Japonya’nın Aynasındaki Kargaşa: 21. Yüzyılın 10 Acayip Filmi ve Bizim Hallerimiz

BFI (British Film Institute) makalesi, 21. Yüzyılın En İyi 10 Harika Japon Filmini listelemiş. Bu filmlerin modern Japon sinemasına ve toplumsal meselelere bakışına dair kısa bir değerlendirme yapmak istedik.

Jungish

Ey okur! Bizim şu modern hayatımız, bir curcunadan, bir keşmekeşten ibaret değil midir? Herkes birbirine benzemeye çalışır, ruhlar tek başına kalmaktan korkar, aile denen kutsal yapı bile çözülüp gider. İşte Batılı alimler (BFI denen bir kurum) kalkmış, Japonya diyarının son yirmi senede çektiği en manidar filmleri seçmişler.

Bu filmlere baktım, vallahi gördüm ki, onların Tokyo’daki dertleri, bizim bu İstanbul’daki dertlerimizle tıpatıp aynı! Gelin, bu filmlerin bize anlattığı toplumsal marazlara bir göz atalım:

1. 👻 Ruhun İzolasyonu ve Hayaletli Evler

Bu listeye giren filmlerin çoğu, yalnızlık, iletişim kopukluğu ve kolektif bilinçdışının patlaması üzerine kurulu. Hani o Kiyoshi Kurosawa’nın “Kairo” (Nabız) filmi var ya… İnternet çağında yalnızlığın bulaşıcı bir veba gibi yayıldığını anlatır. Telefonlarımız cıvıl cıvıl, lakin ruhlarımız buz kesmiş!

  • Mesele: İnsan, kalabalık içinde tek başına kalmanın dehşetini yaşıyor. Telefonlarımızdaki o “arkadaş listesi”, aslında ruhumuzu daha da yalnızlaştıran birer hayalet ordusu haline gelmiş!

2. 🎭 Aile Denen Yapının Çöküşü ve Sahte Evlatlar

Listede, aile bağlarının çözülmesi ve doğal olmayan ilişkilerin kurulması teması da çok baskın. Kore-eda’nın filmleri (özellikle “Shoplifters” / “Arakçılar”), bize kan bağı olmayanların kurduğu sahte ailelerin bazen o kan bağından daha sahici olduğunu gösterir.

  • Mesele: Modern hayat, insanı bencil kılınca, evlatlar anne babayı; anne babalar da evlatları yük görmeye başladı. Aşk ve sevgi üzerine kurulu olması gereken aile, yerini çıkar ve zorunluluk temelli bir ortaklığa bıraktı. O yüzden, hırsızlık yapıp da birlikte yemek yiyen sahte bir aile, bazen gerçek bir ailenin soğukluğundan daha sıcak gelebiliyor!

3. 🔪 Vahşet ve Gündelik Hayatın Korkunç Yüzü

Listede elbette, Sion Sono gibi vahşeti ve deliliği gündelik hayatın tam ortasına koyan ustalar da var. “Love Exposure” ve “Cold Fish” filmleri (ki ikisini de daha önce konuştuk), bize şunu gösteriyor: O sessiz, sakin, “aman komşular görmesin” diyen sıradan esnafın, o uslu duran papazın oğlunun içinde ne gibi canavarlıklar ve perverlikler saklı!

  • Mesele: Toplumsal baskı ve aşırı ahlakçılık, ruhu bir düdüklü tencereye çevirir. Tencere patladığında ise, ortaya en korkunç ve en beklenmedik vahşet çıkar. Gündelik hayatın o gri sıradanlığı, aslında bir delilik potansiyeli taşımaktadır.

4. 🧮 Teknoloji ve Yapaylık

Listeye giren filmlerin çoğu, teknolojinin getirdiği yapaylığa dikkat çeker. Teknoloji, insanı yalnızlaştırırken aynı zamanda ahlaki sınırları da bulanıklaştırır. Artık gerçek olanla taklit olanı ayırt etmek zorlaşmıştır.

Netice-i kelam: Bu Japon sineması listesi, bize modern medeniyetin ne kadar kırılgan olduğunu gösteren bir felsefe dersidir. Yalnızlık, ailedeki yalanlar, bastırılmış şiddet ve teknolojik yabancılaşma… İşte 21. yüzyıl insanının o cilalı yüzeyinin altındaki hakikat budur. Ruhlarımızı kurtarmak istiyorsak, önce bu kargaşaya bir son vermeliyiz!

Filmler :

1.Audition (2000) / Battle Royale (2000)

Director: Takashi Miike / Kinji Fukasaku

2.Avalon (2001)

Director: Mamoru Oshii

3.Mind Game (2004)

Director: Masaaki Yuasa

4.Moon and Cherry (2005)

Director: Yuki Tanada

5. Linda Linda Linda (2005)

Director: Nobuhiro Yamashita

6. Hanging Garden (2005)

Director: Toshiaki Toyoda

7. Memories of Matsuko (2006)

Director: Tetsuya Nakashima

8. Still Walking (2008)

Director: Hirokazu Koreeda

9. United Red Army (2007)

Director: Koji Wakamatsu

10.Love Exposure (2008)

Director: Shion Sono