Nazım Hikmet Bugün Yaşasaydı;

Nazım Hikmet bugün yaşasaydı, şiirlerini adaletsizliksömürübaskıgöçyoksullukkadın cinayetleridoğa talanıkürt sorunuişçi ölümleri ve sansür gibi konulara adardı. Onun şiiri daima hem insan’a hem de insanın sistemler karşısında maruz kaldığı zulme yönelik bir haykırıştı. Bugün de aynı isyanı, çağdaş biçimlerle sürdürürdü.


📌 

Halkçı, sosyalist ve emek merkezli bir duruş:
Nazım, hiçbir zaman bireysel kurtuluşu savunmadı; kolektif özgürlüğün, halkın refahının peşindeydi. Bugün yaşasaydı muhtemelen:

  • Meclisteki sol muhalefetin birçoğunu eleştirir ama desteklenmesi gereken toplumsal hareketlerin içinde olurdu.
  • Sendikal hakları kısıtlanan, taşerona mahkûm edilen işçilerin yanında olurdu.
  • Adalet arayan emekçilerin, gençlerin, kadınların, LGBTİ+ bireylerin sesine şiir olurdu.

🔥 Hangi Olaylara Şiir Yazar, Nerelerde Haykırırdı?

  • Soma, İliç, Amasra: “Ben yanmasam, sen yanmasan…” dizesiyle iş cinayetlerini şiirle taşlardı.
  • Gezi Direnişi: “Sen yanımda olmasan da, seninle yürüyorum meydanlara,” diyerek direnişin ruhunu sahiplenirdi.
  • Kadın cinayetleri: “Bir kadını daha susturdular, şiir onun sesi olsun,” derdi.
  • Çocuk işçilerSuriyeli göçmenleryoksullukla büyüyen gençler için; ekmeğin, ana dilin, onurun şiirini yazardı.
  • Bozkırda bir köy okuluna atanan bir öğretmeninbarınamayan bir üniversitelininintihar eden bir müzisyeninKHK’lı bir akademisyeninyoksullukla savaşa gönderilen bir askerin hikâyesi onun dizelerinde yankılanırdı.

💣 Hangi Kavramlara Öfke Duyardı?

  • Yalancı milliyetçilik: Kendi halkını yoksullaştıran, ötekini düşman eden sözde vatanseverliğe karşı haykırırdı.
  • Sömürü ve riyakârlık: “Yoksulun vergisiyle semiren zengin” düzenine karşı şiiriyle savaşırdı.
  • Sansür ve otosansür: Düşüncenin cezalandırıldığı, kelimenin linç edildiği bu döneme karşı kalemi kılıç olurdu.
  • Betona boğulan şehirlerkesilen ağaçlaröldürülen nehirler için doğanın dili olurdu.
  • FilistinKürt halkıUygurlarişgal altındaki coğrafyalar için uluslararası bir vicdan çağrısı yapardı.

🕊️ Bir Nazım Hikmet Şiiri Bugün Şöyle Başlayabilirdi:

Sokağın ucunda bir çocuk var,
elinde telefon, cebinde açlık,
annesi sabah dörtte işe gitti,
babası mezarda, gözleri uykusuz…

Bir ülke var, taş gibi suskun,
ama acılar cam gibi kırılıyor
ve biz hâlâ yaşamayı
hak ettiğimize inandırıyoruz kendimizi.


Nazım yaşasaydı, bugün hâlâ “gelecek güzel günlerin şairi” olurdu. Ama bu kez çok daha sert, çok daha keskin ve çok daha gerçekçi bir umudu savunurdu.