Autistic Self Advocacy Network (ASAN): Otizm Öz Savunma Ağı Neyi Savunuyor ?

Uzun süredir takip ettiğim ve anlamaya çalıştığım otizm savunuculuğunu örneği olan otizm alanındaki en önemli ve otistik bireyler tarafından bizzat yönetilen kuruluşlardan biri olan Autistic Self Advocacy Network (ASAN)‘ın neyi savunduğunu ve ne istediğini ele alalım. ASAN, sadece bir engelli hakları kuruluşu değil, aynı zamanda kapitalist sistemin dayattığı normlara ve sömürüye karşı bir direnişin sesidir.

Giriş

Autistic Self Advocacy Network (ASAN), otistik bireyler tarafından ve otistik bireyler için kurulmuş, ulusal çapta bir engellilik hakları örgütüdür. Misyonları ve talepleri, otistik bireylerin deneyimlerini “hastalık” veya “bozukluk” olarak gören egemen paradigmayı reddederken, aynı zamanda kapitalist toplumun yapısal eşitsizliklerini ve tahakküm mekanizmalarını da hedef alır.

ASAN’ın temelini atan felsefe, engellilik hakları hareketinin bir ilkesi olan “Hakkımızda Hiçbir Şey, Biz Olmadan!” (Nothing About Us, Without Us!) sloganıdır. Bu slogan, otistik bireylerin hayatlarını etkileyen tüm kararlarda, politikalarda ve hizmetlerde kendi seslerinin ve deneyimlerinin merkezi olması gerektiğini vurgular. Bu slogan, aynı zamanda egemen sınıfın (veya bu durumda “uzmanların” ve “hayır kurumlarının”) ezilenlerin (otistik bireylerin) kaderi hakkında onlarsız karar verme hakkına karşı bir sınıfsal duruştur.

ASAN Ne İstiyor ve Neyi Savunuyor?

ASAN’ın talepleri ve savunduğu ilkeler, otistik bireylerin hakları ve özgürleşmesi için verilen mücadelenin temel taşlarıdır:

  1. Nöroçeşitlilik ve Engellilik Hakları:
    • Felsefe: ASAN, otizmi bir hastalık, bozukluk veya “tedavi edilmesi” gereken bir durum olarak değil, insan beyninin doğal ve değerli bir varyasyonu olarak gören nöroçeşitlilik paradigmasını savunur. Bu, kapitalizmin insan bedenini ve zihnini tek tipleştirme, standardize etme arzusuna karşı çıkan devrimci bir duruştur.
    • Hak Talebi: Otistik bireylerin, nörolojik farklılıkları nedeniyle ayrımcılığa uğramadan, eşit haklara, erişime ve fırsatlara sahip olmasını talep ederler. Bu, tüm bireylerin sömürüsüz bir toplumda eşit olarak var olma hakkına vurgu yapan Marksist adalet anlayışıyla örtüşür.
  2. Öz-Savunuculuk (Self-Advocacy):
    • İlke: ASAN, otistik bireylerin kendi seslerine sahip çıkmasını, kendi ihtiyaçlarını dile getirmesini ve kendi yaşamları hakkında karar verme hakkını savunur. Bu, en temel insan haklarından biri ve aynı zamanda bireyin kendi bilincini geliştirerek yabancılaşmadan kurtulma aracıdır.
    • Güçlendirme: Otistik bireylerin liderlik becerilerini geliştirmeleri ve politik süreçlerde aktif rol almaları için eğitimler ve kaynaklar sağlarlar. Bu, ezilen sınıfın kendi mücadelesini örgütlemesiyle paralellik gösterir.
  3. Kapsayıcı Toplum ve Sistem Değişikliği:
    • Amaç: Toplumun, otistik bireylere “uyum sağlamasını” beklemek yerine, kendisinin daha kapsayıcı ve erişilebilir hale gelmesini hedeflerler. Bu, sorunları bireyde değil, sistemin yapısında görmek anlamına gelir.
    • Politika ve Yasal Savunuculuk: ASAN, otistik bireylerin haklarını koruyan ve yaşam kalitelerini artıran yasaların çıkarılması, mevcut yasaların uygulanması ve politikaların geliştirilmesi için aktif olarak lobi yapar. Eğitim, sağlık, istihdam, ceza adaleti gibi alanlarda sistemik değişiklikler talep ederler. Bu, kapitalist devletin ve kurumların, halkın ihtiyaçlarına gerçekten hizmet etmesi için verilen bir mücadeledir.
    • “Klüjokrasi”ye Karşı Savaş: Otizm hizmetlerinin parçalı, koordinasyonsuz ve piyasa odaklı yapısına (klüjokrasi) karşı çıkarak, kamusal, bütüncül ve erişilebilir hizmetlerin sağlanmasını savunurlar. Bu, sağlık ve eğitimin metalaşmasına karşı temel bir insan hakkı olarak görülmesidir.
  4. Otistik Topluluk ve Kültürün Kutlanması:
    • Kimlik İnşası: ASAN, otistik topluluğun varlığını ve otistik kültürü kutlar. Bu, otistik bireylerin kendilerini “hasta” veya “bozuk” değil, benzersiz bir kültürel kimliğe sahip bireyler olarak görmelerini sağlar. Bu, kapitalizmin dayattığı tek tip “normal” insana karşı, farklılıkların zenginliğini vurgulayan bir ideolojik direniştir.
    • Stereotiplerle Mücadele: Otizmle ilgili yanlış mitleri ve stereotipleri (örneğin, “ilham veren istisna” veya “şiddet potansiyeli” gibi) yıkarak, otistik bireylerin gerçek ve çok boyutlu deneyimlerini kamusal alana taşırlar.
  5. Ortak Mücadele ve Çapraz Engellilik Dayanışması:
    • ASAN, sadece otistik topluluğun değil, tüm engelli bireylerin hakları için mücadele eder ve diğer engellilik savunuculuğu örgütleriyle işbirliği yapar. Bu, ezilen tüm kesimlerin ortak mücadelesinin bir parçasıdır. Engelli bireylerin hakları için verilen mücadele, işçi sınıfının kapitalist sömürüye karşı verdiği mücadeleyle ayrılmaz bir bütündür.

Sonuç: ASAN’ın Mücadelesi

Autistic Self Advocacy Network (ASAN), otistik bireylerin özgürleşmesi için verdiği mücadelede, otizmi bir “hastalık” olarak gören, bireyleri standardize etmeye çalışan ve kâr güdüsüyle hareket eden kapitalist sisteme karşı bir duruş sergilerler. ASAN’ın “Hakkımızda Hiçbir Şey, Biz Olmadan!” ilkesi, tüm ezilen sınıfların ve grupların, kendi kaderleri hakkında söz sahibi olma, sömürüden kurtulma ve kendi otantik kimlikleriyle var olma mücadelesinin güçlü bir yankısıdır.

Bu nedenle, ASAN’ın savundukları, sadece otistik bireylerin değil, kapitalist sistemin her türlü tahakkümüne karşı mücadele eden tüm insanlığın kurtuluşu için verilen daha geniş sınıf mücadelesinin önemli bir cephesini oluşturur. Gerçek özgürleşme, ancak tüm bedenlerin ve zihinlerin çeşitliliğinin kutlandığı, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplumda mümkündür.

Kaynak : https://autisticadvocacy.org/

https://en.wikipedia.org/wiki/Autistic_Self_Advocacy_Network

https://www.instagram.com/autisticselfadvocacy