Balzac’ın Goriot Baba Romanının İlk Tepkileri: “Çöpçü” ve “Ahlaksız” Suçlamalarının Tarihsel Kökeni

Honoré de Balzac’ın 1834–1835 yılları arasında Revue de Paris’de tefrika edilen ve 1835’te kitaplaşan Le Père Goriot, yayımlandığı dönemde Fransız edebiyat çevrelerinde sert eleştirilere hedef olmuştur. Özellikle muhafazakâr eleştirmenler, Balzac’ın romanını “pislikleri eşeleyen”, “Paris’in çöplüğüne giren” ve “ahlaki çürümenin ayrıntılarını teşhir ederek okuru kirleten” bir eser olarak nitelendirmişlerdir.


1. Balzac’ın “Çöpçü” Olarak Suçlanması: Gerçekçiliğin Kirli Sokaklara İnişi

1.1. Paris’in Alt Sınıflarını Tasvir Etmek Bir “Edebî İhanet” Sayılıyordu

  1. yüzyılın ilk yarısında Fransız edebiyatı hâlâ klasik ve romantik normların etkisi altındaydı. Edebiyatın amacı “yüce” olanı göstermekti; alt sınıfların yoksulluğu, sokak pisliği, yoksul pansiyonlar ve ahlaki çürüme konuları edebî değer düşürücü görülüyordu.

Goriot Baba ise tam tersine:

  • Paris’in en yoksul mahallelerini,
  • Ölüm kokan bir pansiyonu (Maison Vauquer),
  • Borç batağı, yoksulluk, dolandırıcılık ve ahlaki çöküşü

büyük bir ayrıntı zenginliğiyle anlatıyordu.

Bu nedenle Jules Janin gibi muhafazakâr eleştirmenler Balzac’ı “edebiyatın çöpçüsü” (le chiffonier de la littérature) olarak adlandırdı (Janin, 1835). Janin’e göre Balzac, “kentin çöplüğüne girip oradaki artıklarla roman yazıyordu.”[1]


1.2. Gerçekçiliğin Doğrudanlığı Rahatsızlık Yarattı

Balzac’ın tasvirlerini rahatsız edici bulan eleştirmenler, onun sosyal gerçekliği süzgeçsiz yansıtmasını bir tür “ahlaki kirlilik yayma” olarak tanımladılar.

Sainte-Beuve, Balzac’ın anlatımını “mikroskobik bir mercekle Paris’in yaralarını deşmek” olarak tanımlar (Sainte-Beuve, 1855). Bu tasvir biçimi, özellikle aristokrat çevrelerde Balzac’ı “çöpler arasında gezen bir yazar” imajına büründürdü.


2. Balzac’ın “Ahlaksız” Suçlaması: Burjuva Aile Yapısını Yüzüstü Bırakan Kızlar

2.1. Aile Kavramını Sarsması

Goriot Baba‘nın merkezinde, kızları tarafından sömürülen ve sonunda yalnızlıktan ölen bir baba figürü vardır.
Bu, 19. yüzyıl Fransız toplumunda aile kutsallığına yapılmış doğrudan bir saldırı olarak görüldü.

Özellikle Katolik basın, Balzac’ın aileyi yozlaşmış göstermesini “ahlaksızlık ve toplumsal düzen karşıtlığı” olarak değerlendirdi:

  • L’Univers gazetesi Balzac’ı “ahlaki normları altüst etmekle” suçladı (L’Univers, 1836).
  • Eleştirmen Pierre Dubouchet, romanı “ahlaki çöküşün pornografik bir resmî” olarak niteledi (Dubouchet, 1835).

Balzac’ın amacı toplumu yozlaştırmak değil, yozlaşmayı göstermekti; ancak dönemin ideolojik iklimi bunu tehlikeli buldu.


2.2. Kadınların Toplumsal Rollerini Tersyüz Etmesi

Anastasie ve Delphine karakterleri:

  • Aile değerlerini hiçe sayan,
  • Parasız kalmamak için her yola başvuran,
  • Toplumsal yükselme takıntılı,
  • “Sevgi yerine çıkar ilişkileriyle” hareket eden

figürlerdi.

Bu durum, Balzac’ın kadın karakterlerini “ahlaki tehdit” olarak sunduğu iddialarına yol açtı.
Louis Desnoyers, La Presse’te Balzac’ı “ahlak eğitimine zarar veren kadın tipleri üretmekle” suçladı (Desnoyers, 1835).


3. Balzac’ın Toplumsal Anatomist Olarak Konumlanması

3.1. Realizmin Doğuşu ve Toplumsal Gözlem

Balzac, Goriot Baba ile toplumu tüm sınıflarıyla betimleyen bir “sosyal bilimci” yaklaşımına yönelmiştir.
Bu tür bir yaklaşım, edebî sınırları aşmak ve toplumun tabularını ifşa etmek anlamına geliyordu.

Balzac, kendisini “toplumun sekreteri” (secrétaire de la société) olarak tanımlarken aslında suçlamaların nedenini bize açıklar (Balzac, Avant-propos, 1842):
Gerçekçiliğin bu radikalliği, ahlak bekçilerini rahatsız etti.


3.2. Balzac’ın “gözlemci” kimliği ve ahlaksızlık paradoksu

Georg Lukács, Balzac’ın bu eleştirileri almasının nedenini şöyle açıklar:
“Balzac ahlaksız değildir; ahlaksızlığı edebiyatın çıplak ışığı altında görünür kılar.” (Lukács, 1962).

Şu hâlde Balzac’ı “ahlaksız” yapan şey, ahlaksızlığı yazması değil, burjuva toplumunun ikiyüzlülüğünü teşhir etmesidir.


***

Goriot Baba yayımlandığında Balzac’ın “çöpçü” ve “ahlaksız” olarak damgalanmasının nedeni, onun edebiyatta radikal bir gerçekçilik anlayışını savunmasıdır. Roman:

  • Paris’in en alt sınıflarını,
  • Aile kurumunun çürümüş yönlerini,
  • Kadınların sınıfsal hırslarını,
  • Burjuva toplumunun ikiyüzlü ahlakını,

süzgeçten geçirmeden gözler önüne seriyordu. Bu da Balzac’ı “çöpçü” yapan şeydi: toplumun attığı, görmek istemediği artıklarla edebiyat yapması. Aynı nedenle “ahlaksız”lıkla suçlandı: toplumun saklamak istediği çürümenin üzerine ışık tuttuğu için.

Bugün bakıldığında bu suçlamalar, Balzac’ın gerçekçiliğinin ve Goriot Baba’nın modern romanın doğuşundaki öneminin bir kanıtı olarak görülmektedir.


Kaynakça

  • Balzac, Honoré de. Le Père Goriot. Paris: Charpentier, 1835.
  • Balzac, Honoré de. Avant-propos à La Comédie Humaine. Paris, 1842.
  • Bloom, Harold. The Western Canon. New York: Harcourt Brace, 1994.
  • Brooks, Peter. The Melodramatic Imagination. Yale University Press, 1976.
  • Desnoyers, Louis. “Chronique Littéraire.” La Presse, 1835.
  • Dubouchet, Pierre. “Sur les romans de Balzac.” Revue de Paris, 1835.
  • Janin, Jules. “Le roman contemporain.” Journal des Débats, 1835.
  • Lukács, Georg. The Historical Novel. London: Merlin Press, 1962.
  • Sainte-Beuve, Charles-Augustin. Causeries du lundi. Paris: Garnier, 1855.
  • L’Univers. “La littérature immorale de M. de Balzac.” 1836.