Kronik Ertelemenin Dinamiği
Kronik erteleme çoğu zaman bilinçdışı suçluluk, başarısızlık korkusu ya da “yeterince iyi değilim” şemasıyla bağlantılıdır. Kişi görevi sürekli ertelerken aslında hem kendi içindeki cezalandırıcı süperego ile çatışır hem de dışarıya karşı edilgen bir direniş gösterir. Yani erteleme, hem içsel kaygıyı regüle eden hem de gizli bir protesto işlevi gören savunma mekanizmasıdır.
- Kendini Lütuf Olarak Görme
“Kendini lütuf olarak görmek” narsisistik spektrumda yer alan bir dinamik olabilir: kişi kendi varlığını bir armağan, bir ayrıcalık, bir “yeter sebep” olarak konumlandırır. Bu, derindeki değersizlik duygusuna karşı geliştirilmiş grandiyöz bir savunmadır. İçeride “hiçbir şeyim yok, yetersizim” sesi varken, dışarıda “benim varlığım bile lütuf” diyerek değer hissi şişirilir.
2. Psikodinamik Köprü
İşte bağ tam burada kuruluyor:
- Erteleme, kişinin içsel yetersizlik ve suçluluk duygularının dışavurumudur.
- Lütuf yanılsaması ise bu yetersizliğin üzerini örten, bilinçteki “parlak maskedir.”
Kişi erteler ama ertelerken bilinçdışı şöyle der:
“Ben zaten lütufum, varlığım bile yeterli; yapacaklarım, başarmam gerekenler o kadar da önemli değil.”
Böylece kişi hem kendini edilgenliğinin suçluluğundan korur hem de “ben özdeğerliyim” illüzyonunu ayakta tutar. Fakat bu döngüde, üretkenlik sürekli ötelenir, kaygı artar ve lütuf yanılsaması da giderek daha kırılgan hâle gelir.
3. Metaforik Özet
Kronik erteleme, içteki boşluğu gizleyen bir perdeyse; kendini lütuf olarak görmek, o perdeye asılmış gösterişli ama sahte bir tablo gibidir.