Melanie Klein ve Mahler: Çocukluk Çağı Nevrozunun Kökleri ve Anne Desteği

Bebeğin Şizofrenik Kahramanlığı: Seno İyi, Seno Kötü!

Yazar: Jungish

(Psikanalizin Aile Labirenti ve O Mükemmel Mazeretin Kaybı)


Aziz Okuyucularım, Ey Çocuğun Dertlerini Basit Sananlar!

Şimdi size, psikanalizin o iki koca hanımefendisinin, Melanie Klein ve Margaret Mahler’ın, çocukluk nevrozlarının köklerine dair söylediklerini anlatacağım. Freud’un tek kişilik koltuğunu bırakıp, doğrudan bebeğin ruhuna bakan bu iki dâhi, bizim o bildiğimiz Oedipus kompleksi hikayesini bile kökünden değiştirmiştir.

I. Melanie Klein: Memenin Zalimliği ve Bölünme (Şizoparanoit Konum)

Melanie Klein’a göre, çocuğun ruhu doğumdan itibaren savaş alanıdır.

  1. Doğuştan Gelen Angıt: Klein, doğumdan itibaren nöro-psişik olgunlaşma eksikliği nedeniyle çocukların ilkel, zalim fanteziler ve kaygılarla dolu olduğunu söyler. Bebek, henüz “Ben” dediği bir benlik oluşturmamıştır.
  2. Seno İyi, Seno Kötü: Bebek, dış dünyayı, özellikle de annenin memesi üzerinden deneyimler. Meme, iyi olduğunda (beslediğinde, sıcaklık verdiğinde) iyidir; kötü olduğunda (aç bıraktığında, soğuk verdiğinde) zalimdir.
  3. Şizoparanoit Savunma: Bu yoğun duygularla başa çıkmak için bebek, “bölme” (scissione) mekanizmasını kullanır: Kendi iyi parçalarını ve annenin iyi memesini (içselleştirdiği) korumak için, kötü memeyi (kendi agresifliği ve öfkesiyle birlikte) dışarı, yani projeksiyona atar.
  4. Depresif Konum: Bu, 4-6. aylarda başlar. 6. aydan sonra çocuk, memeyi bütün bir kişi olarak görmeye başlar. Onu hem sevdiğini hem de saldırganlığıyla yok ettiğini fark eder. Bu ambivalans (çift değerlilik), kayıp, suçluluk ve nostalji duygularını doğurur. Bu da nevrozun kökenidir.
  • Tedavi: Oyunun Sırrı: Klein, oyunu (oyuncaklarla yapılanı), yetişkinin rüya ve serbest çağrışımına eşdeğer tutar. Çocuk, oyunla fantezilerini, kaygılarını ve suçluluklarını sembolize eder ve çözümler.

II. Margaret Mahler: Bütünleşmenin Zorlu Maratonu

Margaret Mahler, özellikle çocuk psikozlarını incelerken, bireyselleşme sürecine odaklandı.

  1. Simbiotik Başlangıç: Bebek, ilk aylarda annesiyle simbiyotik bir birlik içindedir (“kuş yumurtası” modeli). Agresiflik bu idealize edilmiş, narsisistik ikiliğin dışına yansıtılır.
  2. Ayrılma ve Bireyselleşme: 5-6. aylardan sonra bu yumurta kabuğu kırılır ve çocuk ayrışmaya (differenziazione) başlar. Emekleme, yürüme ve konuşma ile dış dünyayı keşfederken, anneden fiziksel olarak uzaklaşır (sperimentazione).
  3. Duygusal Yakıt İkmali: Çocuk, dünyayı keşfetmek için anneden uzaklaşır, ancak korktuğunda hemen geri döner (rifornimento affettivo). Bu, güvenli bir bağın (Bowlby’nin güvenli üssü) sağladığı özerkliktir. Mahler’e göre birey, bu simbiotik birlikten ancak üç yaşında tamamen çıkabilir.

III. Genel Sonuç: Nevroz ve Psikozun Kaynağı

  • Yaşam İçgüdüsü vs. Ölüm İçgüdüsü: Bu erken aşamaların başarısı, Klein’a göre yaşam içgüdüsünün (libido) ölüm içgüdüsünden (agresyon) daha güçlü olmasına bağlıdır.
  • Patoloji: Depresif konumdaki başarısızlık nevroza, şizoparanoit ve depresif konumdaki başarısızlık ise manik-depresif psikoz gibi daha ciddi bozukluklara yol açabilir.

Bugün Analist ve Ebeveyn: Modern psikanaliz, analistin ebeveynlerle çalışmasını zorunlu kılar. Ebeveynlerin kendi kaygı ve suçluluklarını çözmeleri, çocuğun terapideki sırlarını (transferansını) daha sağlıklı bir şekilde işlemesine olanak tanır.