Türk Edebiyatında Vüs?at O. Bener – Ayşe Kaygusuz

Öykü edebiyatımızın olanaklarını zenginleştiren yazarların ilk akla gelenlerinden olan Vüs’at Orhan Bener; babası Raşit Sina?nın askere ?Samsun Sahil Koruma? ya geri çağrılmasıyla, 1922 de Samsun? da doğdu. İlkokulu Erzincan? da, orta okulu Sivas? ta okudu. Bursa Işıklar Askeri Lisesi ve Harp Okulu? nu bitirdikten sonra ordu da yüzbaşılığa kadar çıktı.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Burnundan kıl aldırmayan okurun Yedinci Gün’e bakışı – Cem Kalender

Orhan Pamuk?tan sonra edebiyat okurunu en fazla heyecanlandıran yerli yazardır İhsan Oktay. İlk kitabı Puslu Kıtalar Atlası?yla okurla kurduğu rabıta hiç zayıflamamış bilakis her yeni kitabında biraz daha güçlendirerek, az yazara nasip olan ?Çok okunan nitelikli yazarlar? sınıfına dahil olmuştur. Büyük yazarlar okurun beklentilerini yükselttiği için belli bir evreden sonra

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ke(n)di(ler)imiz – M. Şehmus Güzel

İstanbul?da, Nişantaşı?nda, hoşgörü başkentinde kediler öldürülüyor(muş). Yaz günü kedilerin içecekleri, içmeleri olası, sulara, su kaplarına zehir katılıyor ve kediler apaçık katlediliyor(muş). Evet İstanbul?da, Nişantaşı?nda. Hoşgörü başkentinde. Kedilerin suçu söylencelere göre kiminin evinden kuş mu oyuncak mı aşırıyor olmalarıymış. Yahu oldu olacak bari kedi mahkemeleri kurulsun önce kuş mu oyuncak mı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendimce / Aforizmalar 3 / F.Kafka?ya Yanıt – Nejdet Evren

1. Gidilen yolun doğru olduğu ancak gidildikten sonra anlaşılabilir; gidilmeyen yolun doğruluğu ise hiçbir zaman anlaşılamaz. Bu nedenle, geçmiş, bugünün aynasıdır, pratik ise, onu gösteren ışık-demetidir. 2. Hata, insana dairdir; çünkü o, tasarlayandır. Tasarısının eksikliği bir sonraki aşamaya göredir; mükemmel olmadığına göre… 3. İnsan öğrenirken yarattı, yaratırken öğrendi; yarattığının gölgesine

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Babamın Kuşu Ötmüyor” – Mehmet Ercan

Bu memlekette herkesin bir hastalığı var vesselam. Kimi araba hastasıdır.  Kimi pul hastası. Kimi av hastasıdır. Ne eder eder, bir yolunu bulur ava gider. Kimi futbol hastasıdır. Son kuruşunu takımı için harcar. O para, ekmek parası olsa bile. Kimi yeme hastasıdır. Memleketi verseniz ?yok? demez. Kimisi moda hastasıdır. Yoksulluğuna aldırmadan,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yedinci Gün?e dair bir eleştiri – Akın Art

İhsan Oktay Anar?ın altıncı kitabı olan ?Yedinci Gün? yazarın önceki kitapları gibi İletişim Yayınlan tarafından yayımlandı. Yayınevi tarafından önce Eylül ayında yayımlanacağı duyurulan kitabın yayın tarihi, daha sonra 25 Ağustos?a çekildi. Yoğun reklam fâaliyetlerinin yanı sıra, bu tarz pazarlama taktiklerinin de gölgesinde çıkan Yedinci Gün?ü, bu fâaliyetlerden kopuk bir metin

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnzivaya Övgünün Gericiliği: Yedinci Gün – Nevzat Evrim Önal

Altıncı kitabı Yedinci Gün geçtiğimiz aylarda yayınlanan İhsan Oktay Anar?ın eserleri hakkında çok miktarda eleştiri ve inceleme yazıldı. Bu doğal; zira hayli sıra dışı bir biçeme sahip olan Anar, Türkiye edebiyatının ?çok satan? kitaplar üreten yazarlarından biri. Ne var ki; Anar?ın eserlerinin bol miktarda inceleniyor ve eleştiriliyor olması, bu inceleme

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cengiz Gündoğdu: ?1980?den sonra roman ve öykü iyice öznelleşti? ? Söyleşi: Volkan Alıcı

Edebiyat yapıtının estetik nesne değil pazardaki bir meta sayıldığı, niteliğinden çok, satış rakamları ve yayıncıyla yazara kazandırdığı para kadar konuşulduğu bir dönemde ?yazarlık?, ülkenin ve dünyanın toplumsal, politik ve ekonomik durumundan bağımsız değerlendirilebilecek bir uğraş değil. Her toplumsal-ekonomik düzen, kendi değerlerini, ilişki biçimlerini yaratıyor ve dayatıyor. Örneğin, edebiyatta ödül lobileri,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hayatta Kalanın Öyküsü / Maus – Art Spiegelman

“Soykırım hakkında şimdiye kadar yapılmış en etkileyici ve başarılı anlatım.” Wall Street Journal “Sessiz bir zafer, sürükleyici ve sade – tam olarak anlatmak imkânsız, çizgi roman dışında herhangi bir ortamda yakalanması imkânsız.” Washington Post “Basit çizgilerle anlatılan büyük destan.” New York Times “Etkisinde uzun süre kalınacak bir sanat eseri.” Boston

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gece Uyumayı Sevmeyen Çiçek – Sennur Sezer

Bir zamanlar Anadolu’daki şehirlerden birinde bir bilgin yaşardı. Gördüğü her bitkiyi inceler, yaprağının biçimine, çiçeğinin rengine göre adlandırırdı. Sonra iyi yetişip gelişmesi için neler gerektiğini incelerdi. Bunun için koca bir bahçe ayırmıştı… Bilgin sabah kalkar kalkmaz yardımcılarıyla öğrencilerini yanına alıp bahçesini dolaşır; bitkilerini bir doktorun hastasını muayene etmesi gibi gözden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hikayem Paramparça – Emrah Serbes

Emrah Serbes, hayatı kendine katık eden, sokaktan çağlayan bir sesle yeraltının dumanını anlatıyor bize. Bitmez bir ergen öfkesiyle kuyuya düşmüş çocuklara sesleniyor. Emrah Serbes’ten parça parça anlar, parça parça anılar, paramparça hikayeler… “Annemin öldüğünü anlatma, onun etkisi altında olduğum için kendisini sevdiğimi düşünmesin.”

OKUMAK İÇİN TIKLA

“İktidar, hayal gücünden nefret eder” – Amin Maalouf

Türkiyeli okurun favori yazarlarından Amin Maalouf’un merakla beklenen yeni romanı “Doğu’dan Uzakta” geçtiğimiz cuma yayımlandı. Usta bu kez savaşın parçaladığı kimlikleri, ayırdığı dostları, sonlandırdığı hayatları anlatıyor romanında. Maalouf’la son romanı ve yazın serüveni üzerine yapılan söyleşiyi paylaşıyoruz sizlerle. Kimsiniz? Amin Maalouf, yazarım, Lübnan’da doğdum ve Fransa’da yaşıyorum. Birçok roman, deneme,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ve Günler Yürümeye Başladı – Eduardo Galeano

Bir takvim formatında yazılan Ve Günler Yürümeye Başladı, 1 Ocak?tan 31 Aralık?a her gün için yakın tarihte ya da eski çağlarda o gün yaşanan özel bir hikâye anlatıyor. Eduardo Galeano, Aynalar?da olduğu gibi kadın, erkek, iktidar, yerliler, ırkçılık, emperyalizm, kültürler, daldan dala atlayarak; değinilmedik konu, ulaşılmadık coğrafya, çoğaltılmadık ses bırakmıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Düşünen Adam Heykeli neden akıl hastanesinin bahçesinde? Ve hikayesi…

“Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi?nin bahçesinde o heykeli bilirsiniz. Bir taşın üzerinde oturan, eli çenesinde düşünen bir adam heykeli… Orijinali Paris?teki Rodin Müzesi?nde olan heykelin kopyaları dünyanın her yerinde var. Bizde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi?nin bahçesinde duran heykel… Dünyada nerelere konulmuş, okuyunca çok şaşıracaksınız. Peki biz niye

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çığlık, Vahşet ve İsyanın Mekânı: Diyarbakır Zindanı – Müslüm Üzülmez

diyarbakır; taşların gibi bir yanın hep karanlık olsa da, sanmıyorum güneş seni sevdiği kadar başka bir kenti daha sevsin. Diyarbakır ve Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi?nin benim yaşamımda çok farklı yerleri vardır. Diyarbakır, doğup büyüdüğüm ve umutla kırlangıçların kanadında baharları beklediğim kenttir. Diyarbakır Cezaevi ise, yaşamımın en zor anlarının geçtiği, teslimiyet

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nişantaşı Teneke Mahallesi (Teneke Mahalle Yoksulluğundan Orta Sınıf Yerleşimine) – Egemen Yılgür

Yanı başında yükselen Nişantaşı’nın konak ve apartmanları nasıl görkemli bir zenginliği yansıttıysa, Teneke Mahallesi’nin kulübeleri de aynı ölçüde görkemli bir yoksulluğa ev sahipliği yapmıştır. 19. yüzyılın sonunda kurulan ve 1980’lerin ortalarında yaşanan büyük dönüşüm sonucu ortadan kalkan bu mahalle, en temel ihtiyaçlarını dahi güçlükle karşılayabilen yoksul hanelerin yaşam alanı olmuştur. Egemen Yılgür, etnik ve sosyal yapısını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kapitalizmin Ekolojik Sorunları – Temel Demirer

“Kapitalizmin suçları; işkenceden, sömürüden, insanların işsiz ve umutsuz bir yaşama mahkûm edilmesinden, aşağılanmasından, ulusların baskı altında tutulmasından ve hatta soykırımdan ibaret değil, ekolojik suç da var! Bu suç hayat(ımız)a kasteden, bütün insanlığa karşı işlenen bir cinayettir. Örneğin kapitalizm insan(lık)ı kısırlaştırır! Bilmiyor olamazsınız! Erkeklerdeki ortalama sperm sayısı 120 milyondan 15 milyona

OKUMAK İÇİN TIKLA

Auguste Rodin’in 172. Doğum Günü

Fransa?nın yetiştirdiği en büyük sanatçılardan biri olan heykeltıraş François – Auguste- René Rodin, 1840 yılının 12 Kasım günü doğdu. 14 yaşındayken, çizim ve matematik eğitiminin ağırlıklı olduğu bir okula yazıldı. 17 yaşındayken heykele merak saran sanatçı, yeteneği herkesin malumu olmakla birlikte, meşhur Beaux Arts Akademisi?ne olan başvurusu üç kez geri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Vasili Yan Üzerine – Ayşe Kaygusuz

Vasili Yan (1875 ? 1954) Kiev?de doğmuş, ilk çocukluk yılları Kiev ve Petersburg?da geçmiştir. Seksen ile doksanlı yılların başında Petersburg Üniversitesi Filoloji Bölümü öğrencisidir. Öğreniminin sona ermesiyle uyuşamadığı memurluk kariyerinde; kendi deyimiyle, ?Rusya?da sürtüp durmalardır?? dediği, oradan oraya dolandığı huzursuz yıllarda, balıkçı mezraları, köy, kasaba, sık ormanlar ve tozlu steplerde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Metropol Sürgünlerini Görmek – Zafer Köse

Memleketin birçok yerinde ?kentsel dönüşüm? dedikleri şeyler yaşanıyor. *** Sabırsızlık duygusu veren jenerik müziğinin peşinden haberler başlar: ?Sayın seyirciler, dünyada milyarlarca olay yaşandı bugün. Her birinizin hayatına etkisi olan çok sayıda gelişme var. Bunlardan hangilerinin size ulaşacağını kararlaştırıp karşınıza çıktık.? ?Haberler?in sizin dünyanızın dışındaki bazı olaylar biçiminde algılanmasını artık kanıksamışsınızdır.

OKUMAK İÇİN TIKLA