Etiket: Osmanlı edebiyatı

Şeyh Galip’in Hüsn ü Aşk’ında Aşkın Manevi Yolculukla Birliği: Tasavvufi Atmosferin Tutkuyla İlişkisi

Aşkın Arketipsel Doğası Aşk, Şeyh Galip’in Hüsn ü Aşk eserinde, bireyin içsel dönüşümünü başlatan evrensel bir güç olarak ele alınır. Eros arketipi, insan ruhunun derin arzularını ve ilahi olana yönelme çabasını temsil eder. Bu bağlamda aşk, yalnızca romantik bir duygu değil, aynı zamanda bireyi kendi varoluşsal sınırlarını aşmaya iten bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hüsn ü Aşk ile Faust: Bilgi ve Aşk Arayışında İnsanlık Yolculuğu

Şeyh Galip’in Hüsn ü Aşk’ı ile Goethe’nin Faust’u, insanlığın evrensel arayışlarını—bilgi, aşk ve anlam peşinde koşmayı—farklı kültürel ve tarihsel bağlamlarda ele alan iki başyapıttır. Bu eserler, bireyin kendini gerçekleştirme çabası, ilahi olanla ilişkisi ve varoluşsal sınırları zorlama isteği etrafında dönen bir diyalog kurar. Her iki metin de insanın içsel ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ahmet Cemil’in Hayal Kırıklığı ve Toplumsal Dönüşümler

Bireysel Arayışların Çöküşü Halit Ziya Uşaklıgil’in Mai ve Siyah romanında Ahmet Cemil’in hayal kırıklığı, bireysel ideallerin toplumsal gerçekliklerle çatışmasının bir yansıması olarak ortaya çıkar. Ahmet Cemil, Servet-i Fünun dönemi sanatçısının tipik bir örneği olarak, edebi başarı ve toplumsal saygınlık hayalleriyle doludur. Ancak bu hayaller, dönemin maddi ve manevi kısıtlamaları karşısında

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sergüzeşt Romanında Kölelik ve Felsefi Çelişkiler

Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt romanı, Osmanlı toplumunda kölelik meselesini merkeze alarak bireysel ve toplumsal dinamikleri derinlemesine işler. Roman, Dilber’in trajik hikâyesi üzerinden köleliğin birey üzerindeki etkilerini ve toplumsal hiyerarşilerin yarattığı çelişkileri ele alır. Bu metin, kölelik meselesini Karl Marx’ın sınıf mücadelesi teorisiyle ilişkilendirirken, Dilber’in kaderini Friedrich Nietzsche’nin güç istenci kavramıyla karşılaştırarak

OKUMAK İÇİN TIKLA