Etiket: #Aristoteles

Aristoteles’in Altın Orta Doktrini ve Modern Ahlaki İkilemler

Aristoteles’in “altın orta” doktrini, erdemin aşırılıklar arasında bir denge noktası bulmak olduğunu savunan bir yaklaşımdır. Modern ahlaki ikilemlerin karmaşıklığı karşısında, bu doktrin bireylerin ve toplumların etik karar alma süreçlerinde rehber olabilir. Teknolojik ilerlemeler, kültürel çeşitlilik, ekonomik eşitsizlikler ve çevresel krizler gibi çağdaş sorunlar, dengeli bir yaklaşımı zorunlu kılar. Bu metin,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aristoteles’in Nedensellik Kuramının Modern Dönüşümü ve Final Nedeni Tartışmaları

Aristoteles’in dört neden kuramı, insanlığın evreni anlama çabasının köşe taşlarından biridir. Madde, form, hareket ve final nedenleriyle evrendeki her varlığın “neden”ini açıklamaya çalışan bu kuram, modern bilimsel yöntemin doğuşuyla radikal bir dönüşüm geçirdi. Özellikle final nedeni, yani teleoloji, evrim teorisi ve yapay zekâ tartışmalarında yeniden sorgulanır hale geldi. Bu metin,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aristoteles ile Spinoza’nın Demokrasi Anlayışları: Deleuzeyen Bir Okuma

Bu metin, Aristoteles’in Antik Yunan şehir-devletlerindeki demokrasi deneyimleri ile Spinoza’nın 17. yüzyıl Hollanda’sındaki politik ve dini bağlamda geliştirdiği demokrasi anlayışını, Gilles Deleuze’ün düşünce düzlemi üzerinden karşılaştırmalı bir şekilde ele alıyor. Deleuze’ün kavramlar, etkiler ve çokluklar üzerine kurulu felsefesi, bu iki düşünürün demokrasi anlayışlarını tarihsel, dilbilimsel ve antropolojik boyutlarıyla yeniden düşünmek

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aristoteles ve Spinoza’nın Demokrasi Anlayışlarının Sosyolojik Karşılaştırması ve Derrida Perpektifinden Bir Okuma

Toplumun Temel Dinamikleri Aristoteles’in demokrasi anlayışı, Antik Yunan’ın polis merkezli dünyasında kök bulur. Ona göre, toplum bir organizma gibidir; her birey, polisin işleyişinde belirli bir role sahiptir. Demokrasiyi ideal bulan Aristoteles, bu rejimi orta sınıfın erdeme dayalı katılımıyla en iyi şekilde işler görür. Orta sınıf, ne zenginlerin açgözlülüğüne ne de

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bilinçdışının Derinlikleri ile İktidarın Örüntüleri: Zizek’in İdeolojik Fantazması Üzerine Bir İnceleme

  Freud’un bilinçdışı kavramı ile Foucault’nun iktidarın üretkenliği fikri, modern düşüncenin iki temel taşı olarak birey ve toplum arasındaki karmaşık ilişkiyi anlamada önemli bir zemin sunar. Bu iki kavram, insan deneyiminin görünmez mekanizmalarını ve toplumsal düzenin işleyişini sorgular. Slavoj Zizek’in ideolojik fantazma kavramı ise bu iki düşünceyi birleştirerek, bireysel arzuların

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsanlığın Erdem Arayışından Adaletin Radikal Çağrısına

  Aristoteles’in erdem etiği, Martha Nussbaum’ın kapasiteler yaklaşımı ve Cornel West’in prophetik pragmatizmi, insan yaşamının anlamını ve adaletin doğasını sorgulayan üç derin düşünce geleneğini temsil eder. Bu üç yaklaşım, bireyin ve topluluğun iyi bir yaşam sürme çabasını farklı bağlamlarda ele alır; ancak, her biri insan onurunu merkeze koyarak, etik düşüncenin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dilin İktidarla Dansı: Derrida, Lacan ve Butler Üzerinden Bir Okuma

  Dilin iktidarla ilişkisi, insan düşüncesinin en karmaşık ve çok katmanlı meselelerinden biridir. Jacques Derrida’nın yapıbozumu, Jacques Lacan’ın simgesel düzeni ve Judith Butler’ın performativite teorisi, bu ilişkiyi farklı açılardan ele alarak, dilin hem özgürleştirici hem de baskıcı potansiyelini sorgular. Bu metin, bu üç düşünürün kavramlarını derinlemesine inceleyerek, dilin birey ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Varlığın Özgürlüğü: Spinoza, Sartre ve Deleuze Arasında Bir Diyalog

  Spinoza’nın doğal zorunluluk anlayışı, Sartre’ın radikal özgürlük fikri ve Deleuze’ün oluş kavramı, insan varoluşunun anlamını sorgulayan üç temel düşünce sistemini temsil eder. Bu metin, bu üç felsefi yaklaşımı birbiriyle karşılaştırarak, aralarındaki gerilimleri ve uzlaşma olasılıklarını araştırır. Spinoza’nın her şeyi belirleyen doğa yasalarına dayalı evren tasavvuru, Sartre’ın insanın mutlak özgürlüğüne

OKUMAK İÇİN TIKLA

Antik Yunan Polis Etiği ile Modern Çoğulcu Toplumların Etik Anlayışı Arasında Bir Diyalog

Ortak İyi Arayışı Antik Yunan polis etiği, bireyin değil, topluluğun iyiliğini merkeze alır. Polis, sadece bir şehir-devleti değil, aynı zamanda bir anlam dünyasıdır; yurttaşlar, ortak bir erdem anlayışıyla bir arada tutulur. Platon’un Devlet’inde, adalet, her bireyin kendi rolünü oynayarak toplumu uyum içinde tutmasıdır. Aristoteles ise Nikomakhos’a Etik’te, eudaimonia’yı (mutlu ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Toplumsal Yasakların Ötesinde: Freud, Foucault ve Žižek Üzerine Bir İnceleme

  Toplumsal tabular, insan deneyiminin karmaşık dokusuna işlenmiş derin izlerdir. Freud, Foucault ve Žižek gibi düşünürler, bu yasakların birey ve toplum üzerindeki etkilerini farklı merceklerle ele alır. Freud, tabuların bireysel ruhsal çalkantılara nasıl yol açtığını incelerken, Foucault bunları iktidarın kendini yeniden üreten mekanizmaları olarak görür. Žižek ise semptom kavramıyla bu

OKUMAK İÇİN TIKLA