Etiket: #aristokrasi

Kırılgan Erdemin ve Radikal Kötülüğün Çatışması

Aristoteles’in erdem etiği, Martha Nussbaum’un kırılgan iyilik kavramı ve Slavoj Žižek’in radikal kötülük fikri, insan doğasının, ahlakın ve toplumun karmaşık yapısını anlamak için güçlü bir üçlü oluşturur. Bu üç düşünce, insanın iyi yaşam arayışını, bu arayışın kırılganlığını ve kötülüğün sistemsel doğasını farklı açılardan ele alır. Aristoteles’in erdemi, bireyin içsel denge

OKUMAK İÇİN TIKLA

Benliğin Keşfi ve Toplumsal Sınırlar

Marcel’in kendi benliğini arama süreci, bireysel bir özgürleşme çabası gibi görünse de, burjuva toplumunun dayattığı kısıtlamalarla sürekli bir gerilim içindedir. Proust’un anlatısında Marcel, kendi iç dünyasını derinlemesine sorgularken, bu sorgulama sıklıkla dış dünyanın katı yapılarıyla çarpışır. Marcel’in anıları, arzuları ve hayal kırıklıkları, onun birey olarak kim olduğunu anlamaya çalıştığı bir

OKUMAK İÇİN TIKLA