Etiket: Denemeler

Montaigne’nin Denemeler adlı eserine göre gerçek bilgelik, bilgiyi biriktirmekten mi, yoksa onu sorgulamaktan mı geçer?

Michel de Montaigne’nin Denemeler (Essais) adlı eseri, insan varoluşunun karmaşıklığını ve bilginin doğasını sorgulayan bir felsefi başyapıttır. Montaigne, bilgelik kavramını ele alırken, geleneksel pedagojik yaklaşımların bilgiyi biriktirmeye odaklanan dogmatik yapısını eleştirir ve gerçek bilgeliğin, bilginin sorgulanması ve eleştirel bir zihinsel duruşla yoğrulmasında yattığını savunur. Montaigne’nin Bilgi ve Bilgelik Anlayışı Montaigne,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pişmanlık Üzerine – Montaigne

Öteki yazarlar insana biçim veriyorlar; ben onu anlatırım ve onda özellikle oldukça bir kötü biçimlenişi gösteririm. Eğer yeniden biçimlendirmeye mecbur olsaydım, onu olduğundan farklı yaratırdım; Ama işte bu şekilde yapıldı gitti. Yaptığım portrenin çizgileri değişse ve çeşitlilik gösterse de doğruluktan sapmış değil. Dünya sürekli bir tahterevallidir sadece; her şey onda

OKUMAK İÇİN TIKLA

Montaigne: Yararlı ve Dürüst Olmak Üzerine

Hiç kimse aptalca şeyler söylemekten bağışık değildir. Vahim olan bunları ciddi bir şekilde söylemektir. Næ iste magno conatu magnas nugas dixerit. “Kuşkusuz bu adam bana büyük saçmalıklar söylemek için kendini fazla zahmete sokacak.” (Terentius, Heautontimorumenos, III, V, 8) Bu eleştiri beni ilgilendirmiyor. Benimkiler önemsiz oldukları için, ağzımdan isteksizce kaçıyor. Yolları

OKUMAK İÇİN TIKLA

Montaigne: “Kusur korkusuyla suç işliyoruz”

KENDİMİZİ TANIMAK Plinius’un dediği gibi, herkes kendisi için bir derstir elverir ki insan kendini yakından görmesini bilsin. Benim yaptığım, bildiklerimi söylemek değil, kendimi öğrenmektir; başkasına değil kendime ders veriyorum. Ama bunları başkalarına da anlatmakla kötü bir iş yapmıyorum: Bana yararı olan bu işin belki başkasına da yararı olabilir. Zaten benim

OKUMAK İÇİN TIKLA

Montaigne: Bilmediğini Söyleyebilme

BİLMEDİĞİNİ SÖYLEYEBİLME Dünyadaki birçok kötülükler, daha cüretle söyleyelim, dünyanın bütün kötülükleri, bizi bilgisizliğimizi açığa vurmaktan kaçınmaya, reddemediğimiz şeyi kabul etmeye alıştırmalarından geliyor. Her şeyden bilgiçce ve kesinlikle söz ediyoruz. Roma’da bir adet varmış: Bir tanığın gözleriyle gördüğünü söylediği ve bir yargıcın en kesin bilgiyle ortaya koyduğu şeyden bile, bana öyle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Montaigne: İyi Amaç Uğruna Kötü Yollar

İYİ AMAÇ UĞRUNA KÖTÜ YOLLAR Doğanın yapıtlarındaki evrensel düzende şaşılası bir bağlaşma ve uyuşma var: Belli ki oluruna bırakılmış ve değişik başların yönettiği bir düzen değil bu. Bedenlerimizin hastalıkları, nitelikleri, devletlerde, hükümetlerde de görülüyor. Krallıklar, cumhuriyetler bizim gibi doğuyor, gelişip parlıyor ve yaşlanıp ölüyorlar. Bedenlerimizin gereksiz ve zararlı akıtlarla dolduğu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jean Paul Sartre: Düşmanla işbirliği kim yapar?

DÜŞMANLA İŞBİRLİĞİ KİM YAPAR? Geçenlerde Norveç’e dönen Prens Olaf, düşmanla işbirliği yapanların bütün Norveç halkının yüzde ikisi olduğunu ileri sürüyordu. Fransa’dakiler de aşağı yukarı bu kadardı herhalde. Düşman eline geçmiş değişik memleketlerde yapılacak bir araştırma çağdaş topluluklardaki «işbirlikçi»lerin ortalama bir yüzdesini bulmaya yarayabilir. Çünkü, düşmanla işbirliği yapma, kendini öldürme gibi,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Denemeler – Montaigne

Montaigne tarafından kaleme alınan ‘Denemeler’ (Essays), özellikle eğitim ve felsefe konularında Ortaçağ dogmatizmini yıkan bir aydınlanma kitabı. Montaigne, 1571’de yazmaya başladığı ‘Denemeler’in 1. ve 2. kitaplarının ilk baskılarını 1580’de yayımlatmış, 1585 yılında son cildini yayımlatarak çalışmasını tamamlamıştır. Montaigne’nin ‘Denemeleri’ geniş bir öz anlatımdır aslında. Kendi türünde yazılmış eşsiz bir yapıttır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dünyadaki fenalıkların birçoğu karşı çıkamadığımız şeyi kabullenmeye alıştırmalarından geliyor – Montaigne

BİLMEDİĞİNİ İFADE EDEBİLME Dünyadaki fenalıkların birçoğu, daha cesurca söyleyelim, dünyanın bütün kötülükleri, bizi cahilliğimizi sergilemekten kaçınmaya, karşı çıkamadığımız şeyi kabullenmeye alıştırmalarından geliyor. Her şeyden ukalaca ve kesinlikle söz ediyoruz. Bir Roma geleneği varmış: Bir tanığın gözleriyle gördüğünü söylediği ve bir yargıcın en tartışılmaz bilgiyle meydana koyduğu şeyden bile, bana öyle

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Nasıl oluyor da yoksullar haksızlığa katlanıyor” – Montaigne

YAMYAMLAR ÜSTÜNE Aklın kurallarına uyarak barbar diyebiliriz Yamyamlara, ama bize benzemiyorlar diye barbar diyemeyiz onlara; çünkü barbarlıktan yana onları her bakımdan aşmaktayız. Savaşları soylu ve yiğitçe bu insanların. Savaş denilen bu insan hastalığını biz haklı ve güzel görebiliriz de onlar niçin görmesinler? Kaldı ki onlarda savaş yalnız değer kıskançlığından ve yarışmasından doğuyor. Yeni topraklar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Prometheus Cehennemde – Albert Camus

PROMETHEUS CEHENNEMDE Karşı koyanı olmadıkça Tanrının bir yanı eksik geliyor bana (Prometheus Kafkasya’da) Lukianos Bugünün insanı için Prometheus nedir? Gerçi, Tanrılara kafa tutan bu adam çağdaş insanın örneği sayılabilir. Binlerce yıl önceki bu kafa tutma bugün tarihin eşsiz bir sarsıntısı ile sona eriyor da diyebiliriz. Ama, bir yandan da, öyle geliyor ki,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Denemeler 1 – Nejdet Evren

Felsefe yaşayan bir düşünce sistemi midir? Yoksa salt düşüncelerin soyutlandığı bir alan mıdır? O, güncel ile ne kadar ilgilidir? Felsefe yaşamın kendisi olabilir mi? Felsefeyi söz-yığınından ibaret saymamak gerekir. Ayrıca, bilim ve felsefe ayrılmaz ikilidirler. Bilimin olmadığı yerde felsefe, felsefenin olmadığı yerde bilim olamaz. “evren” nedir şeklindeki soru bilimsel bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doğruluk Kaygısı – Montaigne

Düşünce çatışmaları beni ne kırar, ne yıldırır, sadece dürtükler, kafamı çalıştırır. Eleştirilmekten kaçarız: Oysa ki bunu kendiliğimizden istememiz, gelin, bizi eleştirin dememiz gerekir: Hele eleştirme bir ders gibi değil de bir karşılıklı konuşma gibi olursa. Biri çıkıp bizim düşüncemizin tersini söyledi mi, onun doğru söyleyip söylemediğine değil, doğru yanlış, kendi düşüncemizi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Denemeler – Francis Bacon

Francis Bacon (1561-1626), zenginlik ile yoksulluk, ün ile düşüş, tutarlılık ile tutarsızlık, akıl ile boş inanç arasında dalgalanan bir çağda yaşadı. Bacon’un yetenekleri, ilgilerindeki evrensellik, araştırıcılık çağının pek az kişisnde vardır. Geçmiş gelenekleri ve yöntemleri tanır, çoğunu benimser ama bununla kalmaz, o geleneklerle yöntemlerin hepsini umulmadık yeni gözlemlerle, kökten değişikliklerle

OKUMAK İÇİN TIKLA