Kaosun Düzeni: Enuma Elish, Kapitalizm ve Modern Mitolojiler

Mezopotamya’nın Kozmik Narratifi: Enuma Elish’in Kökenleri

Enuma Elish, Mezopotamya’nın yaratılış destanı olarak, kaosun ilksel sularından düzenin doğuşunu anlatır. Tiamat’ın kaotik varlığı, Marduk’un kılıcıyla parçalanır ve bu parçalanma, evrenin ve toplumun hiyerarşik düzenini kurar. Bu mit, sadece bir kozmolojik hikâye değil, aynı zamanda ideolojik bir manifesto olarak işler. İktidarın, kaosu bastırarak kendini meşrulaştırdığı bir anlatıdır. Žižek’in “kapitalizmin gerçek olmayan Gerçek” kavramı, bu bağlamda, modern dünyanın kaos-düzen ikiliğini nasıl bir ideolojik kurguyla işlediğini sorgular. Kapitalizm, tıpkı Marduk gibi, kaosu (piyasa dalgalanmaları, eşitsizlikler) bir düzen vaadiyle evcilleştirir; ancak bu düzen, gerçek bir çözümdense, kendi varlığını sürdüren bir illüzyondur. Enuma Elish’in Marduk’u, kapitalizmin görünmez elinin mitolojik bir öncüsü gibidir: Her ikisi de kaosu fethederek hegemonik bir düzeni tesis eder.

Kapitalizmin Marduk’u: Finansal Düzenin Zaferi

Modern finans kapitalizmi, kaosu düzenleme anlatısını yeniden üretir. Borsalar, algoritmalar ve spekülatif piyasalar, Tiamat’ın kaotik sularına benzer bir belirsizlik denizi sunar. Finans elitleri, bu kaosu “yönetme” iddiasıyla, tıpkı Marduk’un Tiamat’ı alt etmesi gibi, piyasaları düzenleyen kahramanlar olarak konumlanır. Ancak Žižek’in “gerçek olmayan Gerçek” kavramı burada devreye girer: Kapitalizmin sunduğu düzen, yalnızca bir simülasyondur. Finansal krizler, eşitsizlikler ve ekolojik yıkım, bu düzenin kırılganlığını ifşa eder. Marduk’un zaferi, evreni yaratırken kan ve şiddet içerir; kapitalizmin zaferi de emek sömürüsü, çevresel tahribat ve toplumsal adaletsizlik üzerine kuruludur. Bu bağlamda, finans kapitalizmi, kaosu düzenleme mitini, kendi meşruiyetini pekiştirmek için bir ideolojik aygıt olarak kullanır.

Wolf of Wall Street: Kapitalizmin Grotesk Aynası

Martin Scorsese’nin Wolf of Wall Street filmi, kapitalizmin bu mitolojik anlatısını grotesk bir mercekle ele alır. Jordan Belfort, modern bir Marduk olarak, kaotik piyasaları manipüle ederek servet ve güç kazanır. Film, kapitalizmin vaat ettiği düzeni değil, onun çılgın, hedonist ve yıkıcı yüzünü gösterir. Belfort’un yükselişi ve çöküşü, Enuma Elish’in kaos-düzen döngüsüne alegorik bir gönderme yapar. Ancak burada düzen, ahlaki bir zaferle değil, ahlaksız bir aşırılıkla kurulur. Žižek’in perspektifinden bakıldığında, film, kapitalizmin “gerçek olmayan Gerçek”ini açığa vurur: Belfort’un dünyası, düzenin değil, kaosun zaferidir. Popüler kültür, bu tür anlatılarla, kapitalizmin ideolojik mitlerini hem yüceltir hem de sorgular. Film, izleyiciyi kapitalizmin cazibesine kapılmaya davet ederken, aynı zamanda onun ahlaki ve toplumsal çöküşünü ifşa eder.

Mitolojiden Moderniteye: İdeolojik Süreklilikler

Enuma Elish’in Marduk’u, kapitalizmin finansal titanlarıyla tarihsel bir süreklilik paylaşır. Her iki anlatı da, kaosu fetheden bir kahramanın, toplumu yeniden yapılandırdığı bir ideolojiyi yüceltir. Ancak bu düzen, her zaman bir bedel talep eder. Mezopotamya’da bu bedel, Tiamat’ın yok edilmesiydi; modern dünyada ise emek, çevre ve insanlık onuru bu bedeli öder. Žižek’in kavramı, bu bedelin görünmez kılınışını eleştirir: Kapitalizm, kaosu düzenlediği illüzyonunu sürdürürken, gerçekte yeni kaoslar üretir. Enuma Elish’in mitolojik düzlemi, bu anlamda, kapitalizmin ideolojik anlatılarının arka planını oluşturur. Her iki hikâye de, iktidarın, kaosu kendi varlığını meşrulaştırmak için nasıl bir araç olarak kullandığına işaret eder.

Mitin Güncelliği

Enuma Elish, sadece antik bir metin değil, modern dünyanın ideolojik dinamiklerini anlamak için bir anahtardır. Marduk’un zaferi, kapitalizmin kaosu düzenleme vaadinin tarihsel bir prototipidir. Wolf of Wall Street gibi popüler kültür ürünleri, bu vaadin hem cazibesini hem de yalanlarını açığa vurur. Žižek’in “gerçek olmayan Gerçek” kavramı, bu anlatıların ardındaki ideolojik kurguyu deşifre eder: Düzen, yalnızca kaosun yeniden markalanmış halidir. Bu bağlamda, Mezopotamya’nın mitolojik anlatısı, modern finans kapitalizminin ahlaki ve toplumsal krizlerini anlamak için hâlâ güçlü bir mercek sunar. Mit, sadece geçmişi değil, bugünü ve geleceği de sorgulamaya davet eder.