Kategori: Romanlar

Şehirler ağladığında, yüreğe düşen çığlık – Berivan Kaya

Çığlık nedir? Yaşamdan düşünceye, bilincine akan yükün dayanılmazlığıdır; giderek yürekte birikmesi, ağırlaşması, taşınmazlığı, bir anda kabullenilmezliği ve volkan gibi fışkırmasıdır. Derinde büyür, sıkışır ve bir gün, öfkeyle milyonlarca tonluk basıyı, kaya kütlelerini delerek püskürür hayatın ortasına. Acıyı üretenler için yıkıcıdır, acının örseledikleri için ise yapıcı. Çığlık başkaldırıdır. Sanatın ve sanatçının

OKUMAK İÇİN TIKLA

Habiba – M. Ender Öndeş

Linç eylemine kalkışanlar, beyin ve yüreklerini değil, daha çok burunlarını kullanır. İyi koku alır onların burnu. Bir linç edici, kendini “vazifesine” ne kadar kaptırmış olursa olsun, soğuk bir hesapçıdır aslında. En heyecanlı anlarda bile, bir gözüyle mutlaka genel durumu ve resmi güçlerin pozisyonunu kollar. Bir adım fazla öne çıktıysa… hemen

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kabil – Jose Saramago

Saramago’nun ölmeden önce yazdığı son romanı… José Saramago ölümünden önce yazdığı ve yayımlandığı ülkelerde büyük tartışmalara yol açan son romanında insanlığın kutsal kitaplardaki başlangıcına geri dönüyor. Adem ile Havva’nın oğlu, kardeş katili, “sürgün ve gezgin” Kabil’le çıkılan bu yolculuk, Eski Ahit’in loş ve tekinsiz diyarlarında, zaman ve mekân kavramlarını altüst

OKUMAK İÇİN TIKLA

Virginia Woolf’un Deniz Feneri’ne dair – Tahir Ürper

Virginia Woolf, Deniz Feneri adlı romanında bana göre ilginç bir yazı tarzı denemiş. Bazı cümlelerinde yazarın sesi karakterin sözüne karışıyor, bazı cümlelerde ise karakterin sesi yazarın sözüne karışıyor. Yazarın böyle bir yazı tarzını benimsemenin nedeni ne olabilir? Çağrışımlarla romanını kuran Woolf, okuyucunun zihnini bulandırmaya, anın yaşama zevkini okuyucuya tattırmamaya, karmaşık

OKUMAK İÇİN TIKLA

Seni Halk Adına Ölüme Mahkum Ediyorum – Mitka Grıbçeva

Nazi Ordusunun zulmünün doruğa ulaştığı 1940’lı yıllar. Halk günlük gereksinimlerini bile karşılayamaz bir durumda. Büyük bir acı ve önlenemez bir yoksulluk yaşanıyor. Tüm kötü koşullara ve olanaksızlıklara karşın, halk, kadını erkeği, genci yaşlısıyla direniyor. Faşizme karşı direnenler Vatan Cephesi’nde birleşerek, faşizmin en karanlık günlerinde özgürlük için umut ışığı oluşturuyorlar. Bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yaşasın Yenilenler – Öner Yağcı

“12 Eylülü içeride ve dışarıda yaşayanlara… Aramızdan alınan ve ayrılanlarla aldıkları hasarlar nedeniyle güzel ömürleri kısa sürenlere…” adanan Öner Yağcı’nın yeni romanı Yaşasın Yenilenler, Samuel Beckett’in ?Hep denedin, hep yenildin./ Olsun gene dene, gene yenil…/ Daha iyi yenil!? dizeleriyle başlayıp Walt Whitman’ın “Yaşasın yenilenler!.. Yaşasın savaş gemisi denize gömülenler!..? dizeleriyle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yüz: 1981 – Mehmet Eroğlu

Yüz:1981, Pierre Schoendoerffer’den bir alıntıyla başlar: “Büyük şeyler sevgisiz yapılamaz,” ardından hiçbir hayatın -kendisininkinin bile- başrolünü oynamamış roman kahramanının sözleriyle devam eder: “Tekrarlıyorum: Suçsuzum; tıpkı sizler gibi. Suçluysam bile, unutmayın, en çok sizinki kadardır bu…” Yüz: 1981’in Mehmet Eroğlu’nun diğer romanlarından önemli ve belirgin farkı, öykünün kahramanının taşıdığı kişiliktir. Eroğlu,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Vahşetin Çağrısı – Jack London. “Bir köpeğin öyküsünün ardında insanlığın ürkütücü panoraması”

Vahşetin Çağrısı (The Call of the Wild), Jack London’ın 1903 yılında yayınlanmış bir romanıdır. Roman, Londra’da en çok okunan kitap olmuş ve yazarın en iyi yapıtlarından biri sayılmıştır. Dünya edebiyatında kendi kendini yetiştiren yazarların en yetkin örneklerinden biri olan Jack London, en güçlü ve etkileyici yapıtlarından biri sayılan Vahşetin Çağrısı’nda,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dersim’iz: Gece Kelebeği – Müslüm Kabadayı

Güzel ülkemizde, çelişkilerle yüklenen bu topraklarda, her şey yangından mal kaçırılırcasına yapılıyor, ne acı. Bu zulümdür, ayıptır. Utanmazlar ve aymazlara sesleniyoruz: Bu ülkede ar, edep nedir bilenler karşısında utanın artık! “Dersim” üzerine yapılan “tartışmalar”ı radyolardan-tv’lerden dinleyen-izleyen, basından okuyan dikkatli yurttaşlar fark etmişlerdir, kuzu postuna girmiş kurtların gerçeklere iki yöntemle saldırdıklarını.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ateş Çiçekleri – Alime Yalçın Mitap

Kitabı, Alime Yalçın Mitap’ın ilkokul yıllarından başlayarak yaptığı resimlerden örnekler süslüyor. Kitaptaki yazılardan Güneşe Yükselen ve Tabutlukta Bir İbrahim, 12 Eylül karanlığında, gözaltında çekilen acıları anlatan öyküler. Koral ve Bir Işık Demetiydi O’da yazar, arkadaşlarının ölümlerinin ardından yaşadığı duyguları dile getiriyor. Timuçin Özyürekli Şiirlerinin Çağrıştırdıkları, şiir analizi ve Oyun, anne

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ulysses – James Joyce

“Joyce ‘Ulysses’i yazarken, ilk olmasa bile, yeni bir yazınsal biçem kullanmak istemiştir. Dublin’de, 1904 yılında yaşayan ortanın altındaki sınıftan kişileri almış, haziran ayının başlangıcındaki bir gün boyunca, sadece neler yapmış olduklarını değil, neler düşünmüş olduklarını da anlatmıştır. “Bana öyle geliyor ki, Joyce, şaşırtıcı bir başarıyla, sürekli olarak değişen kaleidoskopik bilinç

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yararsız Bir Adam – Maksim Gorki

“Şunu bunu görüyor gözüm. Eğriyi doğruyu seçiyorum. Seçiyorum da… Yani nedir bu olanlar? Neden, niçin, anlamıyorum. Bir başka hayat vardır bu dünyada mutlaka. Bir başka hava, bir başka güneş… başka insanlar vardır mutlaka. Başka türlü bir hayat vardır…” Henüz dört yaşında yetim, yedi yaşında ise öksüz kalan Yevsey Klimkov’un cümleleri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ve Gözyaşlarınızı Tutun – M. Otero Silva

Venezuellalı yazar Miguel Otero Silva, Latin Amerika’nın yaşayan en büyük romancılarından biridir. Daha çocuk denecek yaşta tutuklanmış, işkence görmüş, ülkesinin acılı tüm siyasal dönemlerini yaşamış bir yazardır. Ve Gözyaşlarınızı Tutun, işte bu siyasal bunalım günlerinin ve Venezuella’da sık sık görülen tutuklama, işkence, ölüm ve şiddek olaylarının acılı bir tablosudur. İlk

OKUMAK İÇİN TIKLA

Salka Valka – Halldor Laxness

Salka Valka, İzlanda edebiyatında yeni bir sayfa açan canlı, destansı edebî yaratıcılığından ötürü, 1955 yılında Nobel Edebiyat ödülüne değer görülen Halldor Laxness?in başyapıtıdır. Laxness, bu romanında okuru, İzlanda?nın dondurucu soğuğunda titreyen küçük bir balıkçı kasabasında, ahlâk anlayışları çökmüş, ama dinî duygularla şişirilmiş balıkçıların acı dolu hayatlarıyla yüz yüze getirir, güçlü bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ayışığı Kuyumcuları – Albert Vidalie (Çevirenler : Thilda Kemal, Yaşar Kemal)

Sıradan, yoksul bir Fransız köyünün sakin yaşamı, günün birinde çalılıkların arasında bulunan bir cesetle birden değişir. Köylüler, ırgatlar, han müşterileri, gezgin satıcılar, sepetçiler bu cesetle birlikte akışı değişen günlük hayata katılırlar. Albert Vidaile “ayışığı kuyumcuları” aracılığıyla bir cinayeti aydınlatırken, bir yandan da taşranın yaşama biçimini ve yerleşik ahlak kalıplarını sorgular.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yaban Kızlar – Ursula K. Le Guin

Locus, Asimov ve Nebula Ödülü sahibi Yaban Kızlar, ipek ve kılıçla bezeli bir toplumdaki iki esir “toprak çocuğun” adalet arayışlarının şiddet ve aşk yüklü bir sona varan öyküsünü anlatıyor. Öyküyü Ursula K. Le Guin’in şirketsel yayıncılığın ve kapitalizmin temel varsayımlarının maskelerini alaşağı eden denemesi “Okurken Uyanık Kalmak” ve yazarının bilinmeyen

OKUMAK İÇİN TIKLA

Güzel Dost – Guy de Maupassant

Guy de Maupassant (1850-1893): Tolstoy’un, “…sayıları az olmakla birlikte, Maupassant gibi bir başka tür insan daha vardır ki, bunlar her şeyi kendi gözleriyle, içerdiği önem ve anlamıyla, olduğu gibi görürler” sözleriyle andığı yazar, kırk üç yıllık kısa ömrüne pek çok roman, öykü, deneme ve tiyatro oyunu sığdırdı. Yazarın ikinci romanı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Azalya – Haşim Hüsrevşahi

“Ve bir sevgi var açık etmem ki bir iki açık ettim, hem ilişkiye benden bir şeyler oldu hem o konuşmanın hakkını bilmediler, tanımadılar… Doğruyu söyleyemem ki ben doğruyla başladım beni dışarı atıyorlardı, şayet hepten doğruyu söyleseydim bütün şehir beni atardı… Yetkinlik odur ki eksiklik alasın; işte böyledir anlamadım ve kavramadım…”

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Evrensel İyilik” Birlik ve Ter Damlası – Berivan Kaya

İzzet Harun Akçay, Türk edebiyatında, son otuz yılda ortaya çıkan postmodern bozulmanın yaratmış olduğu karamsarlıktan yüreğimizi kurtaran, insanlığa umut aşılayan bir üslubun temsilcisi oldu. 2009’da yazdığı Ay Uğuru romanın yayım zamanının, halkın şu anda siyasi ranta dönüşen HES projelerine, yerli yabancı su şirketlerine karşı savaşımlar yürüttüğü; suyuna yani hayatına sahip

OKUMAK İÇİN TIKLA

Thomas Bernard’ın Roman Dünyası ve “Beton” Romanı Üzerine – Cem Uğur

Thomas Bernard?ın bir romanı üzerine konuşmak bütün romanları üzerine konuşmak gibidir. Bütün romanlarında hep aynı karakterler var gibidir: Kendi var oluşunu gerçekleştirmek isteyen ama bunu gerçekleştiremeyen ve bunun çatışmasını roman boyunca yaşayan, çelişkili hallerde bulunan bazen bunu doğal bir durummuş gibi karşılayan ama hemen sonrasında bunun çatışmasını yeniden yaşayan sonra

OKUMAK İÇİN TIKLA