Etiket: Rüya Topçu

De Sade: Aşkın Suçları İncelemesi – Rüya Topçu

Marquis de Sade’ın Aşkın Suçları eseri, bireyin doğasına ve arzularına dair ezber bozan bir sorgulama sunar. Onun düşüncesinde ahlak, insanın iç dünyasını disipline eden bir kısıtlama değil, aksine doğasına karşı işlenmiş bir şiddet eylemidir. İnsan, toplumun belirlediği sınırlarla şekillendirilmek istenen bir varlık değil, doğasının emrettiklerini özgürce yaşayan bir organizma olmalıdır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnandığı Zaman İnanmadığına İnanmak: Cioran’ın Şüphe Diyalektiği – Rüya Topçu

“İnandığı zaman inandığına inanmıyor, inanmadığı zaman da inanmadığına inanmıyor.” Emil Cioran, modern insanın zihinsel ve duygusal çıkmazlarını ele alırken, bizi yalnızca bir düşünce zincirine değil, aynı zamanda bir içsel karmaşaya sürükler. “İnandığı zaman inandığına inanmıyor, inanmadığı zaman da inanmadığına inanmıyor” ifadesi, yalnızca bireyin inanç ve şüphe arasındaki çelişkisini değil, insan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sosyal Medya ve Kimlik Krizi – Rüya Topçu

Günümüz dijital çağında sosyal medya platformları, bireylerin kimlik algısını önemli ölçüde dönüştüren, kimliğin hem bireysel hem de toplumsal düzeyde yeniden inşa edildiği ve sorgulandığı bir mecra haline gelmiştir. Gerçek hayattaki benlik ile sosyal medya aracılığıyla sergilenen idealize edilmiş kimlik arasındaki fark, yalnızca bireylerin kendi iç dünyasında bir çatışma yaratmakla kalmayıp

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tanrı’nın Bilgisinde Alternatif Yokmuş – Rüya Topçu

Bu makalede, Tanrı’nın her şeyi önceden bilmesi düşüncesinin, olayların değişmezliğini nasıl zorunlu kıldığını ve özgür irade kavramıyla nasıl bir çelişki oluşturduğunu ele alıyorum. Tanrı’nın mutlak bilgisi, tüm olayların belirli bir çizgide gerçekleşmesini zorunlu kılarken, bu durum insanın özgürce seçim yapabilme ihtimalini sınırlayabilir. Bu bağlamda, Tanrı’nın bilgisi ile bireyin özgür iradesi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Onurlu Bir Son: Ötenazinin Ahlaki Temelleri – Rüya Topçu

Ötenazi konusunu felsefi açıdan derinlemesine analiz etmek, bireysel özerklik, ahlaki sorumluluk ve haklar teorisi çerçevesinde kapsamlı bir tartışmayı gerektirir. Bu makalede, ötenazinin bir hak olarak savunulmasının temel felsefi zeminine odaklanacak ve bunu yararcılık, Kantçı etik ve hak temelli etik perspektiflerinden inceleyeceğim. Ayrıca, ötenaziyi bireysel özgürlük, insan onuru ve acıdan kaçınma

OKUMAK İÇİN TIKLA

Özgürlüğün Sanrısı: Dijital Çağda Gönüllü Kölelik ve Teolojinin İzleri – Rüya Topçu

Günümüzde, özellikle Batı uygarlığının büyük bir kesiminde özgür olunduğu düşünülse de, aslında özgürlüğün kendisinden çok bir sanrısının gündemde olduğunu savunuyorum. Bu yeni bir düşünce değil. Spinoza’dan Schopenhauer’a, La Boétie’den Feuerbach ve Marx’a kadar pek çok düşünür bu yanılsamayı tartışmıştır. Nihayetinde Orwell, çağımızın temel trajedisini, yani “özgür köleleri” – bizleri –

OKUMAK İÇİN TIKLA