Etiket: ekim 2016

Foucault’yu Marx’la Okumak – Jacques Bidet

Marx ile Foucault’nun düşüncelerinin birbirine zıt olduğu, bağdaşamayacağı kabul edilir. Foucault’nun bir dönem Marksizme yakın dursa da sonrasında onu sert biçimde eleştirdiği, düşüncesinin temel kavramlarını Marksizme alternatif olmak üzere geliştirdiği bilinir. Yine de bu iki düşüncenin iletişime sokulması büsbütün imkânsız mıdır? Değilse bu iletişimin koşulları nelerdir? Dahası, böyle bir ilişkiden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendi Çağından Bizim Çağımıza Sigmund Freud – Elisabeth Roudinesco

Freud’un yaşamı değişik yazarlarca defalarca ele alındı, yapıtının her satırı farklı şekillerde yorumlandı. Aşırı övgü ya da nefret içeren yazılarla, bilimsel çalışmalarla, yenilikçi yorumlarla ve haddini aşan beyanlarla geçen yılların ardından, bugün hâlâ Freud’un kim olduğunu anlamakta güçlük çektiğimiz bir gerçek. Bunca yorum, fantezi, efsane ve söylenti fazlalığı, düşünürün kendi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sosyalizm ve İnsan Ruhu – Oscar Wilde “sosyalizm, bizi başkaları için yaşama zorunluluğundan kurtaracaktır.”

“Sosyalizmin tesisinden elde edilecek en büyük kazanç, bizleri o pek sıkıcı şeyden, başkaları için yaşama zorunluluğundan kurtarması olacaktır.” Oscar Wilde’ın bu açılış cümlesi, toplumsallığa değil de bireyselliğe vurgu yapan bir sosyalizm anlayışına karşılık geliyor. Kalabalıkların inanç ve değer yargılarının çoğu zaman mutlakiyetçi otoriteye yol açtığını çok erken bir tarihte görmüş

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dilek Ağacı – William Faulkner

Dilek Ağacı, dünyanın en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilen, Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi William Faulkner’ın bilinen tek çocuk kitabıdır. Faulkner, Dilek Ağacı’nda birbirinden ilginç kişilerden oluşan bir grubun, efsanevi bir ağacın çevresinde gerçekleşen sürükleyici serüvenini kaleme almıştır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Elçilik Kenti – China Miéville

“Bu genç yazarın kendisini göstermesini ve bilim kurgu sanatını, son zamanlarda ‘güvenli’ okuyuculuğa yatırım yapan yayıncılığın gerileticiliği ile postmodernizmin bütün formlar ve formsuzluklarla ortaya koyduğu hayret verici değişim ve gelişim vaatleri arasında sıkıştıran ataletin dışına çıkardığını görmek bir sevinç kaynağı. Elçilik Kenti tam anlamıyla yetkin bir sanat eseri.” Ursula K. Le

OKUMAK İÇİN TIKLA