinin kapitalist bir deformasyonudur.
- İş, Gregor için bir var olma sebebidir; bedeni değişse bile zihni hala bu düzene kölelik eder.
2. Bedenin İhaneti ve Kimlik Krizi
Gregor’un böceğe dönüşmesi, beden ile zihin arasındaki uçurumu simgeler:
- Beden artık onun değildir, ancak bilinci hala insani kaygılar taşır. Bu, Lacan’ın “Gerçek” (The Real) kavramına benzer: Anlamlandıramadığı bir dehşetle yüzleşir.
- Freudyen bir okumayla, böcek bedeni, Gregor’un bastırılmış aile nefretinin ve özgürlük arzusunun metaforudur. Bilinçaltı, onu aileye ekonomik yük olmaktan kurtaran bir kılığa sokar.
3. Toplumsal Yabancılaşma: “Faydalı Olmayanın Değeri Yoktur”
Gregor’un ailesi, onu ancak para kazandığı sürece “Gregor” olarak görür. Dönüşüm sonrası:
- Babasının şiddeti, kapitalist otoritenin temsilidir.
- Kız kardeşinin başlangıçtaki şefkati, zamanla tiksintiye dönüşür. Bu, insan ilişkilerinin koşulluluğunu vurgular.
- Son sahnede ailenin rahatlaması, Gregor’un artık bir “yük” olmaktan çıkmasıdır. Kafka, burada araçsallaştırılmış insan ilişkilerini sertçe eleştirir.
4. Absürtlük ve Özgürlük: “Böcek Olmak, İnsan Olmaktan Kurtuluş mudur?”
Gregor’un dönüşümü, Camus’nün “Sisifos Söyleni”ndeki absürt kahramanla paraleldir:
- Anlamsız bir ceza gibi görünen durum, aslında Gregor’u işin ve ailesinin kölesi olmaktan kurtarır.
- Ölümü, bir kurtuluş olarak okunabilir: Artık “olmak” zorunda değildir.
Kafka’nın Kehaneti
Dönüşüm, modern insanın ruhsuzlaşmasının bir distopyasıdır. Gregor’un “İşe geç kalacağım” paniği, hepimizin içindeki korkuyu yansıtır:
- “Üretmezsem, ben kimim?”
- “Kabul görmek için ne kadar deforme olmalıyım?”
Kafka, bize bir böceğin kabuğunda yaşamaya mahkûm olduğumuzu fısıldar.


