Etiket: #hayfa

Vatanın Çağrısı ve İnsanın Çıkmazı

Vatan, insanın yalnızca doğduğu toprak parçası değil, aynı zamanda kimliğinin, hatıralarının ve aidiyetinin kesiştiği bir anlam dünyasıdır. Ancak bu anlam dünyası, bireyi hem kucaklayan hem de sınayan bir dizi çelişkili duyguya ve karara sürükler. Vatan için savaşmak, terk etmek ya da bu ikisi arasında bir yerlerde durmak, bireyin yalnızca kendisiyle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yahudiler ve Farslılar Arasında Stratejik Hamleler: Satranç, Kale ve Görünmez Güçler

Satranç Tahtasında Filistin ve Gazze İran-İsrail çatışması, bir satranç tahtası olarak düşünüldüğünde, her iki tarafın da stratejik hamlelerle güç ve kontrol arayışında olduğu bir oyuna dönüşür. Bu tahtada Filistin ve Gazze, ne bir piyon ne de bir şah olarak tam anlamıyla tanımlanabilir; daha ziyade, oyunun kritik bir karesinde duran, her

OKUMAK İÇİN TIKLA

Farslılar ve Yahudiler: Orta Doğu’da Kimlik, İdeoloji ve Çatışma Dinamikleri

İran’ın Devrim İhracı ve Arap Toplumlarındaki Yankılar İran’ın 1979 Devrimi’nden sonra benimsediği “devrim ihracı” ideolojisi, İslam dünyasında hem birleştirici hem de bölücü bir etki yaratmıştır. Bu ideoloji, Şii İslam’ın evrensel bir kurtuluş narratifi olarak sunulmasıyla, Müslüman Arap toplumlarında karmaşık duygusal ve toplumsal tepkiler uyandırmaktadır. İran, bu ideolojiyi Filistin davası gibi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yahudiler ve Farslılar Arasında Tarihsel ve Çağdaş Gerilimlerin Derinlikleri

Antisemitizm mi, Siyonizm Karşıtlığı mı? İran’ın Yahudilere yönelik söylemi, yüzeyde Siyonizm karşıtlığı olarak sunulsa da, bu söylemin antisemitizmin modern bir biçimi olup olmadığı sorusu karmaşık bir tartışmayı beraberinde getirir. İran rejimi, resmi söyleminde İsrail devletini ve Siyonist ideolojiyi hedef aldığını vurgularken, bu söylem sıklıkla Yahudi kimliğine yönelik genellemelerle bulanıklaşır. Tarihsel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yahudiler ve Farslılar Arasında Kolektif Kimlik ve Travma Dinamikleri

Filistin Toplumunda Kolektif Travmanın Direnişe Etkisi Filistin halkının yaşadığı kolektif travma, yıllarca süren işgal, yerinden edilme ve sistematik şiddet deneyimleriyle şekillenmiştir. Bu travma, bireylerin ve toplulukların kimlik algısını derinden etkileyerek, hayatta kalma mücadelesini bir direniş kültürüne dönüştürmüştür. Gazze’deki direniş hareketleri, özellikle Hamas gibi örgütler, bu travmayı birleştirici bir anlatı olarak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yahudiler ve Farslılar Arasında Barışın İzleri ve Çatışmanın Gölgeleri

Tarihsel Birlikteliğin Işığı Yahudi ve Fars toplumlarının geçmişteki barışçıl ilişkileri, özellikle Pers İmparatorluğu döneminde, insanlık tarihine bir arada yaşamanın mümkün olduğunu gösteren bir örnek sunar. Büyük Kiros’un Yahudileri Babil sürgününden kurtarması ve Kudüs’teki tapınağın yeniden inşasına izin vermesi, sadece bir politik jest değil, aynı zamanda farklı inançların ve kültürlerin bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yahudiler ve Farslılar Arasında Dil, Sembol ve Kimlik Köprüleri

Ahameniş Döneminde Aramice Aracılığıyla Dilbilimsel Etkileşim Ahameniş İmparatorluğu (MÖ 550-330), Yahudiler ve Farslılar arasında dilbilimsel ve kültürel bir buluşma noktası oluşturdu. Aramice, imparatorluğun idari dili olarak, farklı halklar arasında bir köprü vazifesi gördü. Bu dil, Yahudi topluluklarının sürgün sonrası kimliklerini yeniden inşa ederken, Farsça konuşan topluluklarla iletişim kurmalarını sağladı. Aramice

OKUMAK İÇİN TIKLA

İran-Yahudi İlişkilerinin Toplumsal ve Kimlik Dinamikleri

İran’ın Söylemi ve Fars Toplumunda Yahudi Algısı İran’ın İsrail karşıtı resmi söylemi, Fars toplumunda Yahudilere yönelik algıyı karmaşık bir şekilde şekillendiriyor. Rejimin anti-Siyonist söylemi, Yahudileri değil, İsrail devletini hedef aldığını iddia etse de, bu söylem toplumsal düzeyde Yahudilere yönelik önyargıları besleyebiliyor. İran’da yaşayan yaklaşık 8.000-10.000 Yahudi, rejimin koruması altında bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yahudiler ve Farslılar Arasında Çatışmanın Felsefi Boyutları

Filistin-Gazze ve Ötekinin Varoluşsal Konumu Filistin-Gazze meselesi, insanlığın “öteki” ile karşılaşma biçimini sorgulayan derin bir düşünce alanı açar. Emmanuel Levinas’ın etik felsefesi, ötekinin ontolojik statüsünü merkeze alarak, insanın başka bir insanla karşılaşmasında ortaya çıkan sorumluluğu vurgular. Levinas’a göre, ötekinin yüzü, bizden bir talepte bulunur; bu talep, ötekinin varlığını tanımayı ve

OKUMAK İÇİN TIKLA