Kapital’in Formülleri: Sömürü ve Artı-değer – Suat Kamil Aksoy

Sömürü yada artı değer kavramı, değişim değeri eşittir toplumsal olarak gerekli emek zamanı şeklindeki tanımdan dolaysızca çıkarsanabilir. Kapitalizm öncesi dönemler için de bir açıklayıcılığı vardır. Özünde insanın kendine yeter bir üretimin ötesine geçebilmesiyle artı değer ve dolayısıyla sömürü olanaklı hale gelir. Köleci dönemlerden beri ve belki daha öncesinde de insan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Efendi ile Uşağı – Lev Nikolayeviç Tolstoy

Tolstoy’un hikâyelerinin bu ilk cildinde, yazarın farklı dönemlerinde kaleme aldığı üç önemli hikâyesini okuyacaksınız. Hikâyelerin üçünde de kar yağıyor. En erken tarihli olan Tipi (1856) ölüm korkusu, hayatta kalmak ve hatırlamak hakkında. 1861?de yazılmış olan Polikuşka’nın temelinde Tolstoy’un Brüksel’deyken duyduğu köy hayatıyla ilgili gerçek bir olay yatıyor. Efendi ile Uşağı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Duygusal Eğitim – Gustave Flaubert

1836 yılında Gustave Flaubert, 15 yaşında Trouville sahilinde, o sırada 26 yaşında olan Elisa Schlésinger ile tanıştı ve hayatı boyunca ?mesafeli bir şekilde de olsa- ona aşık kaldı. Bayan Schlésinger, Flaubert’in daha sonra kaleme alacağı Duygusal Eğitim’deki Marie Arnoux karakterinin temel ilham kaynağı oldu. 1845’te Duygusal Eğitim’in ilk taslağını bitirdi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tavandaki Kukla – Ingvar Ambjörnsen

İngvar Ambjörnsen’in Tavandaki Kukla (Dukken I Taket) adlı romanı, intikamcı bir kadının hikayesi.. Ama aynı zamanda “suç”, “ceza” ve “intikam” üzerine düşünmeye davet eden bir yeraltı kitabı.. İnsanlığın “ilkel” diye adlandırılan dönemlerde kişi sorunu kendi çözerdi. “Uygarlık”la birlikte “toplumsal sözleşmeler” yapıldı ve “ceza” verme görevini devlet üstlendi. Peki, verilen her

OKUMAK İÇİN TIKLA

Beyaz Zenciler – İngvar Ambjörnsen ‘imkansızın kıyısında öfkeli ve eğri bir hayat’

1986 yılında yayınlanan Beyaz Zenciler ile yazın hayatının en büyük başarısını yaratan İngvar Ambjörnsen bu romanında, egemen sistemin nosyonlarına isyan edenlerin, hayatın kıyısında yaşayıp bir türlü içine giremeyenlere nanik yaparak uçuruma ramak kalanların, özgürleşenlerin hüzünlü öykülerini anlatıyor. Beyaz Zenciler uyku tulumları, sırt çantaları ve bira kasalarıyla Çingene hayatı yaşayan dumancılar,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yalnız Taşlar Ağlamıyor Burda – Nikolay Alekseyeviç Nekrasov

Lirik şiirleriyle ilgi çeken Nikolay Alekseyeviç Nekrasov, 19. yüzyıl Rusya?sının önemli şairlerinden. Kitapta yer alan ?Savaş Anneleri?nden bir alıntı: ?Baktıkça savaşın korkunçluğuna/ Her yeni kurban alışında bir çarpışmanın/ Ne dostlardır acıdığım, ne asker dulları,/ Ne de kendisi ölen kahramanın…/ Ah, kadın bulur bir avuntu gönlüne,/ Ve en iyi dost unutur

OKUMAK İÇİN TIKLA

Müzik Nedir, Nasıl Bir Sanattır? – Ahmet Say

Ahmet Say kapsamlı çalışması ?Müzik Nedir, Nasıl Bir Sanattır??da, müzik sanatının temel bilgilerini rahat okunan bir dille anlatıyor. Yazarının ?Halk kitabı? olarak tanımladığı çalışma, müzik bilgisini geliştirmek isteyen okurlar için rehber bir eser olmayı amaçlıyor. Kitapta, müziğin ne olduğundan müziğin malzemelerine; müziğin rönesans, barok, klasik, romantik ve modern dönemlerinden Türkiye?de

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tarihte Bilim 2 cilt – J. D. Bernal

J. D. Bernal?in uzun ve özverili çalışması ?Tarihte Bilim?de, ilk insan topluluklarından 20. yüzyılın ortalarına kadar bilim-teknik ve toplumsal yaşam arasındaki ilişkiyi tarihsel olarak inceliyor. Kitap, bilimin bugünkü durumunu anlamamız açısından öğretici bir çalışma. Aynı zamanda geleceğe dair de hayal kurabilmemizin önünü açıyor. Bilim ve teknikteki gelişmeler baş döndürücü. Onlarca

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kusma Kulübü – Mehmet Eroğlu

Mehmet Eroğlu’nun medya ve popüler kültürü sert bir biçimde eleştirdiği sekizinci romanı Kusma Kulübü Şubat 2004’de yayımlandı. Eroğlu, tabiri caizse, magazin kültürünün, medyanın ve ??bu gezegenin üstündeki en tehlikeli hastalık” olarak tanımladığı zenginliğin üzerine kusuyor. Kusma Kulübü; ??Hayat mutlu olmak içinmiş! Benimki mutsuzluğuma alışmaktan ibaret” cümleleriyle başlıyor. Kitabın kahramanı Umut,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sevgi Soysal’ın Hayatı

Bu yazı, Sevgi Soysal’ın edebiyatını, edebi formlar açısından yepyeni bir bakışla ışıtmak ya da bilinen pırıltılarını temize çekmek amacıyla yazılmadı. Cemre çoktan düştü çünkü. Soysal’ı beraberinde getirdiği bahar, yaza evrilmeden kaybettik. Geriye kitapları kaldı, 40 yıllık ömrünü paylaştığı, yazdığı, yaşadığı kadınlar… Kendisinin çok özel ve farklı kadınlığı… Sanki lise bittikten

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yenişehir’de Bir Öğle Vakti – Sevgi Soysal

Sevgi Soysal, 1974 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü kazanan Yenişehir’de Bir Öğle Vakti’nde, çok boyutlu bir toplumsal kesiti sanki hiç zorlanmadan edebiyata aktarmış gibidir. Gözlemlediği alabildiğine gerçek insan portrelerini, birbirinden kopukmuş gibi duran hayatlarından alıp, zekice bir kurguyla buluşturur. Bu çerçevenin içine de, Ali, Doğan ve Olcay’dan oluşan bir üçgen kurar;

OKUMAK İÇİN TIKLA

Blonski ve Eğitim ? Emrah Motuğan

Sovyet pedagoji ve psikolojisinin çok yönlü ve etkin temsilcilerinden biri olarak Pavel Petroviç Blonski 14 mayıs 1884?te doğdu. Kiev üniversitesinde psikoloji felsefe ve tarih dersleri aldı. Blonski?nin insanları tanıma ve anlama merakı onun psikoloji ile uğraşmasına ve bu alanda eğitim almasına neden olur. Ancak umduğunu bulamaz. Otobiyografisinde ??psikolojinin beni insanların

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anılarım – Andrey Andreyeviç Gromıko

Andrey Gromıko, Sovyetler Birliği?nin en uzun süre görev yapan Dışişleri Bakanı. Bizzat kendisinin Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreterliği?ne önerdiği Mihayil Garbaçov tarafından bu görevden alınıp sembolik değer taşıyan Yüksek Sovyet Prezidyumu Başkanlığı?na getirildikten bir süre sonra emekliliğini istedi. 1989?daki ölümü, onu, yaşamı boyunca uluslararası alanda temsil ettiği ve uğruna

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kum Saatinde Kumkapı ? Jaklin Çelik

Jaklin Çelik’in ?Kum Saatinde Kumkapı? adlı öykü kitabında on bir öykü yer alıyor. Genellikle yazarın da mensubu bulunduğu Ermeni cemaatine dair öyküler bunlar. Basit, sıradan insan yaşamlarını, gündelik yaşantının tekdüzeliği içerisinde işlemiş Jaklin Çelik. Zaman zaman Türkler ve Kürtler de katılıyorlar öykülere, ama etnik kimliklere yönelik bir vurgu yapmıyor yazar.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mimoza’da Elli Gram – Cemil Kavukçu

Cemil Kavukçu’nun 2007 yılında yayımladığı Mimoza’da Elli Gram adlı öykü kitabı üç bölümden ve 15 öyküden oluşuyor. “Mimozada Elli Gram”, taşrayı anlatan bir öykü kitabı. Evet, alkolikler ve tutunamayanlar ya da tutunmayanların, edebiyatçıların çokça ilgisini çeken dünyası var yine karşımızda. Ama bu kitabı okudukça, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığına, ne

OKUMAK İÇİN TIKLA

?Kiralık Ev? adlı öykü ? Jaklin Çelik

Genç kadın, cumbalı ahşap evin önünde durdu. Dört katlı binayı aşağıdan yukarıya süzdü. Elini tuttuğu çocuk, iki kanatlı tahta kapının önünde ufacık kalıyordu. Kadın, “Herhalde burası.” diye düşündü. Kapının yanındaki ipi iki defa çekip bıraktı; çıngırak üç dört defa vurdu. Çocuk, gözlerini ipe dikti, bütün çabalarına rağmen sesi çıkaran çıngırağı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jaklin Çelik ‘in Hayatı

1968 yılında Diyarbakır’da doğan Jaklin Çelik, 1970 yılında ailesiyle İstanbul?a yerleşti. Gedikpaşa?daki Surp Mesropyan Ermeni İlkokulu?nda ve Çemberlitaş Kıs Lisesi?nin orta kısmında okudu. Daha sonra iş hayatına atıldı. 1996 yılından itibaren Türkiye?deki çeşitli dergi ve gazetelerde (Öküz, Fesat, Varlık, Haliç Edebiyat) öykü ve söyleşileri yayınlandı. 1997 yılında İstanbul?da Ermenice-Türkçe yayımlanan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Belleğin Kış Uykusu – Mehmet Eroğlu

“Mehmet Eroğlu ‘Belleğin Kış Uykusu’nda, tartışmak istediği sorunsalı uzun diyaloglara döküyor ve zaman zaman edebiyatla felsefe arasındaki sınırı silikleştiriyor. Yazar ortaya sarsıcı bir roman çıkarmış. Mehmet Eroğlu, yeni romanında alışılageldik hikâye yapısını değiştirmiş. Daha önce sürükleyici, hatta polisiyelerin alanına giren izlekler takip eden hikâyeleriyle tanıdığımız yazar, bu kez gerçeküstü bir

OKUMAK İÇİN TIKLA