Kategori: Romanlar

Eugenie Grandet – Honore de Balzac

Eugénie Grandet, büyük Fransız yazarı Honoré de Balzac?ın ?İnsanlık Güldürüsü? genel başlığı altında tasarlayıp gerçekleştirdiği çok sayıda romandan oluşan o dev yapıtın en çok okunan yapıtlarından biri. 1833?de yayınlanan bu romanında Balzac, taşra insanlarını ve onların özellikle para ile olan ilişkilerini eşsiz bir gerçeklikle anlatır. Cimrilik ve Aşk bu romanın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dipten Gelen Dalga (1. Cilt) – İlya Ehrenburg

Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga’dan oluşan nehir roman, 20.yüzyılın en hareketli dönemini tüm tarafları ve çeşitli yönleriyle tasvir eden dev bir eserdir. Üçlemenin bu son cildi, İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan yeni dünyayı anlatıyor. 20.yüzyılın ortasında büyük bir yara açarak beliren dehşet bitmiştir ama, şimdi daha sinsi ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Olgunlaşma – Bir madenci kasabasının öyküsü 2 – Lewis Jones

Madencinin Sınav Günleri?nin (Cwmardy) devamı niteliğindeki Olgunlaşma 1939?da yayınlandı. Lewis Jones?un “Bir madenci kasabasının öyküsü” üst başlığı ile ortaklaştırdığı bu iki romanda yirminci yüzyılın başlarında İngiltere?nin Güney Galler bölgesinde kömür ocaklarıyla ünlü bir kasaba anlatılıyor. Roman kişileri, bu kasabada yaşayan maden işçileri. Özellikle kasabadaki bir ailenin bireyleri aracılığıyla hem özel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Emanet Çeyiz / Mübadele İnsanları – Kemal Yalçın “Tek meyveyle bahçe olmaz.”

1998 Kültür Bakanlığı Roman Başarı Ödülü, 1998 Abdi İpekçi Dostluk / Barış Özel Ödülü ve 1999 Türkiye-Yunanistan Dostluk ve Barış Ödülleri alan “Emanet Çeyiz / Mübadele İnsanları”, Denizli?nin Honaz Köyü?nde yaşayan bir Rum ailenin, sürgüne gönderilirken Müslüman komşularına bıraktığı kızlarının çeyizinin, yaklaşık seksen yıl sonra aileye geri veriliş öyküsüdür. Kemal

OKUMAK İÇİN TIKLA

Buddenbrooklar / Bir Ailenin Çöküşü – Thomas Mann

Buddenbrooklar, dünya edebiyatında Alman romanını temsil eden yazarların başında gelen Thomas Mann?ın ilk romanıdır. Mann?ın ?Bir Ailenin Çöküşü? alt başlığıyla 1900 yılında, 25 yaşında kaleme aldığı roman, Kuzey Almanya?da yaşayan zengin bir burjuva ailenin ve aile ticarethanesinin birkaç kuşak boyunca geçirdiği değişimi ele alır. Yapıtlarının başlıca konusunu burjuvazinin yozlaşmasının oluşturduğu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Har / Bir Kıyamet Romanı – Murat Uyurkulak

(*) “Unutmak. Unutmak istemek. Ve inadına unutamamak. Unutamadıkça yamulmak, netamelenmek. Har?ı okurken, düşünürken bu cenahlarda dolaşıyor insan. Romanın, teni kararmış, gözlerinin altı çökmüş, müptela meleği Tefail?in söylediği gibi: ?Netamiye ülkesi, öyle böyle değil, çok netameli, pek hassas bir yerdir. Herkesin bin türlü takıntısı, çeşit çeşit sapıklığı, ruhundan söküp atamadığı kötü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şerem! – Nejdet Evren

Benazir Butto, oturduğu yerden ayağa kalktı ve dedi ki, ?Şerem! Şerem!? …Yıl 1999 ve aylardan Mart?ın 11?iydi. İnsanın/insanların utanç duyacakları davranışlardan kendilerine övgüler çıkartmalarının bir çözüm olmadığını haykırmak istiyordu/istemişti… Utanç tarihe iz-düşmeyi sürdürmekteydi; ki, 27 Aralık 2007 günü coğrafyanın birinde yeniden ortaya çıkacak ve bu sözlerle haykıran/uyaran yüreği ?susturdum? diye

OKUMAK İÇİN TIKLA

Puslu Kıtalar Atlası – İhsan Oktay Anar

Puslu Kıtalar Atlası, İhsan Oktay Anar’ın yazmış olduğu ilk romandır. Kitap ilk kez 1995 yılında İletişim Yayınları tarafından basıldı. Yayınlandığı andan itibaren hem içerik hem biçim olarak ilgi gördü. Birçok yeni baskısı yapıldı ve eleştirmenler tarafından olumlu değerlendirmelere tabi tutuldu. Bu kitap dolayısıyla Anar için “edebiyatın yeni soluğu” tanımlaması yapıldı.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tol (İntikam) / Bir İntikam Romanı – Murat Uyurkulak

“Tol, bize her şeyin parçalanabilirliğini hissettirdiği için, çok güçlü bir roman. Yazmanın, yaratmanın, varolmanın şehvetini hissettirdiği için. Siyasi çalkantı dönemlerini siyasetin kekeme lehçesine bir an olsun bulaşmadan yaşatabildiği için. Hiçbir çıkış yolu göstermediği, hayatı yolculuğun kendisi olarak yansıtabildiği için.” Yıldırım Türker “Epeydir yazmayan ayyaş bir şairle hayattan çoktan vazgeçtiği halde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kral Fare – China Mieville

İlk romanı Kral Fare (King Rat) ile hem Uluslararası Korku Cemiyeti hem de Bram Stoker ödüllerine aday gösterilen Britanya fantastik edebiyatının genç sesi China Miéville, çok sayıda ödül kazanmıştır. Londra?nın karanlıklarında bir şey kıpırdanıyor; kan ve tuğla tozuyla kendi alanının sınırlarını belirliyor. Birileri, Saul?ün babasını öldürüyor ve suçunun cezasını çekmeyi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Charles Dickens’in “Kasvetli Ev” romanının hatırlattıkları – Tahir Ürper

Mevsim kış. Sisli bir havanın karamsar gölgesinde kendimi; hatıralarımda kalan; küçük, uzak, soğuk, dağlarla çevrili, düşlerin saklı olduğu bir şehrin mahkeme arşivinde; doğudan pis kokulu rüzgarın esemediği dört duvar içinde; binlerce maktulün, tanığın, sanığın, hikayenin içinde kentin karmakarışık mahkemelerinde yeniden yaşadığımı hissediyordum; Charles Dickens’in “Kasvetli Ev” romanını okuduğumda. Derler ki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Güven – Anna Seghers

İkinci Dünya Savaşı?ndan sonra Demokratik Almanya Cumhuriyeti?nin sancılı kuruluş sürecini, bu yıllarda kimi eski ve yeni toplum arasında açık tercihini yapan, kimi yerde bocalayan insanları ele alan Karar adlı eserinin devamı olarak kabul edilen Güven, Anna Seghers?in en son romanıdır. Yazar bu romanından söz ederken şöyle der: ?Benim için önemli

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karar – Anna Seghers

Anna Seghers, sosyalist bir yazar olarak, yeni toplumun zorlu inşasına, milyonlarca insanın yüreğini ve zihnini kazanma mücadelesine yoğun bir coşkuyla katılmıştır. Savaşın yıkımına uğramış, kafaları karışmış insanların, birey ve toplumun bir parçası olarak geçmişleriyle hesaplaşma gücünü buluşları, Seghers’i heyecanlandıran bir olgudur. ‘Karar’, İkinci Dünya Savaşından sonra Demokratik Almanya Cumhuriyetinin sancılı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Siber Tragedya Ya Da Iphigeneia (Ölümsüz Antikite 2) – Hikmet Temel Akarsu

Hikmet Temel Akarsu’nun ‘Ölümsüz Antikite’ adlı romanlar serisinin ikinci cildi olan ‘Siber Tragedya ya da Iphigeneia’, mitolojik söylem ve antik tragedyanın, siber dünyada sürüp giden savaş ve mücadelelere uyarlanmış bir biçimi. Akarsu bu romanında, Dijital Çağ, Siberuzay, Hacker, Breaker, Siber terörizm, iktidar, servet, imparatorluk, Silikon Vadisi’nin takibi, hepimiz izleniyoruz paranoyası,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Muz Sesleri – Ece Temelkuran

Ece Temelkuran, kalplerin yağmalandığı yerden anlatıyor hikâyesini; Ortadoğu’dan. Bizden alıp döküntülerini iade ettikleri hikâyelerimizi geri almak için… Aşklarımızı, acılarımızı, haysiyetimizi… Yağmalandıkça kapattığın kalbini aç şimdi. Çünkü bu senin hikâyen. Sen de Ortadoğulusun! (Tanıtım Yazısı) İlk kez aşk romanı yazan Temelkuran, aşkın bir iç savaş olduğuna inanıyor ve bu yüzden kitabı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zapt-u-Rapt / Tabu / Mühürlü Panzehir ? Nejdet Evren

?Tabu koymak? çok eskilerden günümüze kadar gelen bir olgudur. Kaybolmasından korkulan şeyi/olguyu büyü yaparak zapt-u-rapt altına alan insan, zamanla büyüyü yitirince ?tabu? ile baş-başa kaldı. Bir zamanlar ateşi denetim altına almış olsa da, ateş bir top gibi avuçlarında dönmeye başladığında yarattığı eseri, ateş topunun içinden çıkartmak zorunda kalacaktı. Büyüsü bozulan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Buckingham Buckingham Olalı Böyle Zulüm Görmedi! – Hikmet Temel Akarsu

Bayburt, kültür tarihimizde benzersiz bir imge ile yer etti. Tarihi vilayet hakkında rivayet edilen öykü, ciddiye alınıp televizyonlarda anlatılınca tüm ülkede yayıldı. Öyküyü bilmeyen kalmadı. Kısaca hatırlatalım: Çoksesli klasik müzik konseri verilen ilde, vatandaşlardan birine konseri nasıl bulduğu sorulur. Yanıt nettir: ?Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi!? İşin garibi; Bayburtlular?ın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şubattan Geçen Yol – Anna Seghers

1934 Şubat’ında Avusturya işçileri faşist Dollfuss rejimine karşı ayaklandıklarında Anna Seghers bir yıldır Paris’te sürgündeydi. Ayaklanma bir gün içinde bastırıldı, önderi Koloman Wallisch asıldı. “Şubat”, Avrupa faşizminin genel bir provasıydı. Yenilgiden iki hafta sonra Anna Seghers olayın izlerini araştırmak üzere Avusturya’ya gitti. Bu yolculuğun ilk ürünü Koloman Wallisch’in Son Yolu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Katalin Sokağı – Magda Szabó

(*) İkinci Dünya Savaşı öncesinde başlayıp 60?lı yılların sonlarına kadar uzanan Katalin Sokağı?nda Magda Szabó, acılarını bizzat yaşadığı olaylardan yola çıkarak Macaristan tarihinin dönüm noktalarını sıradan bireylerin kaderlerine yaptığı etkiler ve yıkımlarla birlikte işliyor. Magda Szabo, Macaristan?ın en önemli yazarlarından biriydi 1917 Debrecen?de doğmuş, Latin ve Macar edebiyatı eğitimi almıştı.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hiç Bir Yol Çatalsız Ve Yönsüz Değildir ? Nejdet Evren

?Binlerce kilometrelik bir yolculuk bile, tek bir adımla başlamak zorundadır.? diyor Lao Tzu. Hangi yolun bir başlangıcı vardır ki, sonu olsun!? Ve başlangıcı yok diye hangi yola çıkılmamış, hangisi aşılmamıştır ki?! Ve hiçbir yol çatalsız ve yönsüz değildir; hiç biri yek-diğerine benzemez; her birinin kendine has bir dokusu, genişliği, derinliği,

OKUMAK İÇİN TIKLA