Farklı Ülkelerde Otizme Yönelik Damgalama Pratikleri
“Understanding Stigma in Autism: A Narrative Review and Theoretical Model | Autism in Adulthood” başlıklı makaleye göre farklı ülkelerde damgalama biçimleri nelerdir?
Otizmde damgalanmayı etkileyen önemli faktörlerden biri kültürel faktörlerdir. Kültürel farklılıklar, otizm damgalanmasının hem kamusal ve mesleki anlayışı hem de otistik özelliklerin ifade edilme biçimleri üzerindeki etkisini değiştirebilir.
Farklı ülkelerdeki damgalama biçimleri ve ilgili kültürel faktörler şunlardır:
- Amerika Birleşik Devletleri, Lübnan, Japonya ve Çin:
- Amerika Birleşik Devletleri’ndeki insanların Lübnan, Japonya ve Çin’deki insanlara göre otistik bireylere karşı daha az damgalayıcı tutumlar sergilediği bulunmuştur.
- Ancak, Çin ve Lübnan’daki insanların otizm anlayışları daha düşükken, Japonya’daki insanların bilgi düzeyi Amerika Birleşik Devletleri’ne benzerdi. Bu durum, baskın kolektivist kültürlerin, bireyin ihtiyaçlarından ziyade grup uyumunun önceliklendirildiği yerlerde, kültürel olarak tanımlanmış normların daha kolay benimsenmesi nedeniyle damgalanmaya daha yatkın olabileceği fikriyle örtüşmektedir.
- Yine de, Lübnan ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki üniversite öğrencilerinde yapılan bir araştırma, bireysel özelliklerin (örneğin, otistik insanlarla daha önceki temaslar) otizm damgalanması üzerinde ikamet edilen ülkeden daha güçlü bir etki yarattığını göstermiştir.
- Çin’de, otizmle ilgili gazete haberlerinde olumsuz betimlemeler ve damgalama olduğu belirtilmiştir .
- Güney Kore:
- Güney Kore’de “sınır çocukları” olarak bilinen bir sınıflandırma mevcuttur. Bu terim, Batı eğitimli klinisyenler tarafından otistik olarak tanımlanacak çocukları ana akım okullarda tanımaktadır. Bu etiket, ebeveynlerin otizm damgalanmasından kaçınma arzusu ve kültürel olarak akademik başarının ve çocuklarının “normalliğinin” önemi ile ilişkilidir.
- Çin:
- Çin’deki ebeveynler, babaya duyulan saygının oğulun geleceğiyle ilgili olduğu kültürel inancı nedeniyle oğullarının otizmini açıklamaktan çekindiklerini belirtmişlerdir.
- Vietnam:
- Vietnam’da otizm, çeşitli şekillerde bir hastalık, bir “aile problemi” ve hatta karmik bir olumsuzluk olarak kavramsallaştırılmıştır. Bu tür inançlar, otistik çocukların toplu taşıma araçlarından ayrılmalarının istenmesi veya ailelerin konaklama kiralayamaması gibi önemli damgalanmalara yol açabilir.
- Afrika’nın Bazı Bölgeleri:
- Afrika’nın bazı bölgelerinde otizm, doğaüstü olaylara bağlanmıştır. Bu tür inançlar, ciddi damgalanmaya (örneğin, otistik çocukların toplu taşıma araçlarından indirilmesi veya ailelerin konaklama kiralayamaması) ve geleneksel şifacılar tarafından uygulanan uygunsuz ve bazen tehlikeli “tedavilere” yol açabilmektedir.
- Ülke İçindeki Azınlık Göçmen veya Yerli Topluluklar:
- Birleşik Krallık’taki Somalili aileler: Otistik çocuklarına karşı yüksek düzeyde damgalanma bildirmektedirler; bu durum, çocuklarını saklamalarına ve topluluklarında zorlayıcı davranışlara tolerans gösterilmediği için destek aramayı geciktirmelerine yol açmaktadır.
- Siyahi Amerikalı topluluklar: Çeşitli sosyoekonomik geçmişlere sahip Siyahi Amerikalı topluluklarda yaygın otizm damgalanması, özellikle inkar ve utançla ilişkilidir. Ayrıca, tanı sürecinde otizm bilgileri ve aile koşulları hakkında olumsuz varsayımlar da dahil olmak üzere ırkçılık deneyimleri bildirmişlerdir.
- Asyalı Amerikalı topluluklar: Daha düşük otizm kabulü seviyeleri gözlemlenmiştir.
- Avustralya’daki Aborijin ve Torres Boğazı Adaları toplulukları: Otistik aile üyeleri olan bu toplulukların üyeleri de yüksek derecede damgalanma bildirmektedir. Utanç deneyimi yaygın olarak tanımlanmış ve tanıyı paylaşma konusundaki isteksizlikle bağlantılı bulunmuştur. Ek bir zorluk, topluluğa özgü tezahürleri olabilen otizm damgalanmasının, din, ırk ve etnisite gibi diğer damgalanma biçimleriyle etkileşime girebilmesidir.
Sonuç olarak, otizm damgalanmasının kültürel bağlamlarda önemli ölçüde değiştiği ve bu farklılıkların otizm anlayışı, etiketleme pratikleri ve hatta otistik özelliklerin ifade edilme biçimleri üzerinde etkili olabileceği açıktır.
Kaynak : https://www.liebertpub.com/doi/10.1089/aut.2021.0005



