Sakatlar, İsyancılar ve Suçlular

Marion Woodman’ın Yaralı Damat eserinin 5. Bölümü olan “Cripples, Rebels and Criminals” (Sakatlar, İsyancılar ve Suçlular) başlığı, yaralanmış erilliğin derinlemesine bir incelemesini sunmakta ve kişisel bütünlüğe (içsel evlilik) giden yolda bu bastırılmış, çarpıtılmış enerjilerle yüzleşmenin hayati önemini açıklamaktadır.

Bu bölüm, bireyin kendi içindeki kurban ve tiranı iyileştirmedikçe, dışarıdaki ilişkilerde sürekli bir nörotik döngünün tekrarlanacağını göstermeyi amaçlamaktadır.

1. Sakatlar: Yaralanmış Erilliğin Somutlaşması

Bölüm, maskülen enerjinin patriyarka tarafından nasıl harap edildiğini gösteren figürlere odaklanır. Bu harap edilmiş erillik (ravaged masculinity), hem erkekte hem de kadında mevcuttur.

a. Partnerde Yansıma

Kadınlar, genellikle kendi feminenliklerini destekleyecek yeterince güçlü bir erkek bulamamaktan şikayet ederler. Buldukları partnerler ise şunlar olabilir:

  • Homoseksüel, biseksüel, alkolik, karısını döven veya hala annesinin memesine tutunan bir bebek.
  • Kadın, bu partner aracılığıyla kendi harap edilmiş erilliği ile yüzleşir. Eğer onu terk ederse, bilinçdışı olarak onun bir kopyasını bulup bu örüntüyü sonsuza dek tekrarlayacaktır.
  • Benzer şekilde, erkekteki yaralı dişillik ise, kendi annesi olan hadım edici kadını kaderin kendisi tarafından yönlendirilmişçesine bulacaktır.

b. Rüyalardaki Sakat Figürler

Bireyin bilinci, bu baskılanmış ve zarar görmüş enerjileri anlayamadığı için, bilinçdışı bu enerjileri rüyalarda sıklıkla anlaşılmaz figürler aracılığıyla sunar. Bu sakat veya zarar görmüş eril figürler şunlardır:

  • Vahşi maymun adam veya kiralık katil.
  • Kibar mafya büyükbabası.
  • Dört felçli (quadriplegic), çaresiz genç adam.
  • Vahşi, doğal adam.

Bu figürler, rüya görene kendi gölgesini ve bastırılmış agresifliğini göstermenin yanı sıra, kolektif iktidar figürlerinin (içimizdeki ve dışımızdaki engelli Sezarlarhandicapped Caesars) ilahi erilliği nasıl yaraladığını da sembolize eder.

2. İsyancılar ve Suçlular: Özgürleşme Potansiyeli

İsyancı (rebel) ve suçlu (criminal) figürleri, hem kişinin olgunlaşmamış maskülen yönünü hem de ataerkil zincirlere boyun eğmeyi reddeden enerjiyi temsil eder.

a. Patriarkal Zincirlere Karşı Duran Enerji

  • İsyancı, sayısız varyasyonda ortaya çıkar; bazen bir suçludur.
  • Rüyalarda bu figürler, kaba, meydan okuyan, arsız ve dikkatsiz olabilirler. Onların enerjisi, modası geçmiş yasalara ve yıpranmış geleneklere boyun eğmeyecektir.
  • Bu isyancılar ve vahşi adamlar (wild men), kendilerini yaşamı öldüren katı statükoya dönüştürmeyi reddeden, içgüdüsel enerjilerle hala temas halinde olan figürlerdir. Onlar, ortaya çıkan “gelin” için damat olmasalar da, kesinlikle sağdıçlardır.

b. Olgunlaşmamışlık ve Tehlike

Bu isyancı enerjinin temel sorunu, olgunlaşmamış olmasıdır. Olgunlaşmamış eril tarafı olanlar, kendileri üzerinde gücü olan herkesten dehşete düşerler.

  • Kaçış ve Uyuşturma: Bu kişiler, üzerlerine gelen gücün gerçek mi yoksa yansıtma mı olduğuna bakmaksızın, kaçar, savaşır ya da kendilerini alkol veya başka bir uyuşturucuyla bilinçsizliğe sürüklerler.
  • Bağımlılık Tuzağı: Bir erkeğin annesine bağlı kalması, kendi duygularını ve nihayetinde hayatını yok etme pahasına partnerini memnun etmeye çalışmasına neden olur. Kadınlar ise, bilinçdışı düzeyde yaralanmış, bu yüzden hassas olan erilliklerini reddeden anneleriyle uzlaşma arzusuyla karıştırırlar. Bu onları, kayıp anneyi arayan bir erkeğe çeker ve bağımlılığın derin çukuruna iter.

3. İyileşme ve Dönüşümün Yolu

Bölüm, bu kısır döngüden çıkışın, sadece dışsal eylemlerle değil, içsel bir fedakârlık ve bilinçlenme ile mümkün olduğunu belirtir.

a. Yarayı Onarmak

  • İçsel Despotla Yüzleşme: Kişi, içindeki despota kör olduğu sürece, dışarıdaki bir zalimi kendisini mağdur ettiği için suçlar. Bu durum, mağdur ve tiran birbirine bağımlı olduğu ve birlikte iyileşmeleri gerektiği için bölünmeyi sürekli kılar.
  • Affetmek Gücü: Bilinç, karanlığın farkına vardığında, bu karanlığı aydınlatır. Engelliyi affetmek, yaramızda içkin olan ruhsal gücü serbest bırakır.
  • Bütünleşme: İyileşme, kollektif zincirlerin hayal gücünü sakatlamasına izin vermeyen isyancı enerjilerle teması sürdürmeyi gerektirir. Zira eski modeller ölmüştür.

b. Metamorfoz ve Metafor

Dönüşüm, metafor aracılığıyla gerçekleşir. Ruh (soul), akıl (spirit) ve madde (matter) arasında arabuluculuk yapar.

  • Ruhun Gıdası: Bilinç, donmuş imgeleri gözyaşlarımızla eriterek, ruh çocuğumuzun acısını üstlenerek (çünkü acıyı kapatmak ruhu kapatmaktır) ve acıya kan vererek canlandırır.
  • Şaman Kuzu: İyileşme yolunda, analizanlar “şaman kuzu” gibi aşkın sembollere odaklanarak, ruhu ve aklı kalplerinde bir araya getirecek iyileştirici gücü aramaktadırlar.
  • Yara, Kurtuluştur: 2000 yıldır Batı medeniyetinin merkezinde duran arketipsel imaj, suçlu olarak çarmıha gerilen bir Tanrı’nın imajıdır. Onun yaralanmasından ve fiziksel ölümünden ruhsal yaşam çıkmıştır. İçimizdeki ilahi maskülen hala içimizdeki ve dışımızdaki engelli Sezarlar tarafından yaralanmaktadır.

Özetle, Bölüm 5, bireyin ataerkil zincirlerden, bağımlılıklardan ve korkulardan kurtulması için, kendi içindeki yaralanmış, asi ve tiranik enerjileri cesaretle tanıma ve dönüştürme zorunluluğunu vurgular.