Etiket: Kalanlar

YENİDEN AKDENİZ’DE – Tezer Özlü

YENİDEN AKDENİZ’DE En sevdiğim görüntü Antalya’da Torosların denize dikey indiği görüntüdür. Dağların dibinde Akdeniz masmavi pus içinde sonsuza açılırken, Torosların dik, güçlü tepeleri zaman zaman pus, zaman zaman havanın berraklığı içinde gökyüzüne yükselir. Duisburg’un işçi, özellikle Türk işçilerinin oturduğu mahallelerin üzerimde bıraktığı izlenimi anlatmaya neden Torosların görüntüsüyle başladım? Bunlar birbirlerine o kadar

OKUMAK İÇİN TIKLA

SARI VE PUSLU – Tezer Özlü

SARI VE PUSLU Henüz yataktayım. Bu kentin en güzel özelliği her sabah yeni bir mevsimin insanı karşılaması. Bir gün, sokakları saran güneş ve sıcaklık, ertesi sabah yerini hemen serin bir havaya bırakıveriyor. Ve sevdiğim gri gökyüzü, canlı yeşili üzerine oturuyor ağaçların. Elimde bir gazete kesiği. Beş yıl önce ölmüş bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

CÜMLELER – Tezer Özlü

CÜMLELER Bir şeyin değişeceği beni ürkütüyor, bir şeyin değişmeyeceği de. * Hiç kimseyle birlikte yaşlanmak istemiyorum. Kendimle bile. * Sağlıklı kalmak için koşamam. Soluk alayım yeter. * Olaylar ve düşünceler, kafamın içinde sürekli acılar olarak birikti. * Göl kıyısında yüzünü güneşe vermiş. Solgunluğu on yıllık bir ihtiyarlar evi beyazlığından geliyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

BATI GÜNLÜĞÜ – Tezer Özlü

BATI GÜNLÜĞÜ “The world is too much with us” William Wordsworth Berlin, 19 Ocak 1982 Büyükanne. Aklaşmış saçlarını toplamış, yüzü ince. Sıska bacakları. Hep mutfakta, midesine bir bıçak dayamış olarak yakaladığım büyükanne, hareketsiz. Ne kendi kıpırdıyor, ne de bıçağı kıpırdatıyor. — Ne yapıyorsun burada? diye soruyor çocuk. — Kendimi öldürmeye

OKUMAK İÇİN TIKLA

YENİ BULUNTULAR – Tezer Özlü

YENİ BULUNTULAR Çağrı BU ODADA neden bulunuyorum? Kırmızı, siyah çizgilerin iç içe girdiği örtüye bakıyorum. Tahtadan yapılmış masa. Şimdi gelecekler. Beni götürecekler. Bilemiyorum. Kırmızı kanlara bulanmış bir örtü buldum. Sakladım onu. Kapı çalacak mı? Bana sorular yöneltecekler mi? İnsanın biri. Neden bakıyor bana? Yaklaşıyor. – Sizin – dedi. Titriyorum. Ona anlatacak hiçbir şey yok. Günler koptu. Artık geceleri bir ölüm akıyor sokaklara. Kentin evlerinin aralıklarına doluyor. Boğuluyoruz. Şimdi

OKUMAK İÇİN TIKLA