Etiket: David Cooper

David Cooper: Delilik bir hastalık değil

David Cooper’ın “The Language of Madness” adlı eserinden aldığım bilgilere dayanarak, kitabın temel argümanlarını ve anahtar kavramlarını detaylı bir şekilde açıklayacağım. Yazar, bu eserde deliliği, psikiyatrinin işleyişini, toplumsal baskıyı ve devrimci değişim ihtiyacını eleştirel bir mercekle incelemektedir. Kitabın Amacı ve Genel Bakış Kitabın “Forewarning” bölümünde belirtildiği üzere, yazarın temel amacı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bireysel Sorun Yoktur, Sadece Politik Sorun Vardır: Hayatımızın Gizli Politikası

David Cooper’ın “Çılgınlığın Dili” adlı eserinde merkezi bir yer tutan ve modern toplumun bireysel sorunlara bakış açısını temelden sarsan “kişisel sorunlar yoktur, sadece politik sorunlar vardır” anlayışı iş, yaratıcılık ve kaybedilmiş bir toplumda kendini bulma gibi konuların aslında nasıl da politik meseleler olduğunu çarpıcı bir şekilde ortaya koyar. Günümüz toplumunda,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sessizlikleri hassasiyetlerinde ve özgüllüklerinde dinlemek ?

David Cooper’ın “Çılgınlığın Dili” adlı eserinde ele alınan “sessizlikleri hassasiyetlerinde ve özgüllüklerinde dinleme” kavramı, iletişimin yüzeysel, sözel içeriğinin ötesine geçerek, söylenmeyenin, ima edilenin ve hatta bastırılanın derin anlamlarına odaklanmayı ifade eder. Bu, psikanalizin ve genel olarak “normal” iletişimin dayattığı indirgemeci ve normalleştirici yaklaşımlara karşı bir duruştur. Kavramın Arka Planı ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kıskançlık, çekememezlik ve sahiplenme gibi ailevi “tuzaklardan” kaçınmak ama nasıl ?

Sürekli bir mücadele alanı olarak bunlar bireysel düzeyde şiddetin ve kontrolün araçlarıdır ve toplumun genel baskıcı sistemleriyle yakından ilişkilidir. Kısacası, kaynaklar kıskançlık, çekememezlik ve sahiplenme gibi duyguların, sadece kişisel sorunlar olmadığını, aksine kapitalist sistemin ailevi yapıları aracılığıyla bireyler üzerinde kontrol ve şiddet uygulama biçimleri olduğunu iddia etmektedir. Bu “tuzaklar”, bireyin

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Disiplinli itaatsizlik”, sistemin “Hayır”ına “Hayır” demenin ve otantik bir varoluşu yeniden inşa etmenin yoludur.

David Cooper, “The Language of Madness” adlı eserinde, “disiplinli itaatsizlik” kavramını, bireylerin ve toplumun kapitalist sistemin dayattığı baskıcı “normallik” ve yabancılaşma tanımlarına karşı koyma biçimi olarak ele alır [Başlık sayfası, 1]. Bu kavram, sistemin dayattığı pasif kabullenme ve “imbecilizasyon” (zihinsel körelme) ile tam bir tezat oluşturur ve özgürleşme yolunda atılan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Disiplinli İtaatsizlik Mi ?

David Cooper’ın “The Language of Madness” adlı eserinde “disiplinli itaatsizlik” kavramı, bireylerin ve toplumun kapitalist sistemin baskıcı ve öldürücü normlarına karşı koymasının anahtar yollarından biri olarak sunulur. Bu kavram, sistemin dayattığı “itaatkâr itaatkârlık” ve “aileci boyun eğme” ile tam bir tezat oluşturur. Özetle, “disiplinli itaatsizlik,” David Cooper’ın radikal devrim teorisinin

OKUMAK İÇİN TIKLA