Etiket: nefretin yeniden keşfi

İyiliği ve bağlanmayı savunan bir varoluş için neden nefret gibi yıkıcı bir duyguyu merkeze alalım? Sürekli düşmanlık ve nefret, gerçekten de bizi diğer insanlardan ve kendi “iyi” doğamızdan uzaklaştırmaz mı?

“Sürekli nefret etmenin içimizdeki iyiliği öldürüp öldürmediği” ve “düşmanlığın bizi yabancılaştırıp yabancılaştırmadığı” endişesi son derece yerinde ve derinlemesine düşünülmesi gereken bir konudur. Bu endişe, genellikle “güç istenci” gibi radikal felsefi kavramların yüzeysel okumalarından kaynaklanan yanlış anlamaları gidermek için bir fırsat sunar. Önceki yazımızda bahsettiğimiz “nefretin yeniden keşfi” kavramını David Cooper’ın

OKUMAK İÇİN TIKLA