Egonun Bölünmesi ve Sahte İşbirliği

Psikanalitik süreçte karşılaşılan ego bölünmesi (splitting of the ego) fenomenini anlamak önemlidir.

1. Yüzeydeki Yetişkinlik: Yetişkin Gibi Görünüp Çocuk Gibi İlişki Kurmak

Hasta, analitik çerçevede “yetişkin bir birey” gibi konuşmakta, ancak bu konuşma bir içgörüye değil, yüzeyde işbirlikçi gibi görünmeye hizmet etmektedir. Freud’un ikincil süreç düşünme (secondary process thinking) dediği yapı burada simüle edilmiştir; içerik akılcıdır ama içerik kadar önem taşıyan duygulanım yoktur.

Hasta burada bilinçli olarak değil, savunusal olarak bir “maskeli işbirlik” sunar. Yani aslında analitik çerçevenin dışına taşmış, gerçek temasın mümkün olduğu içsel alanı (regresyonu) inkâr etmiştir. Bu da bize Melanie Klein’ın bölme (splitting) savunmasına benzer bir yapı sunar.

2. ‘Gerçek Hasta’ ile Konuşulmuyor, Onun Hakkında Konuşuluyor

”…bu müttefikle bir hasta hakkında konuştuğunu hissetmeye başlar—ama asla hastayla konuşmaz.”

Burada analist, hastanın analitik sahneye süslediği bir temsilciyle karşı karşıyadır. Bu temsilci, “iyi organize olmuş” ama içsel olarak travmadan, bağımlılıktan ve kayıptan kaçan bir sahte benliktir (Winnicott’un false self kavramı burada çok işlevseldir).

Analist farkında olmadan bu sahte benlikle işbirliği yaptığında, terapi statikleşir. “Sonsuz analiz” olgusu da buradan kaynaklanabilir: çünkü gerçek hasta (yani regresif, korunmasız, talepkar parça) terapi odasında mevcuttur ama diyaloğun nesnesi değil, konusudur.

3.  Analist: Tanrısal Figür mü, Tahmin Yarışmacısı mı?

Bu tür egonun bölünmesi vakalarında analist, düşünen, çözen, çözmeye çalışan bir figüre dönüşür. Ancak bu, sahte bir işbirliğin içine çekilme tuzağıdır. Çünkü hastanın bu ‘yetişkin’ kısmı analiste sürekli şu mesajı verir:

“Ben iyiyim, sen yeterince iyiysen bana ulaşabilirsin.”

Bu, aslında pasif-agresif bir aktarım biçimidir. Terapötik ittifak gibi görünen şey, test edilen, kontrol edilen, süreci analistin taşımasına zorlayan bir aktarım tekrarına dönüşür.

4.  Bu Tür Bölünmeler Hangi Hasta Tipinde Görülür?

Bu savunma organizasyonu özellikle:

  • Şizoid organizasyon
  • Yüksek işlevli narsisistik yapı
  • Otistik çekirdek taşıyan bireyler
  • Cinsel travma sonrası bölünmüş benlikler

gibi durumlarda karşımıza çıkar. Buradaki mesele, analiz istemek değil, analize gerçek benlikle katılmak istememektir.

🎯 Sonuç ve Klinik Sorular

Bu tür analizlerde sorulması gereken soru şudur:

“Ben şu an hastanın kendisiyle mi çalışıyorum, yoksa onun beni çalıştırmak için ürettiği temsilciyle mi?”

Ve şu risk unutulmamalıdır:

Eğer analist, sahte benlikle işbirliğine girerse, terapi bir tür bilgi alışverişine, hatta entelektüel bir savunma ittifakına dönüşür.