Etiket: Michael Foley

Michael Foley: Bir sisteme teslimiyet son derece çekicidir ve bağımsızlık olasılığı gayet ürkütücü olabilir. Üstelik inananların daha mutlu olduklarına dair kanıtlar da mevcut. Öyleyse neden inanılmasın? Saçmalığını bilerek inanmak bile mümkün.

Arayış ve Kutsal Kâse The Times manşetten duyuruyordu: “BİLİM NİHAYET MAVİNİN ERKEKLER İÇİN OLDUĞUNU VE KIZLARIN PEMBEYİ YEĞLEDİĞİNİ KEŞFETTİ.”[107] Haberde bu cinsiyet farklılığın gerçekten var olduğunu gösteren bir araştırmadan bahsediliyordu. Neden peki? Günümüzün teorisini, insan davranışlarını Pleistosen devrinde evrimleşen yaşamdan kalma mekanizmalar olarak açıklayan evrimci psikolojiyi sahneye alıyoruz: “Kızlar pembeyi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Michael Foley: Kişisel gelişimin ahmak neşeliliğinin de psikolojinin hepten hafif sıklet ve değersiz diye reddedilişini teşvik etmiş olması mümkündür. Ama ciddi psikolojinin mesajı kişisel gelişiminkinin aslında tam zıddıdır: Yaşamda tatmin kolay falan değil, bezdirici derecede zordur.

Eski Ben ve Yeni Bilim İstediğiniz her şeyi elde edebilir, ne isterseniz o olabilirsiniz. Potansiyel, başarı ve ödülde sınır yok. Evren sonu gelmez bir ödül taşıma bandı. Baştan çıkarıcı kişisel gelişim sanayisinin her yıl Fazlanın Hazzı: Büyük Yaşayın, Müthiş Kariyer, Kusursuz Erkek, İstediğiniz Her Şey gibi başlıklara sahip kitaplarla öne

OKUMAK İÇİN TIKLA

Michael Foley: Reklam, idi geleneksel yolla, etkileyerek, pohpohlayarak ve uyararak tavlamaktadır.

Reklam ve İd Rüzgârın hiç dövmediği, yağmurun hiç kamçılamadığı, saatlerden, kapalı kapılardan, dilencilerden, çöplerden, duvar yazılarından, atıklardan, haşarattan ve karanlık arka sokaklardan yoksun, iklimi her daim ılıman, ışığı her daim parlak, geniş gezinti yollarının kesiştiği noktalarda çeşmelerin şırıltılarına flüt seslerinin karıştığı bir periler diyarı: Her yanı parıltılı alışveriş merkezinin vitrinlerinde,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Michael Foley: Kendinde Hak Görme Haklılığı ve Potansiyelin Cazibesi

Benlik üzerine fazla düşünmenin sınırlılığı, benliği yalıtılmış ve sabit, kişisel tarihten ve toplumsal şartlardan bağımsız bir varlık olarak görmekte yatar. Ama böyle bir benlik elbette mevcut değildir. Kültürel şartlandırmanın önemini ilk tanıyan Marx’tı: “İnsanların toplumsal varlıklarını belirleyen bilinçleri değildir. Tam tersine, bilinçlerini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır.”[45] Freud, İd ve Ego’ya, İd

OKUMAK İÇİN TIKLA

Saçmalığın Mutluluğu – Michael Foley

20. yüzyılın huzur kaçırıcı birçok keşfinden biri, yaşamın özünde saçma oluşuydu. Fikri ilk ortaya atan Kafka’ydı. Kafka’nın arayış öykülerinde kahraman sürekli hüsrana uğrar; Şato’ya veya Baro’ya bir türlü giremez ama aynı ölçüde arayıştan da vazgeçemez. Bir başka deyişle anlam arayışında anlam asla bulunamayacaktır ama buna rağmen arayışa devam edilmelidir. Kafka

OKUMAK İÇİN TIKLA